« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

09 Kas

2009

KÜRTLER VE KÜRTÇÜLÜK

09 Kasım 2009

Bir Azeri millet var mı? Yok!

Bir Türkmen milleti var mı? Yok!

Bir Özbek milleti var mı? Yok!

Bir Kırgız milleti var mı? Yok!

Bir Kazak milleti var mı? Yok!

‘Ama nasıl olur? Hepsinin birer devleti var: Bir Azerbaycan Cumhuriyeti, bir Türkmenistan Cumhuriyeti, bir Özbekistan Cumhuriyeti, bir Kırgızistan Cumhuriyeti, bir Kazakistan Cumhuriyeti var.’

Doğrudur! Bu devletler var, ama bu devletleri meydana getiren ayrı ayrı milletler yok! Daha doğrusu: Bir Azeri halkı var, ama bir Azeri milleti yok. Bir Türkmen halkı var, ama Türkmen milleti yok. Bir Özbek halkı var, ama Özbek milleti yok. Bir Kırgız halkı var, ama Kırgız milleti yok. Bir Kazak halkı var, ama Kazak milleti yok. Hepsi bir tek millettir… Azerbaycan Cumhuriyeti’ni, Azeri halkı… Türkmenistan Cumhuriyeti’ni, Türkmen halkı… Özbekistan Cumhuriyeti’ni, Özbek halkı… Kırgızistan Cumhuriyeti’ni, Kırgız halkı… Kazakistan Cumhuriyeti’ni, Kazak halkı kurmuştur. Bu devletleri kuran ve yaşatan ayrı ayrı halklardır, ama hepsi tek bir millettir! Adı da Türk Milletidir! Ve bu devletlerin her biri Türk devletidir!

Aslında, bu devletleri kuran halklar yetmiş küsur yıl SSCB boyunduruğu altında yaşamış ve bu devletleri kuran kadrolar eski komünistler olmasaydılar, bunların isimleri farklı ve daha doğru olurdu. Meselâ Azerbaycan Cumhuriyeti yerine Azerbaycan Türk Cumhuriyeti, Türkmenistan Cumhuriyeti yerine Türkmenistan Türk Cumhuriyeti, Özbekistan Cumhuriyeti yerine Özbekistan Türk Cumhuriyeti, Kırgızistan Cumhuriyeti yerine Kırgızistan Türk Cumhuriyeti, Kazakistan Cumhuriyeti yerine Kazakistan Türk Cumhuriyeti olurdu!

Bilirsiniz Azerbaycan’la Türkiye ilişkileri söz konusu olduğunda siyasîlerin ağızlarına sakız olan ve hissî davranıp, doğru düşünemediğimiz için bizim de çok hoşumuza giden bir klişe var; “Tek millet, iki devlet!” Bu, doğru gibi görünen, fakat çok tehlikeli sonuçlar doğurabilecek büyük bir yanlıştır! Çünkü bu deyiş, Oğuzları ayrı bir millet gibi takdim etmektedir ki bu asla ve kata doğru değildir. Yeryüzünde hiçbir zaman bir Oğuz milleti var olmamıştır. Oğuzlar da bir halktır. Türk Milleti’ni teşkil eden halklardan biridir… Ki bu, Oğuzlar ayrı bir millet olsalar dahi gene de yanlış bir klişedir. Çünkü Türkmenler de Oğuz’dur! Öyle ise ki öyledir, böyle bir klişe illaki kullanılacaksa ‘Tek millet, üç devlet’ demek lâzımdır! Hatta KKTC’ni de ekleyerek, ‘Tek millet, dört devlet’ demek daha doğrudur!

En doğrusu ise ‘Tek millet, yedi devlet’tir! Çünkü Türk Milleti’nin yedi devleti vardır!

Son zamanlarda yanlış bir tabir daha moda oldu. Kocaman kocaman kodamanlar, bunu da sonunun nereye varacağını düşünmeden yerli yersiz kullanıyorlar; ‘Kürt milliyetçiliği.’ Bu tabir, genel olarak PKK’nın ideolojisini ifade etmek için kullanılıyor... Oysa bu, çok yanlış ve hatta tehlikeli bir tabirdir… Çünkü milliyetçilik, en basit sözlük anlamıyla söylersek; ‘millet’in millî menfaatlerini her şeyin üstünde tutma anlayışıdır… Ve “milliyetçilik; ‘millet’ini sevmek, korumak, yükseltmek ve yüceltmek ülküsüdür.” Demek ki milliyetçilik, ‘millet’i esas almakta ve ‘millet’e dayanmaktadır.

‘Eee bunun, neresi yanlış ve tehlikeli?’

Yanlış ve tehlikeli, çünkü bu tabiri kullananlar zımnen Kürtlerin ayrı bir millet olduğunu kabul etmiş olmaktadırlar. Bunu, böyle bir sonucu olduğunu bilerek kullananlara söyleyecek bir sözümüz yok. Ne söylesek de boş, zaten... Ancak bunu, böyle bir sonucu olduğunu bilmeden kullananlar, derhal bu yanlıştan vazgeçmelidirler. Çünkü bilmeden/istemeden PKK’ya hizmet etmiş oluyorlar.

