« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

01 Eki

2009

AÇILIM PROJESİ AKP’NİN Mİ, DEVLETİN Mİ?

01 Ekim 2009

Recep Tayyip; Kürt açılımı/demokratik açılım/millî birlik projesi için “Bu, AKP’nin projesi değil. Devlet projesidir” buyuruyor.

Doğru mu bu?

Yarısı doğru yarısı yalan/yanlış!

AKP’nin projesi olmadığı doğrudur! Buna, kimse itiraz edemez. Çünkü AKP, 2002 yılından beri tek başına hükümet ve Abdullah Gül Cumhurbaşkanı seçildiğinden bu yana da tek başına iktidardır… (Pekiyi, 1999-2004 yılları arasında PKK silâh bırakmışken hiçbir şey yapılmadı da, neden şimdi devlet(!) birden harekete geçti ve AK Parti üzerinden toplumu mobilize ederek bir proje başlattı?) Bu proje AKP’ninse bu vakte kadar neden/niçin beklediler, suallerine cevap verilmelidir. Var mı bu soruların mantıklı bir cevabı? Yok! O halde projenin AKP’nin olmadığı doğrudur.

Peki, proje devlet projesi mi?

Değil!

Çünkü devlet bilindiği gibi (basitçe söylemek gerekirse) yasama, yürütme ve yargıdan meydana gelir. Ve bu projenin devlet projesi olduğunu söyleyebilmek için devletin en azından bu üç yapısı tarafından da desteklenmesi gerekir. Meseleye bu açıdan baktığımız zaman durumun hiç de böyle olmadığı açıkça görülmektedir!

Yasamanın yarısının bu projeye karşıdır! TBMM’deki dört partiden ikisi; CHP ve MHP konuyu konuşmaya bile lüzum görmeden, projeye karşı olduklarını ilân etmişlerdir. Ve bu konudaki kararlılıklarını sürdürmektedirler. Geriye ne kaldı? AKP ve DTP. Kaldı ki DTP bile projeyi tam olarak desteklememekte ve muhatap olarak hep Apo’yu göstermektedir.

Yargı’ya baktığımızda durum biraz daha farklıdır. Yüksek yargı organları Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay projeye tamamen karşı olduklarını lisanı hâl ile defalarca tekrarlamışlardır. Her vesile ile tekrarlamaya devam etmektedirler.

Yürütmeye gelince, yürütme tamamen AKP’nin kontrolündedir. Hatta AKP’nin bile değil, bizzat ve şahsen Recep Tayyip’in denetimindedir. Ve hatta yürütme demek Recep Tayyip demektir! Ve tabii ki projeyi canla ve başla desteklemektedir. Destekler, çünkü kendileri BOP eş başkanıdırlar! Proje de esasen BOP’un Türkiye ayağıdır.

TSK’nın ne düşündüğünü söylemeye lüzum yok!

Demek ki neymiş? Kürt açılımı/demokratik açılım/millî birlik projesi adlarıyla takdim edilen bu proje bir devlet projesi değilmiş! Eğer Recep Tayyip ‘devlet projesi’ derken Türkiye Cumhuriyeti’ni kastediyorsa bu böyledir! Yok, ‘devlet projesi’ derken Türkiye Cumhuriyeti’ni değil de ABD’yi kastediyorsa işte o zaman durum değişir… O halde projenin ‘devlet projesi’ olduğu el-hak doğrudur!

Çünkü bu, ABD’nin projesidir!

ABD ile İsrail Irak’ın kuzeyinde bir Kürt devleti kurdular, fakat bu, özellikle ABD Irak’tan çekildikten sonra yaşaması/yaşatılması mümkün olmayan bir devlettir. Çünkü gerek Sünni gerekse Şii tüm Araplar bu devlete karşıdırlar. Üstelik bu, Irak’ın toprak bütünlüğünü parçaladığı için resmî Irak idaresi nezdinde kabul görmemektedir. Kaldı ki Irak’ın toprak bütünlüğü BM garantisi altında bulunmaktadır.

ABD ile İsrail işte bu sebeplerle Kürt devletini ayakta ve hayatta tutacak bir payandaya ihtiyaç duymaktadırlar. İşte Türkiye de tam bu noktada devreye girmektedir. Çünkü ABD ile İsrail payandalık görevini Türkiye’ye vermek istemektedirler. Lâkin Türkiye, yıllardır başına belâ olan PKK terörü sebebiyle bu görevi üstlenmemek istememektedir.

ABD de Türkiye’nin bu direncini kırarak, kendisine biçilen payandalık görevini üstlenmesini sağlamak için PKK terörünü güya bitirmek adına adımlar atmakta ve fakat aslında Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğusu’nu Irak’ın kuzeyindeki Kürt devletine eklemlemenin alt yapısını hazırlamak adına Kürt açılımı/demokratik açılımı/millî birlik projesini hayata geçirmiştir. (6 Nisan günü ABD Başkanı Barack Obama TBMM'de önemli bir konuşma yaptı ve Türkiye’ye "Kürt sorununu çözün, Ermenistan'la ilişkilerinizi düzeltin, Ruhban Okulu'nu açın" mesajını verdi.) Bunu görmemek için kör, anlamamak için aptal olmak gerekir!

M. Metin KAPLAN

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

13 May 2024

Yarın, Başyazı, 5 Ağustos 1965, Sayı 120. İdeolojinin önemi Türkiye’nin siyasi yapısında ideoloji gittikçe önemli bir unsur haline geliyor.

Halim Kaya

13 May 2024

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,68 M - Bugn : 29275

ulkucudunya@ulkucudunya.com