« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

26 Şub

2008

ASLINDA NE OLUYOR? (10)

26 Şubat 2008

Hazırlıkları hemen hemen bir yıldır devam eden, PKK’ye karşı kara harekâtı nihayet dört gün önce başladı… Din ve devlete, vatan ve millete hayırlı olsun! Allah TSK’nin tüm mensuplarına yardım etsin.

Esasen 2007’nin yaz aylarında yapılması gereken bu harekât, neden bu kadar gecikti?

Bunun cevabını medyayı az buçuk takip eden herkes biliyor, ama bir kere daha tekrar edeyim:

Önce Recep Tayyip ve Hükümeti gereksiz(!) gördüğü için gecikti… Oysa gerekliydi… Gerekli olmasaydı, bu kadar olumsuz iklim şartlarına rağmen yapılmazdı… Sonra, ABD, AB ve İsrail bu harekâta karşı idiler, bu yüzden gecikti… Ancak şimdi, hepsi istemeyerek de olsa desteklemek durumunda kaldılar.

Peki, dün askerî harekâta karşı olan ABD, AB ve İsrail bugün neden desteklemek durumunda kaldılar?

Bunun en mühim sebebi, TSK’nin tüm olumsuzluklara rağmen harekâtta ısrar etmesi ve bundan bir adım dahi geri atmamasıdır! TSK, bu kadar kararlı ve ısrarlı olmasaydı, herkes biliyor ki Recep Tayyip ve Hükümeti bu konuda parmağını bile oynatmayacaktı.

İkinci sebebi, ABD ve müttefiklerinin Afganistan da kelimenin tam anlamıyla çuvallamalarıdır! ABD ve İngiltere Afganistan’da eğer çuvallamasaydılar, emin olun bu kara harekâtına mani olmak için, çok büyük ve belki de aşılamaz engeller çıkarırlardı. Ancak ABD ve suç ortakları Afganistan’da öyle bir hezimete uğradılar ki, bunun sonunda sadece Afganistan kurtulmakla kalmayacak, belki Pakistan’ı bile kaybedecekler. Durum, ABD için öylesine kötü, yani… Taliban ve El Kaide hızla ilerliyorlar. Neredeyse Kabil’e girmek üzereler… Bu, gerçekleşirse, ki kuvvetle muhtemeldir, ABD o zaman tüm Orta Asya’dan çekilmek mecburiyetinde kalabilir. Üstelik bu, Taliban ve El Kaide’nin Pakistan’ın sahibi bulunduğu nükleer silahları ellerine geçirmeleri neticesini de doğurabilir… O zaman seyreyleyin siz gümbürtüyü…

Üçüncü sebebi ise, ABD, İngiltere ve İsrail’in İran’a saldırmaktan şimdilik vazgeçmek zorunda kalmalarıdır ki, bunun sebebi bunların Irak ile Afganistan da tam olarak çıkmaza girmeleridir… Irak ve Afganistan da bataklığa saplanmış olan ABD ve İngiltere, rezil olmaktan kurtulmak için, Irak’ın kuzeyinde bulunan Kürtleri satmak durumunda kaldılar, yani…

ABD ve suç ortakları, Irak’ı üçe bölmekle yapabilecekleri en büyük hatayı yapmış oldular. Zira güneydeki Şii bölgesinde, bugün İran, ABD ve suç ortaklarından çok daha güçlü bir hale geldi… Burada, İran’a rağmen hiçbir şey yapmaları mümkün değil… İran bu bölgede öylesine güçlü ki, ABD ve suç ortakları İran’a karşı bir askerî harekât düzenlemeye kalksalar, Irak’ta bir gün bile kalamazlar… ABD, İran’a harekâttan zaten bu yüzden vazgeçmek mecburiyetinde kaldı.

Netice olarak, ABD ve suç ortakları Ortadoğu ve hatta dünyada Türkiye’nin ve özellikle TSK’nın rıza göstermediği ve/veya onay vermediği hiçbir şeyi yapmalarının mümkün olmadığını aynel yakîn olarak gördükleri için, TSK’nın kara harekâtına razı olmak zorunda kaldılar. Burada elbette bir başka faktörü de ihmal etmemeliyim: ABD, İngiltere ve İsrail menfî hava ve iklim şartlarından ötürü, TSK’nın başarısız olabileceğini ümit etmekteler. Bırakalım da burunları bir sürtsün diye bekliyorlar!

Ancak TSK, Allah’ın izniyle görevini mükemmel bir şekilde başaracak ve tüm dünyaya Mehmetçiğin yenilmez olduğunu bir kere daha ispat edecektir… Bundan hiç kimsenin en ufak bir şüphesi olmamalıdır!

TSK kendisine düşen görevi mükemmel bir şekilde yerine getirir de sonunda ne olur? Recep Tayyip ve Hükümeti bundan sonra ne yapar? TSK’nın bu zaferinden sonra nasıl bir yol takip eder? ABD, İngiltere ve İsrail’in bundan sonra gelecek olan taleplerini nasıl karşılar? Doğrusu, bunu, şimdiden kestirmek imkânsız kadar zordur!

Unutulmamalı ki, ABD ve suç ortakları, kendilerinin karşı olmalarına rağmen yapılan bu kara harekâtının karşılığını; ya iyice ihtimal dışı olan İran saldırısı esnasında veya daha bugünden Afganistan da isteyeceklerdir… Nitekim şimdiden Afganistan’daki askerî birliklerimizin sayılarının arttırılmasını ve işgalde daha etkin roller üstlenmesi gerektiğini seslendirmeye başladılar, bile.

Halbuki Türkiye’nin böyle bir talebe evet demesi, Türk askerinin Afganistan da Taliban ve/veya El Kaide ile karşı karşıya gelmesi demek olacaktır… Ki bu, çok önemlidir, çünkü metropollerimizin –Allah korusun- bombalı saldırılara marûz kalması sonucunu doğurabilir… Üstelik bu, Türkiye’nin 1 Mart tezkeresini TBMM ‘de reddetmekle İslâm Dünyası nezdinde kazandığı itibarı yok etmek tehlikesini de ihtiva etmektedir. Kim ne derse desin, bu iki tehlikeler vardır ve göz ardı edilmemelidir!

Her türlü askerî zafer, sonunda, savaşa piyadenin katılması ile kazanılır! Nitekim yapılan sınır ötesi kara harekâtı, savaşa piyadenin katıldığını gösteriyor… Ancak askerî zaferler, sivil ve siyasîlerin yaptığı antlaşmalarla ya taçlandırılır veya hebâ edilir… Nitekim tarihimizde Kıbrıs Barış Harekâtı gibi, bunun, çok sayıda örneği vardır… Bundan sonrası, Recep Tayyip ile Hükümeti’ne kalmıştır.

Allah, Recep Tayyip ve Hükümeti’ne akıl ve izan versin!

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

13 May 2024

Yarın, Başyazı, 5 Ağustos 1965, Sayı 120. İdeolojinin önemi Türkiye’nin siyasi yapısında ideoloji gittikçe önemli bir unsur haline geliyor.

Halim Kaya

13 May 2024

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,86 M - Bugn : 26327

ulkucudunya@ulkucudunya.com