« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

08 Ara

2010

FÜZE KALKANI

08 Aralık 2010

19-20 Kasım tarihlerinde Lizbon’da yapılan NATO toplantısında ‘Füze Kalkanı” kurulmasına karar verildi. Bu Türkiye’yi çok yakından ilgilendiriyor, çünkü bu ‘Kalkan’, NATO adına ABD tarafından inşa edilecek ve özelde Avrupa’yı, genelde de tüm NATO üyesi ülkeleri ‘düşman’ füze saldırılarına karşı koruyacak. Fakat fizikî alt yapısı Türkiye’ye kurulacak olmasına rağmen yönetimi Türkiye’de olmayacak. Görünüşte NATO’da gerçekte ise ABD’de olacak. Yani davul Türkiye’nin boynunda asılıyken, tokmak ABD’nin elinde olacak!
Bu yüzden ‘Füze Kalkanı’ konusunun, Türkiye’ye faydaları veya zararları bakımlarından Türkiye’de çok konuşulması, tartışılması gerekiyordu, fakat ne konuşuldu, ne de tartışıldı. Öylece sessiz sedasız, oldu bitti! Çünkü aynı günlerde Wikileaks belgeleri konuşulup, tartışılmaya başlandı.
Varsa yoksa Wikileaks belgeleri… Sabah akşam Wikileaks belgeleri… Televizyonlarda, gazetelerde Wikileaks belgeleri!
Falan için şöyle diyor, filan için böyle yazıyor, fişmanca içinse şunu söylüyor… Vs. Vs. Vs.
Sahi nedir, bunlar? Kâğıt parçası mıdır, belge midir? Kim ne derse desin, nasıl itibarsız hale getirmeye çalışırsa çalışsın, belgedir! Hem de dünyada tek süper güç olan devletin, Dışişleri Bakanlığı’nın resmî belgeleridir!
Bunlar nasıl sızdı, yoksa ABD tarafından bilerek ve isteyerek mi sızdırıldı? Ne o, ne diğeri!
Peki ne? Biraz uzun olacak, ama şöyle cevap vereyim… ABD sisteminde, birkaç türlü belge var: Kozmik Top Secret, Top Secret, Secret ve unclassified.
Kozmik top secret; bütün ABD’de sadece birkaç on kişinin ulaşabileceği çok çok çok gizli bilgileri ihtiva eder… Wikileaks’ta yayınlananlar bunlardan değil! Top secret; ABD’de birkaç bin kişinin ulaşabileceği çok gizli bilgileri muhtevidir... Wikileaks’ta yayınlananlar bunlardan da değil! Secret; ABD’de bir iki yüz bin kişinin ulaşabileceği gizli bilgileri havidir… Wikileaks’ta yayınlananlar bunlar dahi değil. Unclassified; ABD’de az biraz yol yordam, yol yöntem bilen hemen her ABD vatandaşının ulaşabileceği bilgilerdir. Daha doğrusu gizliliği kaldırılmış, gizliliği kalmamış ya da Amerikalıların tasnif dışı tabir ettikleri belgelerdir… Wikileaks’ta yayınlananlar işte bu sınıftan belgelerdir!
Bu belgelerde önemsiz bilgiler var, demek mi istiyorum? Hayır! Bunlarda, ilgili ülkeler ve kişiler için önemli ve fakat ABD için artık önemli olmayan, önemi kalmamış olan bilgiler var demek istiyorum!
Madem böyle; bunların konuşulmasına, tartışılmasına neden bozuluyorum? Bunlar yüzünden ‘Füze Kalkanı’ konuşulmadı, tartışılmadı da o yüzden! Görüyorsunuz, beni bile asıl söylemek istediklerimden nasıl da uzaklaştırdı… Kızmayayım da ne yapayım?
Ne ise hızla asıl konuma döneyim.
‘Füze Kalkanı’ düşman füze saldırılarına karşı kurulacak, dedim… Peki, kim bu düşman? Rusya mı? Değil! Öyle olsa Polonya’ya kurulacak olan bu fonksiyonu ifa eder, fizikî alt yapısının Türkiye’ye kurulmasına lüzum kalmazdı… Öyle ise kim? Bakmayın siz açıkça ifade edilmediğine, elbette ve tabii ki İran!