Şu ilmî bir gerçektir ki; tarihin hiçbir çağında, herhangi bir yer ve bölgede Türk’ten ayrı bir Kürt soyu, bir Kürt milleti, bir Kürt devlet ve ülkesi kurulmamış, var olmamıştır. Yine Türk’ten ayrı bir Kürt kültür ve medeniyeti, bir Kürt kitabe ve eseri tespit edilememiştir... Kürt ismi de; Türk Milleti içindeki Hun, Göktürk, Oğuz, Uygur, Saka, İskit, Avar, Kuman, Karluk, Kıpçak, Kırgız, Kazak, Özbek, Türkmen, Azeri, Yakut, Tatar, Yörük, Karakalpak vb. türünden, Türk adının mahallî adlandırılışlarından biridir!

Kürtlerin kökeni hakkındaki yakıştırmalar, siyasî ve bölücü amaç güden çevrelerden gelmiştir. Bunlar, Kürtleri Türk’ten uzak ve ayrı tutmak için her yolu denemişlerdir. Âdeta Türk soyundan olmasın da hangi soydan olursa olsun zihniyeti içersinde, soy kökü bulacağız diye, Türk dünyasının dışında her yerde aramışlar, İskandinav ülkelerine kadar uzanmışlardır. Ancak elde ettikleri ‘ilmî’, ‘ciddi’ ve ‘tutarlı’ hiçbir ‘veri’ yoktur! Amma yalan yanlış bilgileri temel edinerek, üzerinde inşa ettikleri uydurma teorileri, dış kaynaklı telkin ve kışkırtmalarla ilk hedefte Doğulu gençlerimize aşılama yoluna gittiler.

Türklere karşı değişmez ezme ve parçalama sistemini düzenleyen Hen-Gan-Kue, Çin idarecilerine şunu tavsiye ediyor: “Türk’ü kudretsiz bırakmak için, dünya durdukça ona uygulanacak tek ezme tarzı şudur; ‘parçala’ kolay yutarsın, Türk başka türlü yenilemez.” İşte, tüm olay bundan ibaret!

Kürtlerden zorlamalarla ‘ayrı bir millet’ yaratma gayretleri Avrupa emperyalizmi ile Çarlık ve daha sonra da Sovyet emperyalizminin ortak uğraşları olmuştur… Günümüzde ise mesele, İsrail, ABD, Fransa, İngiltere ve Almanya eliyle gün geçtikçe şiddetlenerek varlığını sürdürmektedir. Erivan, Tiflis, Moskova, Paris, Bon ve diğer bazı Avrupa başkentlerinde kurdurulan ‘Kürdoloji’ enstitülerinde görevlendirilen uzmanların plân ve programlarıyla yürütülen ‘Kürtçülük’ çalışmalarının bugün için nasıl büyük bir tehlike arz ettiği ise gözler önünde olduğu için bilinmektedir.

‘Öyle ise, adları neden farklı? Onlara, niçin Türk değil de Kürt deniyor?’

Güzel bir soru, ama cevabı çok basit: Azeri’ye neden Türk değil de Azeri deniyorsa; Türkmen’e neden Türk değil de Türkmen deniyorsa; Kazak’a neden Türk değil de Kazak deniyorsa; Kırgız’a neden Türk değil de Kırgız deniyorsa; Özbek’e neden Türk değil de Özbek deniyorsa; Kürt’e de aynı sebepten dolayı, Türk değil de Kürt deniyor!

‘Mademki Kürtler de Türk’tür, o halde neden; Azeriler, Türkmenler, Kazaklar, Kırgızlar ve Özbekler istiklâllerini kazandıklarında çıldırasıya sevindin de, Kürtler Kuzey Irak’ta bağımsız bir devlet kurmaya kalkıyorlar diye kızıyor ve bunu destekleyeceğin yerde, buna karşı çıkıyorsun?’

Bu da çok güzel bir soru, ama bunun, cevabını vermek hiç de kolay değil!

Bir defa Azeriler, Türkmenler, Kazaklar, Kırgızlar ve Özbekler kendilerinin Türk olduklarını biliyorlar, kendilerini Türk kabul ediyorlar… En azından millî münevverlerinin tamamı böyle ki bu da yeter… Bir milleti aydınları temsil eder, çünkü… Hâlbuki Kürt münevverlerinin tamamı, en az bir asırdır emperyalizmin sistemli bir propagandasına maruz kaldıkları için, kendilerini Türk’ten başka bir millet kabul ediyorlar ve bunu Türkiye ile dünyaya kabul ettirmek için, Türkiye’ye karşı mücadele ediyorlar.

