« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

30 Tem

2008

İDDİANAME’YE BAKTIM VE DEHŞETE KAPILDIM!

30 Temmuz 2008

Ergenekon Davası’nın İddianamesi, 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi ve dolayısıyla açıklanmış oldu… İddianamenin içeriğinden de böylelikle haberdar olmuş olduk.

İddianame’yi okuyamadım, zaten kim okuduğunu söylüyorsa yalan söylüyordur; 2455 sahifelik bir yazıyı kim 2-3 günde okuyabilir ki? Şöyle bir karıştırdım ve sadece önemli bulduğum bazı yerlerini okudum… Ve dehşete kapıldım! Zaman zaman “Türkiye’de bir devlet yok” derim ya, doğrusu bu fikrim iyice pekişti… Bundan, artık adım gibi eminim! Türkiye’de ne yazık ki bir devlet yok!

Yok yok, düşündüğünüz gibi değil… Örgütün yaptıklarına ve yapmayı plânladıklarına bakarak bu kanaate varmış değilim, bunun, daha önemli ve farklı, başka bir sebebi var.

Arz etmeye çalışayım…

İddianame’ye bakılırsa; Ergenekon Örgütü diye çok büyük, çok gizli ve çok güçlü bir teşkilât var. Bu teşkilât öylesine güçlü ve büyük ki kırk bin cana mal olmuş olan PKK, hemen hemen bin kişinin öldürülmesinden sorumlu olan DHKP-C, yüzlere suikast işlemiş olan Türk Hizbullah’ı ve İBDA-C, bu Örgüt’ün yan kuruluşları gibi icrayı faaliyet yapıyorlarmış.

Meselâ DHKP-C Sabancı Suikastı’nı kendi gerçekleştirmediği halde, sırf bu Örgüt istediği için üstlenmiş… PKK, yalnızca Ergenekon istedi diye birçok bombalama ve öldürme eylemi yapmış… Türk Hizbullah’ı bütün suikastları Ergenekon’un emriyle icra etmiş… Ve daha neler, neler…

Bunlar doğru olabilir mi? Belki doğrudur, belki de yanlış… Bunu, ben bilemem ama bunların doğru olabileceğine ihtimal vermiyorum… Bu konudaki nihaî kararı, zaten, tek yetkili kurum olan Mahkeme verecek! Benim için burası mühim değil.

Meselenin, bence, daha önemli bir yönü var. Ben, dikkatinizi bu konuya çekmek istiyorum.

İddianame’nin bu ithamı eğer doğruysa, o zaman bütün bu illegal örgütler; PKK, DHKP-C, Türk Hizbullah’ı ve İBDA-C; Abdullah Öcalan, Dursun Karataş, Hüseyin Velioğlu ve Salih Mirzabeyoğlu kamuoyu nazarında aklanmış olmuyorlar mı? Bundan sonra bu örgütlere terörist örgüt, bu kişilere terörist demek mümkün ve doğru olur mu? Böyle bir sonuç doğuracak bir işe, bir Devlet nasıl müsaade eder? Müsaade ederse, bu Devlet’in varlığı sorgulanmaz mı?

Bir şemsiye örgüt yani Ergenekon; PKK’yı, DHKP-C’yi, Türk Hizbullah’ını ve İBDA-C’yi yönetip, yönlendiriyorken; MİT, Emniyet İstihbarat, Genelkurmay İstihbarat gibi haber alma örgütleri ne yapıyorlardı? Bu durumu neden, nasıl ve niçin tespit edememişlerdi? İddianame’nin bu ithamı doğru kabul edilirse, bütün bu istihbarat örgütlerinin de en azından görevlerini ihmalden sorumlu tutulmaları gerekmez mi?

Bu istihbarat örgütleri de Ergenekon ile işbirliği mi yapıyorlardı? İddianame zımnen bunu mu demek istiyor? Sayın Savcı bunu demek istiyor ise bunu neden açıkça ifade etmek yerine, aksine MİT’in ve TSK’nın bunlarla hiçbir iltisaklarının bulunmadığını açıkça ifade etmek lüzumunu duydu? Bu, nasıl bir mantık?

Bu durumu, yani Ergenekon ile PKK, DHKP-C, Türk Hizbullah’ı ve İBDA-C ilişkisini en az yüz yıllık bir geçmişe ve tecrübeye sahip olan MİT, en az yüz elli yıllık deneyime sahip olan Emniyet İstihbarat ve aşağı yukarı iki bin yıllık bir maziye ve bilgi birikimine sahip olan Genelkurmay İstihbarat yakalayamazken, sayın Savcı tek başına hem de on üç ay içinde nasıl belirleyebildi? Sayın Savcı üstün zekâlı bir dahiyken, MİT’te, Emniyet İstihbarat’ta ve Genelkurmay İstihbarat’ta çalışan ajanlar geri zekâlı mı? Geri zekâlı insanları istihbaratçı olarak çalıştıran bir Devlet’in varlığı sorgulanmaz mı?

Sayın Savcı ve İddianame, Ergenekon Örgütü’nü bahane ederek Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varlığını mı sorgulamak istiyor? Türkiye Cumhuriyeti Devleti diye bir devlet yoktur mu demeye çalışıyor? Böyle demek istiyor ise Savcılık yetkisini neye dayanarak kullanıyor? Savcılık makamı yetkisini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin çıkardığı kanunlardan almıyor mu? Alıyor ise ki alıyor, kullandığı yetkinin kaynağı olan Devlet’in, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varlığının sorgulanmasına sebep olan bu duruma niçin neden oluyor?

Daha neler, neler…

Son söz: İddianame’ye baktım ve dehşete kapıldım!

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

13 May 2024

Yarın, Başyazı, 5 Ağustos 1965, Sayı 120. İdeolojinin önemi Türkiye’nin siyasi yapısında ideoloji gittikçe önemli bir unsur haline geliyor.

Halim Kaya

13 May 2024

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,86 M - Bugn : 29866

ulkucudunya@ulkucudunya.com