« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

02 Eyl

2009

ASLINDA NE OLUYOR? (17)

02 Eylül 2009

Önce Abdullah Gül, “tarihi bir fırsat”tan bahsetti. Hepimiz bu “tarihî fırsat”ın ne olup ne olmadığını, ne içerdiğini anlama gayreti içine girdik… Lâkin biz, daha “tarihî fırsat”ın şifrelerini çözemeden Abdullah Gül bu sefer de “Her şey çok güzel olacak” buyurdu.

Biz, ‘Yahu, nedir güzel olacak olan? Nasıl böyle kesin konuşabiliyorsunuz? Ya güzel olmazsa?’ demeye kalmadı, bu defa sahneye âdeta rol çalmaya çalışan aktör gibi Recep Tayyip girdi, “Kürt açılımı” deyiverdi. Mikrofon gördüğü her yerde kırmızı görmüş İspanyol boğası gibi “Kürt açılımı” diyerek, Türk milletini teşkil eden ‘değer’lere saldırmaya başladı.

O zaman biz, niçin tarihî fırsat olduğunu ve neyin güzel olacağını anlayıverdik… Yirmi beş yıldır süren PKK terörü çok kısa bir zaman içerisinde bitirilecekmiş… Analar gözyaşı dökmeyecekmiş… Türkiye’de barış olacakmış… Kürtler de birinci sınıf vatandaşlar haline geleceklermiş… Mış, mış, mış… Miş, miş, miş…

Biz saf ayaklarına yattık, hiç itiraz etmedik… ‘Yahu bu yirmi beş yılın on yılında RP ve AKP olarak siz iktidardınız, bu meseleyi bu güne kadar neden çözmediniz? Bugün birden size hâşâ vahiy mi geldi?’ ‘Analar gözyaşı döküyor, çünkü PKK terör saldırıları yapıyor. Vatan evlâtlarını şehit ediyor… Anaların gözyaşı ancak PKK terörü bitirilince sona erer!’ ‘Türkiye’de iç savaş mı var ki barıştan söz ediyorsunuz? Türkiye’de bir iç savaş yok, Türkiye’ye yapılan terör saldırıları var!’ ‘Kürtler, cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, milletvekili, genelkurmay başkanı, kuvvet komutanı, subay, hâkim, savcı, belediye başkanı, vali, kaymakam, müdür, amir, memur olabilirken, siz hangi birinci sınıf vatandaşlıktan bahsediyorsunuz? Kürtler ikinci sınıf vatandaşlar olmadığı gibi âdeta imtiyazlı vatandaşlardır!’ Demedik…

Güzel… Çok güzel… Bunları, hepimiz isteriz... Fakat bu, nasıl olacak? PKK’nın silâhlara vedâ ederek Devlet’e teslim olması suretiyle mi, yoksa Devlet’in PKK’ya tavizler vermesi suretiyle mi olacak… Doğrusu bunu da bilmek isteriz… Dedik… Dedik ama duyan olmadı.

Bir de baktık ki “PKK’yı terörist ilân etmeyen DTP ile görüşmem” diyen Recep Tayyip, DTP ile görüşmeye başlamış bile… CHP ve MHP ise “Olmaz! ‘Kürt açılımı da neymiş?’ Muhtevasını bilmediğimiz bir plâna biz destek vermeyiz” dediler… Hem de çok sert bir üslupla ve peş peşe… Recep Tayyip, CHP ve MHP’nin bu çıkışlarından sonra hemen tornistan etti… ‘Kürt açılımı’ lâfını anında terk etti… ‘Demokratik açılım’ demeye başladı… Bu da yetmedi ‘Millî birlik projesi’ne bağladı. Bu dahi kesmedi, Abdullah Gül’den çaldığı rolü, sesiz sedasız Beşir Atalay’a devretti.

Görüşmeleri Beşir Atalay yapmaya başladı… On beş eski komünist, yeni liberalle istişare etti… Muhalefet feryadı koparınca, ‘Biz sadece bu gazetecilerle değil, herkesle görüş alışverişinde bulunacaktık’ ayağına yattı… Gerçekten de herkesle görüşmeye başladı, o kadar ki kanarya severler derneğine bile randevu verdi. Görüştü. Ve görüşmelere devam ediyor.

Şimdi artık başrolde Beşir Atalay var… Abdullah Gül ve Recep Tayyip iyice hız kestiler… Sütre gerisine çekildiler… Gelişmeleri izliyorlar… Beşir Atalay’ın bu görüşmelerinden bir sonuç çıkacak gibi olursa, ortaya çıkıp başarıyı paylaşacaklar, olmazsa günah keçisi Beşir Atalay olacak… Çünkü Türk milletinin yarısından fazlası ‘Kürt açılımı’ adıyla yapılmak istenenlere karşıydı.

Ancak her şey senaryoya uygun gidiyordu… Ta ki İlker Başbuğ, Zafer Haftası kutlamalarını bahane ederek ‘Kürt açılımı’na açık ve net olarak karşı çıkıncaya kadar… Şimdi, bu anda ‘Kürt açılımı’ tamamen gündemden düştü, PKK ve DTP’nin sigortaları attı. Bütün güçleriyle ve kavgada bile ağza alınmayacak lâflarla AKP’ye saldırıya geçtiler... AKP ile DTP arasındaki balayı bitti!

