« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

08 Ara

2006

SIKIŞTILAR

08 Aralık 2006

Başlıktaki bu hüküm sadece Recep Tayyip ve Hükümeti için değil, AB için de geçerlidir… Zahiren ve bilhassa son olan biten şeylere bakıldığında bu yargı Recep Tayyip içinmiş gibi görünebilir, bu doğrudur ama yalnızca Recep Tayyip için değil, aynı zamanda ve aynı şekilde AB için de verdiğim bir hükümdür…Gerçekten iki taraf da yaptıkları hata ve yanlışlar sebebiyle müthiş derecede sıkıştılar… Bu yüzden her iki tarafta, kendilerine göre son ve en can alıcı hamlelerini oynuyorlar. Peki, oyunu kim kazanacak? Ne yazık ki, AB!

Şimdi iki tarafın, yani AB ile Recep Tayyip’in yaptıkları hatalara bakarak, durumu kavramaya ve bir çıkış yolu bulmaya çalışalım.

Önce AB:

AB, geçerli mevzuatına göre sınır problemleri olan bir ülkeyi üye olarak kabul etmemek gibi bir kararı varken, Güney Kıbrıs’ı Kuzey Kıbrıs ile sınır meselelerini halletmeden üye olarak kabul etmekle en büyük, en önemli ve Deniz Baykal’ın tâbiriyle, “peche original” yani bir aslî hata yaptı… Kısaca ve öz olarak söylemek gerekirse, daha sonra yaptığı her şeyi, tâ en başta yaptığı bu hatayı telâfi etmek için yaptı, yapmaya devam ediyor… Tabii gene yaptığı her şeyi, Güney Kıbrıs’ı üye kabul etmekle hata yaptık diyerek telâfi etmek yoluna gideceği yerde, kendi yaptığı hatanın-yanlışın bedelini Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’a ödetmeye çalıştı, çalışıyor. Bu da AB’nin ikinci önemli ve büyük hatası…

Ve Türkiye:

Türkiye, Kıbrıs meselesinde o kadar çok hata yaptı ki, hangi birisini sayayım? En iyisi, en mühim hatalarını söylemekle iktifa edeyim. Londra ve Zürih antlaşmalarının görüşmeleri yapılırken, Türkiye’ye, “bu iş böyle olmayacak en iyisi Kıbrıs’ı bölmek… Gelin, Kıbrıs’ı bölelim ve size Kıbrıs’ın yüzde 35’ini verelim” dendi, Türkiye bunu kabul etmedi. Bu, bir. Bunun neresi hata diyebilirsiniz, bunda haklı da olabilirsiniz ama, gerisi gelmedi.

İki. Kıbrıslı Rumlar, Yunanistan’dan aldığı destekle, 1963 yılında Kıbrıs’ta Türklere katliam yapmaya başlayınca, Türkiye müdahale yapmaya karar verdi. Askerî gemiler harekete geçti. Ancak ABD buna karşı çıkınca, bundan vazgeçti.

Üç. Türkiye, Rum zulmüne daha fazla tahammül edemedi ve 1974 yılında Kıbrıs’a asker çıkardı… Eee, bunun neresi hata? Cevap veriyorum: Çıkarma yapmak hata değil. Aksine Türkiye’ye Londra ve Zürih antlaşmalarının verdiği bir hak… Ancak Kıbrıs’ın yüzde 35’ini alınca durmak çok büyük bir hata… Çünkü, ben o zaman sorarım, eğer Kıbrıs’ın yüzde 35’ine razı idiyseniz, bunu niye 1959 yılında kabul etmediniz?

Bunu o zaman kabul etseydiniz, ne Kıbrıs’taki Türkler o kadar zulüm ve baskı görürdü, ne Türkiye yüzlerce şehide ve milyarlarca dolara mal olan Kıbrıs Barış Harekâtı’nı yapmak zorunda kalırdı, ne de Türkiye’nin dünya ile olan ilişkileri böyle bozulurdu… Peki, Türkiye ne yapmalıydı? Ne olacak… Kıbrıs’ın tamamını almalı ve pazarlığa “peşin satan tüccar” gibi rahat bir pozisyonda başlamalıydı! O zaman “mesele” çok daha kolay ve rahat halledilirdi.

Dört. Türkiye en büyük hatasını, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bir nevi kurucu antlaşması durumunda olan Lonra ve Zürih Antlaşmaları, “Kıbrıs Cumhuriyeti, Yunanistan ile Türkiye’nin birlikte üye olmadığı hiçbir örgüte katılamaz” gibi bir hüküm ihtiva ettiği halde, Güney Kıbrıs’ın Türkiye’nin üye olmadığı AB’ye tam üye olmasına itiraz etmemekle yaptı.

Türkiye eğer bu haklı itirazı yapmış olsaydı, bunun iki sonucu olabilirdi: Ya Güney Kıbrıs da AB’ye üye olamazdı… Yahut AB, Güney Kıbrıs’ı mutlaka tam üye olarak kabul etmek istiyorsa, Türkiye’yi de tam üye olarak kabul etmek durumunda kalırdı…

Beş. AB Devlet ve Hükümet Başkanları Konseyi Brüksel Zirvesi'nde (16-17 Aralık 2004), Türkiye ile tam üyelik müzakerelerine 3 Ekim 2005 de başlanması kararı alındı… Ancak bu tarih, Yunanistan, Fransa ve Avusturya'nın desteğini alan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin talebi üzerine, "Gümrük Birliği'nin Kıbrıs Rum Yönetimi dahil 10 yeni üyeye genişletilmesini öngören Ankara Anlaşması'nın ek protokolünün imzalanması" şartına bağlandı… Türkiye, protokolü 3 Ekim 2005 de "müzakereler başlamadan" önce imzalayacağını teyit etti… Oysa bu imza, Güney Kıbrıs’ı, Kıbrıs’ın tek ve meşrû devleti olarak tanımak anlamına gelecekti.

Altı. Türkiye, 29 Temmuz 2005 de ek protokolü imzaladı… Bu suretle Türkiye, Gümrük Birliği anlaşmasını aralarında Kıbrıs'ın da bulunduğu 10 yeni AB üyesini de kapsayacak şekilde genişletmiş oldu… Ancak Türkiye, hiçbir anlamı ve geçerliliği olmamasına rağmen, protokolle birlikte bir deklarasyon yayımlayarak, atılan imzanın Güney Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıma anlamına gelmediğini duyurdu… Türkiye, Ek Protokol'e imza atarak limanlarla hava meydanlarının açılması taahhüdünde bulunmuş oldu.

Şimdi Türkiye, peş peşe yapmış olduğu bu hataların ceremesini çekiyor, hüsranını yaşıyor!

Ceremeyi Türkiye çekiyor, hüsranı Türkiye yaşıyor çünkü, Türkiye’nin ne yazık ki Recep Tayyip gibi bir Başbakanı ve Abdullah Gül gibi bir Dışişleri Bakanı var.

Son ve en mühim soru; bu sıkışıklıktan kurtulmak için, şimdi Türkiye ne yapmalı?

Gayet basit: Gümrük Birliği antlaşmasını bütün sonuçlarıyla birlikte behemehal askıya almalı.

Sonra da AB ile pazarlıklara başlamalıdır… Bundan da bir sonuç alınamazsa, Türkiye, AB ile bu tarihe kadar yapılan bütün antlaşmaları iptal ederek, AB üyesi ülkelerle ayrı ayrı ticaret antlaşmaları yapmak suretiyle yoluna devam etmelidir!

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,92 M - Bugn : 15572

ulkucudunya@ulkucudunya.com