« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

11 Şub

2009

“ERGENEKONCU MU OLDUN, M. METİN KAPLAN?”

11 Şubat 2009

Başlık olarak kullandığım bu suali, bana “Beni Ne Zaman Alacaksınız?” yazımı okuyan bir ülküdaşım sordu, ben de aklımın erdiği, dilimin döndüğü kadar cevaplandırdım… Sizinle, bu muhavereyi paylaşmak istiyorum.

“Ergenekoncu mu oldun, M. Metin Kaplan?”

-Hayır… Ben her şeye rağmen, hâlâ ülkücüyüm… Bir insan hem ülkücü hem de ulusalcı olamayacağına göre, ben de Ergenekoncu değilim… Bir gönülde iki sevgi olmaz!

“Bir insan hem ülkücü hem de ulusalcı olamaz mı?”

-Olamaz!

“Neden?”

-Dedim a… Bir gönülde iki sevgi olmaz!

“Niye olmasın? İnsan, hem karısını, hem annesini, hem teyzesini, hem halasını, hem yengesini, hem anneannesini, hem babaannesini, hem kızını, hem gelinini sevebiliyor ve o zaman, bir gönle bu kadar sevgi sığabiliyor da niye hem ülkücü hem ulusalcı olamıyor?”

-Bu, nasıl bir saçmalık? İnsanın eşine duyduğu sevgi ile annesine, kızına ve diğerlerine duyduğu sevgi bir ve aynı mı? Elmalarla armutları karıştırmayalım… Elma başka, armut başka bir meyve… İnsan hem ülkücü hem de ulusalcı olamaz; ya ülkücü veya ulusalcı olabilir.

“Tamam itiraf ediyorum, verdiğim örnek meramımı ifade etmeme yardımcı olmadı… Meramımı başka bir misal ile ifade etmeye çalışayım… İnsan hem Müslüman, hem Milliyetçi hem de Dokuz Işıkçı olabiliyor ve bu da ülkücülük oluyor, bunda hiçbir mahzur olmuyor da insan niye hem ülkücü hem de ulusalcı olamıyor?”

-Elmalar ile armutlar gene karıştı… Müslümanlık bir din hem de tek hak din, Milliyetçilik bir ideoloji ve Dokuz Işık da bir doktrindir… O sebeple insanın hem Müslüman, hem Milliyetçi ve hem de Dokuz Işıkçı olmasında bir mahzur yoktur… Çünkü bunlar ayrı ayrı şeylerdir, ama meselâ insan ikisi de din olduğu için hem Müslüman hem de Hristiyan olamaz… Bunun gibi her ikisi de dünya görüşü olduğu ve bir insanın iki ayrı dünya görüşü olamayacağı için insan hem ülkücü hem ulusalcı olamaz… Nitekim ben bir ülkücüyüm ve bu sebeple ulusalcı/Ergenekoncu değilim… İstemem a, ülkücü olduğum müddetçe, istesem dahi ulusalcı/Ergenekoncu da olamam… Bir gönülde iki sevgi olmaz!

“Tamam, bunu kabul ediyorum, ama müsaade edersen gene bununla ilişkili bir sualim daha var: Peki, insan hem milliyetçi hem ulusalcı olabilir mi?”

-Bana kalırsa, olamaz!

“Neden?”

-Milliyetçilik ile ulusalcılık ilk bakışta birbirlerine benzeseler ve hatta bir birinin müteradifi gibi görünseler bile, bu doğru değildir… Bir defa, Milliyetçilik, Ülkücü Dünya Görüşü’nün ideolojisidir, oysa anlaşıldığına göre –inşallah yanlış anlamıyorumdur- ulusalcılık bir dünya görüşüdür… Öyle ise bir ideoloji bir dünya görüşünün müteradifi olamaz; çünkü ideoloji başka dünya görüşü başka bir şeydir.

İkincisi; öyle değil, ama ulusalcılığı bir anlık da olsa dünya görüşü değil de ideoloji olarak kabul etsek bile, Milliyetçilik ile ulusalcılık gene de bir birinin müteradifi değillerdir. Olamazlar. Çünkü ülkücülükte milliyetçiliği biz, “İslâmiyet’in emir ve müsaade ettiği kadar ve gene İslâmiyet’in emir ve müsaade ettiği şekilde” ve “ yönünü, şeklini ve sınırlarını İslâmiyet belirler” diyerek ‘dinî’ bir kavram haline getirdiğimiz halde, inananları, laikliğe bağlayıp laiklikle sınırlayarak ulusalcılığı ‘ladinî’ bir kavram olarak takdim etmektedirler… Yani iki kavram bir birlerinin tam zıddı iki kaynaktan beslenmektedirler… O sebeple de birbirlerinin müteradifi olamazlar!

İkinci madde ile alâkalı b şıkkı; milliyetçilik ulusalcılığı da kapsayan bir kavram olduğu halde, ulusalcılık milliyetçiliğin sadece çok küçük bir kısmını ihata edebilecek bir kavramdır… Bu sebeple de ne kadar zorlarsak zorlayalım ulusalcılık ile milliyetçiliğin bir birinin müteradifi olduklarını söylemek mümkün de doğru da değildir.

“Tamam, bunu da anladım, senin Ergenekoncu olmadığını da kabul ediyorum, fakat kafama takılan bir soru var, sormazsam çatlarım.”

-Sor, o halde!

“Madem böyle, ‘Ergenekon Davası’ndan yargılananları neden/niçin savunuyorsun?”

-Büyük adamlardan biri, fi tarihinde benzer bir durumda aynı suale muhatap kaldığında bir cevap vermiş, ben de sana aynı şeyi tekrarlayacağım; “Fikrinizi kabul etmiyorum; fakat hürriyetinizi ölünceye kadar koruyacağım.” O’nun gibi ben de Ergenekoncuların fikirlerini kabul etmiyorum, ama fikirlerini/düşüncelerini ifade edebilme hürriyetlerini savunuyorum. Ve hürriyetlerini kullanmalarının cezalandırılmasının yanlış olduğunu müdafaa ediyorum.

Yetmedi mi o vakit, sana Üstat Necip Fazıl’ın, cezaevinde ziyarete gittiği zaman, Nazım Hikmet’e söylediklerini tekrarlayayım: ‘Nazım, benim rejimim olsa seni asardım. Fakat bu hiçlik rejiminde fikirsiz ve imansız insanların seni süründürmesinden müteessirim. Onun için ziyaretine geldim.’

Bu cevabımdan tatmin olmadıysan son olarak şunu söyleyebilirim; ‘Ergenekon Davası’ sebebiyle tutuklanmış olan bu adamlar, -kararı sonunda yargı verecek- suçlu da olabilirler, ama bu, onlara haksızlık yapılmasına gerekçe olamaz… Zanlılara ciddi usul hataları yapılmaktadır, oysa biz biliyoruz ki “Usul esasa takaddüm eder!”

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,66 M - Bugn : 34967

ulkucudunya@ulkucudunya.com