« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

26 Oca

2010

UĞUR MUMCU

26 Ocak 2010


Uğur Mumcu katledileli 17 yıl oldu… Ama yeri hâlâ doldurulamadı… Kimse onun gibi cesur yazılar yazamıyor… Yazanlar olsa dahi yazılarının içi boş… Araştırma sonucu değil; bilgi ve emek yok… Varsa da yeterli ve doyurucu değil… Uğur Mumcu araştırmacıydı, bilgiliydi ve cesurdu.

Uğur Mumcu solcuydu... Dolayısıyla ülkücülüğe de ülkücülere de düşman değilse bile dost da sayılmazdı. En önemlisi de ülkücülerle ülkücü geçinenleri ayırmazdı. –Hoş, bu onun görevi de değildi ya- Ülkücü geçinenlerle ülkücüden geçinenlerin yaptıkları hataları ve yanlışları ülkücülüğe yüklerdi. Oysa bunlarla ülkücüler arasında farklar olduğunu pekala bilirdi. Ancak dedik ya solcuydu, bu yüzden o farkı önemsemezdi. Ülkücülüğe yüklenirdi de yüklenirdi. Okudukça içim acırdı… Böyle bilgili, görgülü ve araştırmacı bir adam bunları nasıl yazar diye üzülürdüm.

Yazılarını gene de okurdum. Okuduklarımdan faydalanırdım, çünkü. Nitekim daha sonra yazdığım kitaplarda kendisinden çok yararlandım ve bunu da belirtmekten imtina etmedim. Kaynakça da mutlaka ismini zikrettim, bundan asla da yüksünmedim. Ve bir 24 Ocak günü Uğur Mumcu hunharca katledildi. Allah rahmet eylesin!

Uğur Mumcu niçin katledilmişti?

Uğur Mumcu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin genel olarak Kürtçülüğe ve özel olarak PKK’ya karşı oluşturmaya çalıştığı Türkiye-İran-Suriye-Irak bloğunu parçalamak için katledilmişti.

Bilirsiniz, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis; “Kürtçülüğü ve PKK’yı alt etmek için Türkiye, İran, Suriye ve Irak birlikte hareket etmelidir, aksi halde sonuç almak mümkün değildir” demiş ve bunu, Devlet de kabul etmişti. Türkiye Cumhuriyeti bu yönde faaliyete başlamış ve söz konusu ülkelere bu tez kabul ettirilmişti. Dikkat edin, o yıllarda söz konusu ülkelerle resmî ilişkiler zirve noktasındaydı. Dışişleri, İçişleri ve Millî Savunma Bakanları peş peşe karşılıklı ziyaretler yapıyor ve ilişkiler alabildiğine güçlendiriliyordu.

Ancak Irak’a çökmüş olan ABD-İsrail-İngiltere bu ilişkilerden müthiş rahatsızdılar. Çünkü bu çete Irak’ı parçalamak suretiyle kuzeyinde bir Kürt devleti kurma kararını çoktan almış ve bunu uygulamaya koymuştu! Bunun için Türkiye’nin kurduğu blok mutlaka parçalanmalıydı. Uğur Mumcu işte bu yüzden katledildi... Dikkat edin, Uğur Mumcu Başbakan Süleyman Demirel’in Suriye ziyaretinden beş gün sonra ve İran İçişleri Bakanı’nın Türkiye gezisinden bir gün önce katledilmişti!

Arabasında patlayan bombalar, ne yazık ki sadece Uğur Mumcu’yu katletmekle kalmadı, aynı zamanda Türkiye-İran ilişkilerini de berhava etti… Çünkü aynı gün medya cinayeti İran’ın üzerine yıktı… Cenaze merasimi esnasında, İran ve İslâm aleyhtarı sloganlar atıldı… Türk siyaseti de ister istemez bundan etkilendi… Nitekim İran İçişleri Bakanı resmî görüşmelerini tamamlayamadan ülkesine dönmek durumunda kaldı. Oysa İran’ın bu suikastla uzaktan yakından bir ilgi ve alâkası yoktu! İran iftiraya uğramıştı.

Peki, Uğur Mumcu’yu kim katletmişti?

Bu suale ben cevap vermeyeyim, belge konuşsun…

Müsteşar Köksal Sönmez imzasıyla dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'e gönderilen "Çok Gizli" ibareli ve 2 Şubat 1993 tarih ve 01.768.8879/435 sayılı MİT belgesinde Uğur Mumcu'nun MOSSAD ajanları tarafından öldürüldüğü şöyle anlatılıyordu:

"ABD'nin güvenliğini ve hayatî çıkarlarını yakından ilgilendiren, Türkiye'nin gerekli yerlerinde kuvvet bulundurmak ve bu maksatla, Ortadoğu'yu kontrol altına alıp Türkiye'nin dine dayalı bir yönetim altında girmesini önlemek maksadıyla ABD haber alma sevisi CIA denetiminde İsrail’li Haim Bar-Lev kontrolünde İsrail ‘OADNA’ birliklerinde eğitim gören altı kişilik özel tim ‘Hayfa’ deniz üstünden botla Türkiye'ye giriş yapılmıştır. Mezkur timin ülkemizdeki görevleri, ….. gazeteci Uğur Mumcu ve ……. öldürmektir. Gazeteci Uğur Mumcu'yu öldüren tim elemanları …… ülkemizden çıkış yapmamışlardır. Tim elemanlarının yaptığımız istihbarat neticesinde İsrail Hükümetinin Ankara Temsilciliğinde kaldıkları tespit edilmiştir!"

Gerçi bu belge ortaya çıktığında bazı işbirlikçiler; “Haim Bar Lev vardır. Sayeret Matkal adını taşıyan bir özel güç, Metsada adlı sabotaj gücü de vardır. Ancak Oadna adını taşıyan bir birlik yoktur!” diyerek hemen savunmaya geçtiler, ama bu doğru değil! OADNA vardır ve gerçektir. İnanmazsanız, Google’ye OADNA yazın ve çıkan sonuçlara bakın, var mıymış yok muymuş siz karar verin.

Ve bu belgeyi MİT inkâr etmişti, ama belge Türkiye Büyük Millet Meclisi Uğur Mumcu Cinayeti’nin Açıklığa Kavuşturulması Amacıyla Kurulan (10/86) Sayılı Meclis Araştırma Komisyonu’na da gelmişti! Belge’nin gerek komisyona gelmesi, gerekse o dönem belge ile ilgili krıminal inceleme talebinde bulunulmamış olması, belgenin doğruluğunu göstermektedir!

Sonuç olarak: Uğur Mumcu, hem PKK ve Abdullah Öcalan’la ilgili olarak yaptığı araştırmaya engel olmak için hem de Türkiye-İran ilişkilerini sabote etmek için MOSSAD ajanları tarafından katledilmiştir!

M. Metin KAPLAN

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,11 M - Bugn : 29490

ulkucudunya@ulkucudunya.com