« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

30 Oca

2009

BENİ NE ZAMAN ALACAKSINIZ?

30 Ocak 2009

Benim, çok iyi bir dostum var; Güler Buğday… Belki tanımazsınız… Güler Hoca, eski bir sosyalisttir, bu yüzden 12 Eylül döneminde 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu dayanak gösterilerek öğretmenlikten çıkarılmış… O sebeple iş hayatına atılmak zorunda kalmış ve iş kolunda hayli başarılı olmuş bir bayandır... Bir dönem de CHP Parti Meclisi üyeliğinde bulunmak suretiyle üst seviyede siyaset yapmıştır… Okur-yazardır; yayınlanmış üç romanı bulunmaktadır; ‘Annemin de Başını Ezerler mi’, ‘Dağların Rengi Kırmızı’ ve ‘Sol’un Ehrimanları’... Halen çeşitli internet sitelerinde yazıları yayınlanmaktadır.

Biz, Güler Hocamla zaman zaman buluşur ve memleket meselelerini konuşuruz… Geçen gün de buluştuk, meğer aynı gün ‘Ergenekon Davası’nın on ikinci dalgası kıyıya vurmuş ve bir sürü insan gözlem altına alınmamış mı? O sebeple o günkü konumuz ister istemez ‘Ergenekon Davası’ oldu… ‘Ergenekon’u konuştuk… “Ne olacak, bu memleketin hali” diyerek, dertlendik… O arada nasıl ve neden olduysa bir ara ağzımdan; “Artık doksan dokuzuncu dalgada bizi de alırlar, Hocam” lâfı çıktı! Öylece konuşup, gülüştük… Ayrıldık.

Ancak sonradan, arabayla yazıhaneme dönerken düşündüm de bizi; özellikle de beni içeri almak için doksan dokuzuncu dalgayı beklemeyebilecekleri kanaatine vardım… “Sebebi nedir bunun?” diyeceğinizi biliyorum… Arz edeyim.

‘Ergenekon Davası’ sebebiyle ‘içeri alınan’ kişilere baktığımız zaman hiçbir ortak özellikleri yok gibi görünüyor, poker tabiriyle tam bir “beş benzemez” durumu yani… Meselâ Sedat Peker ile o’nu tutuklayan polis şefi Adil Serdar Saçan, İbrahim Şahin ile o’nun ceza almasını sağlayan Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, ABD hayranı Kemal Gürüz ile ABD karşıtı Doğu Perinçek, Cumhuriyet Gazetesi başyazarı İlhan Selçuk ile Cumhuriyet Gazetesi’ne bomba attıran Alparslan Aslan aynı ‘dava’nın sanıkları olarak bir aradalar… Ancak iyice bakıldığında bu kişilerin dahi birçok ortak hususiyetlerinin olduğu görülüyor.

Meselâ…

Hepsi de emperyalizme karşı…

Kapitalizme karşı…

ABD’ye karşı…

AB’ye karşı…

NATO’ya karşı…

AKP’ye karşı…

Türkiye’ye düşman olanlara karşı…

Türkiye’nin parçalanmasına karşı…

Ve hepsi de…

Tam bağımsızlıktan yana…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden yana…

Türkçeden yana…

Birlik ve beraberlikten yana…

Dönüp bir de kendime baktım; ben de; emperyalizme, kapitalizme, ABD’ye, AB’ye, NATO’ya, AKP’ye, Türkiye’ye düşman olanlara, Türkiye’nin parçalanmasına karşıyım… Ve yine ben de tam bağımsızlıktan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden, Türkçeden ve birlik beraberlikten yanayım… O halde ben de ‘Ergenekon Davası’ndan gözlem altına alınabilirim… Hatta tutuklanabilirim bile…

Çünkü üstelik ben, daha önce tutuklanmış olan bazı kişileri tanıyorum.

Veli Küçük Paşa’yla tanışıyorum… Kendisiyle en az üç kez telefonla görüşmüşlüğüm var… Üstelik tutuklanmadan on beş gün kadar evvel kendisini ziyaret de etmiş… İki-iki buçuk saat konuşmuştuk… Daha doğrusu ben bazı sorular sormuştum, o da cevaplar vermişti.

Avukat Nusret Senem’i de tanıyorum… Kendisiyle belki on defa telefonla görüştüm… Dört kez Ankara’ya ziyaretine gittim, bürosunda saatlerce sohbetler ettik.

Adnan Akfırat ile arkadaş bile sayılabiliriz… Belki elli defa telefonlaşmışızdır… Birbirimize en az on beş defa e posta göndermişizdir… Nereden baksanız, en az on kez görüşmüş ve saatlerce sohbet etmişizdir.

Emin Gürses ile de o belki şimdi hatırlamaz, ama bir konferans vermek için Bursa’ya geldiğinde tanışmıştık… Daha doğrusu, konferans sonrasında verilen yemekte birlikte olmuş ve bir saat kadar sohbet etmiş idik.

O kesin olarak hatırlamaz, ama Sevgi Erenol Hanım ile de Orhangazi’de verdiği bir konferanstan sonra tanışmış ve konuşmuş idik.

Sayın Savcılar, bütün bunları tespit ettiklerinde, benim de gözlem altına alınmam hususunu herhalde ciddi olarak düşünecekler ve beni de tutuklatacaklardır! Ama canları sağ olsun... Ben alışığım, gözlem altına alınmaktan ve hatta tutuklanmaktan hiç korkmam… (On yıl beş ay yirmi iki gün yatmışlığı olan bir insanım, ben.) Da zamanını bilsem çok iyi olur… Çünkü yazıp bitirmem gereken bir kitap var… Allah korusun, O’nu bitiremeden tutuklanırsam, çok üzülürüm!

Sahi Sayın Savcılar, beni ne zaman içeri alacaksınız? Bileyim de alelacele de olsa kitabımı bitirip, valizimi hazırlayacak kadar vakit ayırabileyim!

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,68 M - Bugn : 19455

ulkucudunya@ulkucudunya.com