Füze kalkanının fizikî alt yapısının Türkiye’ye kurulması işte bu yüzden çok önemli… Çünkü bu, İran’la Türkiye’nin ilişkilerini bugün olmasa bile yarın mutlaka bozacaktır! Kendinizi İran’ın yerine koyun, siz olsanız bu işe kızmaz mısınız? Hâlbuki Türkiye ile İran’ın arasında Kasr-ı Şirin Antlaşması’ndan buyana ufak tefek bazı şeyler hariç, ciddi hiçbir mesele çıkmadı. O günden beri birbirimize bir tek kurşun bile atmadık... Bugün sırf İsrail’in güvenliğine katkı sağlamak ve ABD’nin Orta Asya’daki millî menfaatlerini korumak adına, İran’la niye düşman olalım?
Üstelik İran’la dostluğa ve işbirliği yapmaya o kadar çok ihtiyacımız var ki anlatamam. Şu kadarını söyleyeyim; Kuzey Irak’ta kurulmuş olan Kürt devletinin resmiyet kazanmasına ancak ve sadece İran, Suriye ve Türkiye el ele verirlerse engel olabilirler! ABD ve İsrail’in oyununu görüyorsunuz değil mi? Hem kendi millî çıkarlarını koruyorlar, hem de Türkiye’nin İran’la ilişkilerini bozmak suretiyle Kürt devletinin resmîleştirilmesindeki en büyük engeli ortadan kaldırmış oluyorlar! “Bir taşla, iki kuş!”
İşin bir yönü, bu… Bir de diğer tarafına da bakalım…
Füze kalkanının fizikî alt yapısı denilen şey, yani radar sistemi Türkiye’ye kurulacak… Doğru mu? Doğru! Peki, İnşallah böyle bir şey olmaz a, İran’la ABD-İsrail bir savaşa tutuşursa İran’ın ilk hedefi neresi olur? Tabii ki füze kalkanının radarları, yani Türkiye! Niye? İran eğer bunu yapmazsa, İsrail’e bir füze dahi gönderemez de ondan. Neden? Çünkü atacağı her füze Türkiye’deki radar tarafından belirlenir ve füzeleri havada vuran füzeler tarafından hedefine varmadan havadayken imha edilir de ondan... İran, Türkiye’deki radarları vurursa ne olur? Ne olacak, Türkiye hiç istemediği bir savaşa, hem de ABD-İsrail safında mecburen girmiş olur! “Bir kuş daha!”
ABD ve İsrail’in, füze kalkanı kurmak ve bunu Türkiye’ye yerleştirmek suretiyle elde etmek istediği sonuç da zaten bu! Çünkü karşılarındaki Irak değil; dini, millî şuuru, tarihi ve kültürü olan köklü bir devlet var, o yüzden yanlarında Türkiye ve Mehmetçik olmadan İran’la başa çıkmaları imkânsızdır. Türkiye yanlarında olmasa dahi savaşı belki gene de kazanırlar, ama o bir ‘Pirus Zaferi’ olur ki bunu, asla göze alamazlar!
Durum vaziyeti böyle olduğuna göre, Türkiye’yi yönetenler, füze kalkanının radar sisteminin Türkiye’ye kurulmasına ve bunun yönetiminin ABD’de olmasına niçin razı oldular? Bu suale ben cevap veremem. Neme lâzım? Verirsem, beni, ‘Silivri Adalet Yerleşkesi’nde ziyaret etmek zorunda kalırsınız! Ki bunu, hiç istemem.
En iyisi siz, bu suali AKP ‘Polit Bürosu’na sorun! “Komşularımızla sıfır sorun” diyerek ortalıklarda dolananların, ne cevap vereceklerini, doğrusu, ben de çok merak ediyorum.

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,08 M - Bugn : 33180

ulkucudunya@ulkucudunya.com