« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

15 Nis

2009

ON İKİNCİ DALGA

15 Nisan 2009

ETÖ Davası’nda on ikinci dalga dün gerçekleşti: Bilmem kaç ilde bilmem kaç kişinin meskenine eş zamanlı düzenlenen operasyonlarda çoğu eski üniversite rektörü (biri de halen rektör), ÇYDD yöneticisi ve gazeteci gözlem altına alındılar. Millete devlete hayırlı uğurlu olsun!

Bazı kimselerin televizyon ekranlarına çıkıp babalandığına bakmayın siz. Kimse bir şey diyemez! Dese de denilenlerin hiçbir değeri yoktur. Çünkü ‘hukukî bir süreç yürümektedir’ ve şeriatın kestiği parmak acımaz! Hukukun herkese, ama herkese dokunma hakkı vardır. Kimse, yasaların tanımadığı dokunulmazlık zırhına sahip değildir. Yasa da sadece Milletvekillerine ve Cumhurbaşkanına dokunulmazlık hakkı tanımıştır. Gözlem altına alınanların hiç biri Milletvekili ve/veya Cumhurbaşkanı olmadığına göre mesele yoktur!

Bu böyle!

Böyle de Türkan Saylan neden gözlem altına alınmamıştır? Savcılık talimatı sadece Türkan Saylan’ın evinin aranması için midir? Yoksa gözlem altına alınmasını da içermekte midir?

Yanlış anlamayın, ben eski bir ‘mapushaneci’ olarak hiç kimsenin gözlem altına alınmasını istemem. Cezaevinde on yıl beş ay ve yirmi iki gün geçirmiş bir vatandaş olarak, buna gönlüm razı gelmez. Gözlem altına alınmanın hele hele tutuklanmanın ne berbat bir şey olduğunu iyi bilirim, çünkü. Amma gene de sormadan duramıyorum; Türkan Saylan neden gözlem altına alınmadı?

Yok yok… Türkan Saylan’ın 74 yaşında olduğunu hatta çok hasta olduğunu ben de biliyorum. (Allah şifa versin!) Bunu, bana kimsenin hatırlatmasına lüzum yok!

Yaşlılık eğer bir kimsenin gözlem altına alınmasına mani idiyse 75 yaşındaki İlhan Selçuk neden gözlem altına alınmıştı?

Yahut hastalık hem de şiddetli hastalık bir kimsenin gözlem altına alınmasına engel idiyse Kuddusi Okkır neden gözlem altına alınmıştı? Üstelik adam, tutuklanmıştı da! (Öleceği kesinleşinceye kadar da tahliye edilmemişti. Allah rahmet eylesin.)

“Yahu M. Metin Kaplan muzırlık yapma, o iki olaydan ders çıkarıldığı için Türkan Saylan gözlem altına alınmadı” demeyin, sakın. Sakın böyle bir şey demeyin, bana. Yasa aynı yasa, bildiğim kadarı ile değişmiş de değil… Öyle ise yasaya aykırı bir durum var! Türkan Saylan da gözlem altına alınmalıydı!

Veya Emniyet’e verilen talimatta sadece evini arayın ve fakat gözlem altına almayın denmeliydi. Böyle denmediği halde gözlem altına alınmayarak, talimata aykırı hareket edilmiştir. Bunun hesabı Emniyet’ten sorulmalı, bu hususta suçlu olanlar mutlaka cezalandırılmalıdır! Aksi halde hukuk ihlal edilmiş olur.

Mahkeme kararı ve Savcılık talimatı bazı vatandaşlara başka, diğer vatandaşa başka türlü uygulanamaz. Uygulanmamalıdır. Uygulanırsa, benim gibi bir ‘Deli Dumrul’ çıkar, böyle hesap sorar.

“Sorar da ne olur?” denilebilir… Hiçbir şey olmaz da tarihe kayıt düşülür!

Veya...

Eğer Emniyet’in kendilerine Savcılık tarafından verilen talimatı istediği gibi uygulama hakkı var ise o zaman da Emniyet yetkilileri çıkıp, hem İlhan Selçuk’un gözlem altına alınmasında hem de tutuklamayla sonuçlanan Kuddusi Okkır’ın gözlem altına alınmasında hata yaptıklarını açıklamaları lâzımdır!

Aksi halde Emniyet Teşkilâtı çifte standart uygulamış olacaktır! Ne yapayım, ben böyle görüyorum.

M. Metin KAPLAN

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

13 May 2024

Yarın, Başyazı, 5 Ağustos 1965, Sayı 120. İdeolojinin önemi Türkiye’nin siyasi yapısında ideoloji gittikçe önemli bir unsur haline geliyor.

Halim Kaya

13 May 2024

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,68 M - Bugn : 28055

ulkucudunya@ulkucudunya.com