‘Kel alâka? Bunun, Kürtlerin bağımsızlık mücadelelerini desteklememenle ve hatta bu savaşımlarına karşı çıkmanla ne ilgisi var?’

Ne alâkası olduğunu, söyleyeyim: Ermeniler ve Gürcüler Avar İmparatorluğu bakiyesi Türkler oldukları halde; Bulgarlar, Bulgar Türkleri oldukları, hatta ilk Müslüman Türkler oldukları halde; Macarlar, Batı Hun İmparatorluğu bakiyesi Türkler oldukları halde; emperyalizmin propagandalarının tesirinde kalarak, zaman içinde yok olup gitmişler ve farklı birer millet haline dönüşmüşlerdir… İşte ben, bu yüzden yani Kürt kardeşlerimizin başına da böyle bir felâket gelmesin diye, ayrı bir devlet kurmalarını desteklemiyorum ve buna karşı çıkıyorum. Çünkü emperyalizm, dün Bulgarlara, Macarlara Ermenilere ve Gürcülere yaptığının aynını, bugün de Kürtlere yapmaktadır!

İkincisi, evet Azerbaycan’ın, Türkmenistan’ın, Kırgızistan’ın, Kazakistan’ın ve Özbekistan’ın bağımsızlıklarını kazanmasına çok sevindim… Bu doğru! Fakat bunlar, istiklâllerini başka bir Türk Devleti’nden değil, komünist emperyalizmin en önemli temsilcisi SCCB’den kazanmışlardır… Bu, çok önemli! Aksi olsaydı, yani bunu, bir Türk Devleti’ne karşı mücadele ederek kazanmış olsaydılar, ben, buna da karşı çıkardım... Çünkü bu, isyan olurdu… İsyan, kim yaparsa yapsın, dünyanın her yerinde ve her zaman en büyük suçtur!

Kaldı ki, Kuzey Irak’taki Kürtler, Kuzey Irakta bağımsızlıklarını kazandıktan sonra, Türkiye’deki Kürtleri de Türkiye’den kopararak kendilerine bağlamak için çalışmaktadırlar… Bunu ise, asla kabul edemem. Hiçbir Türk milliyetçisi, hangi sebeple olursa olsun devleti ile vatanının parçalanmasını katiyen kabul etmez, edemez… Bu, milliyetçiliğin tabiatına aykırıdır! Milliyetçilik bölünmekten değil, birleşmekten; küçülmekten değil, büyümekten; dağılmaktan değil, bütünleşmekten yanadır.

Üstelik Türkiye’de emperyalizmin teşviki, tahriki ve desteği ile yirmi beş yıldır süren bir Kürt isyanı var! Ve bu isyancıların amacı; Irak’ı, İran’ı, Suriye’yi ve Türkiye’yi bölüp, parçalayarak; Güney Kürdistan’ı, Doğu Kürdistan’ı, Batı Kürdistan’ı ve Kuzey Kürdistan’ı birleştirerek, Büyük Kürdistan Federasyonu’nu kurmaktır… Doğrusunu, dümdüz söylemek gerekirse; Kürtlerin Irak’a, İran’a ve Suriye’ye yapacakları beni hiç ilgilendirmez. Bana ne? Bunu, Irak, İran ve Suriye milliyetçileri ile devletleri düşünsünler… Hatta Kürtlerin bu konularda yapacakları her türlü faaliyeti en azından dualarımla desteklerim bile, fakat aynı şeyleri Türkiye’ye yapmalarına asla izin vermem… Veremem!

Ne ise konu aldı beni, gene bir yerlere götürdü… Geriye dönüp, hızla toparlamaya çalışayım.

Başa dönerek, söylemek istediklerimi özetlersem: Azeriler, Türkmenler, Kazaklar, Kırgızlar ve Özbekler nasıl ve ne kadar Türk iseler, Kürtler de öyle ve o kadar Türk’tür! Türk oldukları için, mantıken, yaptıkları bağımsızlık mücadelelerini desteklemem gerekir. Ancak ben, (1) bu savaşım, emperyalizmin teşviki, tahriki ve desteği ile olduğundan, (2) kurulacak devlet de Kürtlere hizmet etmek yerine, daha çok emperyalizme ve hatta sadece İsrail ile ABD emperyalizmine hizmet edeceği için ve (3) en başta Kürtler olmak üzere bütün Türkiye Türklerine zarar vereceğinden, desteklemiyorum. Hatta buna şiddetle karşıyım!

Kürtlerin de Bulgarlar, Macarlar, Ermeniler ve Gürcüler gibi intihar etmelerine müsaade etmem, edemem… Kürt kardeşlerimizi çok seviyorum, çünkü!

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

13 May 2024

Yarın, Başyazı, 5 Ağustos 1965, Sayı 120. İdeolojinin önemi Türkiye’nin siyasi yapısında ideoloji gittikçe önemli bir unsur haline geliyor.

Halim Kaya

13 May 2024

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,68 M - Bugn : 28617

ulkucudunya@ulkucudunya.com