« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

11 Ara

2007

EYVAH!

11 Aralık 2007

Bugün (08. 12. 2007 saat; 15:19), önemli haber ajansları bir haber geçti… Önce haberi birlikte okuyalım, sonra da ben, buna neden eyvah dediğimi açıklamaya çalışayım… İşte o haber: İRAN, DOLARLA PETROL SATIŞINI DURDURDU!

İran yönetimi, dolarla petrol ticaretini tamamen durdurdu. İran Petrol Bakanı Gulamhüseyin Nozeri, Öğrenci Haber Ajansına (İSNA) yaptığı açıklamada, geçen yıl, petrol ticaretinin dolar dışındaki dövizlerle yapılmasının kararlaştırıldığını anımsattı

Petrol satışında dolardan başta avro olmak üzere değerli dövizlere yöneldiklerini belirten Nozeri, artık petrol ticaretinde doların ''tamamen silindiğini'' söyledi. Nozeri, dolardaki aşırı değer kaybı ve güvensizliğin, petrol ihracatı yapan ülkeleri buna ''mecbur'' bıraktığını kaydetti.

İran olarak son Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) toplantısında, petrol satışında güvenli bir dövizin kullanılmasını önerdiklerini ifade eden Nozeri, bunun için kurulan komisyonun gelecek toplantılarda konuya ilişkin görüşünü açıklayacağını belirtti.

Mevcut üretimiyle, dünyanın en büyük dördüncü, OPEC üyeleri arasında ise ikinci büyük petrol üreticisi durumunda olan İran, son iki yıldır dolarla petrol satışını sürekli azaltıyor.

İran Millî Petrol Şirketi (IOC) Genel Müdür Yardımcısı Muhammed Ali Hatibi, iki ay önce, petrolün yüzde 65'ini avro, yüzde 20'sini yen ile sattıklarını bildirmiş, geri kalan miktarı da değerli dövizlerle satacaklarını belirtmişti.

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad da doları ''değersiz bir kağıt parçası'' olarak nitelendirmiş ve OPEC üyelerini petrol satışında dolardan vazgeçmeye çağırmıştı. ABD karşıtı açıklamalarıyla dikkat çeken Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez de Ahmedinejad'a destek vermişti.

Haberi okudunuz ve neden ‘eyvah’ dediğimi sizler mutlaka anladınız, lâkin ben, tarihe not düşmek adına, bu sözü neden kullandığımı gene de arz etmeye çalışayım… ‘Eyvah!’ çünkü bu; ABD’yi İran’a saldırmaya mecbur edecektir!

“Kel alâka?” İran’ın petrolü dolar yerine başka dövizlerle satmaya karar vermesi; ABD’yi İran’a saldırmaya neden mecbur etsin ki? Eder! Çünkü ABD’nin dünya hâkimiyetini sağlayan en önemli araçlarından biri de dolardır! Dünya’nın doları mübadele/değişim aracı olarak kullanmasıdır!

Lütfen, bunu, biraz düşünün, sonra birlikte akıl/mantık yürütelim!

ABD ve suç ortakları, Irak’a saldırıyı (I. ve II. Körfez Savaşı) neden başlatmışlardı? Bunun belli başlı dört adet sebebi vardı. Bildiğiniz bu sebepleri, kısa başlıklar olarak şöyle sıralayabilirim:

Bir. Irak’ı üç parçaya bölerek, kuzeyinde bir Kürt Devleti kurmak için…

İki. Dünya petrol üretiminde önemli bir paya sahip olan Irak’ın petrollerini el geçirmek ve sömürmek için…

Üç. Güya kimyasal silâhlara sahip olan Irak’ı silâhsızlaştırarak, İsrail’in güvenliğini sağlamak için… (Aslında bu, gerçeği tam ve doğru olarak açıklamıyor, çünkü İsrail’in güvenliğe ihtiyacı yok… Aksine komşularını İsrail’in saldırganlığına karşı korumak lâzım… O sebeple bunu, şöyle ifade etmek daha doğru olabilir: İsrail’in çevresinde güçlü devlet bırakmayarak, Büyük İsrail’in kurulmasını kolaylaştırmak için)…

Dört. Başta ABD olmak üzere, kapitalist dünyanın Irak’tan alacaklarını tahsil etmek için… Bu maddeyi açmak lâzım, çünkü ne yazık ki bu sebebi hiç kimse dillendirmiyor ve unutturmak için âdeta özel bir gayret gösteriyor. Halbuki sekiz yıl süren İran Savaşı esnasında Irak, silâh alımlarından ötürü kapitalist dünyaya külliyetli miktarda borçlanmıştı… Ve Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin 1990 yılının Temmuz ayı içinde bu borçları ödeyemeyeceğini/ödemeyeceğini açıklamıştı… Bundan, hiç kimse asla bahsetmiyor, fakat, ABD ve suç ortaklarının I. Körfez Savaşı’nı başlatmalarının asıl sebebi budur!