Yalnız siz, benim ‘Kürt açılımı’ gündemden düştü dediğime bakmayın, o lâfın gelişiydi, bu konu asla gündemden düşmez. Ya Allah korusun Türkiye parçalanıp, Kürt devleti kuruluncaya ya da inşallah Kürtçülük meselesi tamamen halledilinceye kadar konjonktürel olarak inişli çıkışlı sürer gider.

“Peki, M. Metin Kaplan sen hangi ihtimali daha güçlü görüyorsun” derseniz, hiç tereddüt etmeksizin, böyle devam edecek olursa Türkiye mutlaka ve muhakkak parçalanacaktır, derim. Bu, hem de PKK-Kürtçüler ve ABD, İsrail ve AB eliyle değil, Türkiye Cumhuriyeti eliyle olacaktır!

Tahmin ettiğiniz gibi TRT6’dan bahsediyorum… Bir devlet ki kendi eliyle, kendi parasıyla, kendi memurlarıyla, kendi kadrosuyla, kendi imkânlarıyla kendini teşkil eden milletin bir parçasını ayrı bir millet haline getirmek için çalışır, başka bir sonuç doğması ihtimali var mıdır? Evet, TC, TRT6 marifetiyle bir dil yaratma faaliyeti yapmaktadır. Ve bu haliyle Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk Milleti’ne PKK’nın 25 yılda verdiği zararın daha fazlasını açıldığı günden buyana geçen sürede vermiştir! Çünkü tüm emperyalist dünyanın yüz yıldan beri yapamadığını bu kısa süre içersinde yapmış. Dünya’ya Kürtçenin bir dil olduğunu ilân etmiştir. Kürtçe bir dil ise Kütler de bir millettir. Zira dünya’da bir dil, bir millet anlayışı hâkimdir. TRT6’nın yaptığı da budur; Kürtleri bir millet yapmak!

Ne ise benim söylemek istediğim bunlar değil, asıl konumuza döneyim. Asıl hikâyeyi anlatayım.

PKK terörü 90’lı yılların ilk yarısında zirvedeydi. SSCB dağıldığı için Batı’nın Türkiye’ye ihtiyacı kalmamıştı. ABD, Saddam’ı silkelemiş ama henüz düşürmemiş. Bunu, Iraklı Kürtlere bırakmıştı. İsrail, Irak’ın kuzeyinde bir Kürt devleti kurmak için harıl harıl çalışıyordu. Türkiye iyice sıkışmıştı. İşte tam bu günlerde 1994 yılında emperyalizm Cem Boyner’i sahneye çıkardı. Boyner, bugün ‘Kürt açılımı’nı savunan sivil-asker, memur-amir, gazeteci-akademisyen kimler varsa onlarla birlikte Yeni Demokrasi Hareketi diye bir siyasi grup teşkil etti. Bugün Recep Tayyip neler söylüyorsa, nasıl söylüyorsa aynen söylemeye başladı.

Ancak millet de devlet de buna aslanlar gibi direndi. Yapılan seçimlerde tüm Türkiye’de yalnızca yüz otuz bin oy alabildiler. Yeni Demokrasi Hareketi de tarihin çöplüğündeki yerini aldı. Lâkin emperyalizm ve yerli işbirlikçileri Yeni Demokrasi Hareketi tecrübesinden dersler çıkardılar. Ve bu defa, bu derslerden istifade ederek hareket ediyorlar.

Önce YDH’nın kadrolarını televizyonlara, radyolara, gazetelere yerleştirdiler… Buralarda isim yapmalarını sağladılar… Sonra bunları AKP ile entegre ettiler… Yetmedi, bunlara AKP eliyle televizyonlar, radyolar, gazeteler kurdular. Bugün medyanın yüzde yetmişe yakını bunların elindedir… Bu da yetmedi, bunlara direnebilecek kişileri Ergenekon terör örgütü (!) mensubu olmakla suçlayıp, susturdular. Etkisizleştirdiler… Bu dahi yetmedi ellerindeki medya gücünü kullanarak Anayasa Mahkemesi’ne, Yargıtay’a, TSK’ya âdeta savaş ilân ettiler. Bu kurumları kendilerini savunmaya çalışmaktan, Devleti ve Milleti savunamaz duruma düşürdüler… Muhsin Yazıcıoğlu’nu katlettiler… Bu durumdan istifade ederek TRT6’yı açtılar… TRT6 vasıtasıyla Devleti yıkıyorlar ve Milleti parçalıyorlar.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milleti, Rus ruleti oynayan kumarbaz gibi kafasına TRT6’yı dayamış peş peşe tetiğe asılıyor... Ve ne yazık ki her defasında gönlüne, kalbine ve beynine kurşunlar saplanıyor… Bir devlet, bir millet bu yaralara ne kadar dayanabilir ki?

Bugün olan bitenin aslı şudur: ABD, İsrail ve AB Türkiye’de öyle bir ortam teşkil etmiştir ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Türk Milleti intihar etmektedir!

M. Metin KAPLAN

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,66 M - Bugn : 7982

ulkucudunya@ulkucudunya.com