Kapitalizm, alacaklarının ödenmemesine asla razı gelmez, gelemez! Çünkü bu, bir defa olursa, “yol olur” ve bütün borçlular yani tüm dünya, bunu yapar! Bu yüzden kapitalizm, alacaklarını ama öyle ama böyle mutlaka tahsil eder! Tahsil etmek zorundadır… Kapitalistin dini, imanı paradır! Bir ABD dolarının üzerinde yazan “biz tanrıya inanırız” sözü, gerçekte, biz paraya inanırız/iman ederiz anlamına gelir!

Malûm ABD ve suç ortakları, bütün bunları bir bir gerçekleştirdiler…

Konuyu dağıtmadan ve daha fazla uzatmadan iki sual sorarak söylemek istediklerimi arz etmeye çalışayım: ABD ve muhtemel suç ortakları İran’ı, sürekli olarak neden taciz ediyorlar? İran’dan ne istiyorlar?

Bu suallerin, aslında bir cümlelik cevabı şudur: Dün Irak’tan ne istediler ise, bugün aynını İran’dan istiyorlar! Ancak bu, açıklanmaya muhtaç bir ifadedir… Cümledeki fikri kısa başlıklar halinde şöyle sıralayabilirim:

Bir. İran’ı parçalayarak, İran’da da bir Kürt devleti kurmak istiyorlar… Böylece Büyük Kürdistan’ın ikinci ayağı gerçekleşmiş olacak… Sonra, sırada tabii ki Suriye ve Türkiye var!

İki. İran petrol kaynaklarına el koymak istiyorlar…

Üç. İran’ın nükleer güç olmasına engel olarak, Büyük İsrail’in önündeki büyük bir engeli ortadan kaldırmak istiyorlar…

Ve dört. Bu, yukarıda okuduğumuz haberde gizlidir… Açmaya çalışayım: İran, petrolü dolarla satmayı durdurdu… OPEC’i de aynı şeyi yapmaya teşvik ediyor… Hugo Chavez, birlikte okuduğumuz haberde de ifade edildiği gibi, buna, zaten dünden razı… İran ile Venezuela, birkaç ülkeyi daha ikna edebilirler ise, OPEC dolarla petrol satmaktan vazgeçmek durumunda kalır… Bu, tüm dünya için kötü(!) bir örnek teşkil edebilir… Dünya, doları mübadele aracı olarak kullanmaktan tamamen vazgeçebilir… Ve işte o zaman, ABD’nin ekonomisi de dünya hâkimiyeti de tepetaklak olur! ABD, bu duruma rıza gösterebilir mi? ABD, bunu savaş sebebi saymaz mı? ABD, bir savaşa girdiğinde stratejik ortakları İsrail ve İngiltere, ABD’yi yalnız bırakabilirler mi?

Bu suallerin cevapları bellidir: ABD, bu duruma razı olmaz, olamaz! Ve bunu, savaş sebebi sayar! ABD’nin stratejik ortakları İsrail ve İngiltere, bir savaşa giriştiğinde ABD’yi yalnız bırakmazlar! Öyle ise, yanına suç ortaklarını alan ABD, İran’a saldırır!

Benden söylemesi: ABD-İran Savaşı kaçınılmazdır! Ve çok yakındır! O sebeple, ‘eyvah!” dedim… Eyvah ki, ne eyvah!

“Bu, çok zorlama bir akıl/mantık yürütme oldu”, diye düşünenler olabilir… Bu fikre de saygı duyarım, ama katılmam… Ve böyle düşünenlere, Irak Savaşı’nın gerçek sebeplerinden en önemlisini, yukarıda yaptığım gibi, hatırlatmak durumunda kalırım…

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

13 May 2024

Yarın, Başyazı, 5 Ağustos 1965, Sayı 120. İdeolojinin önemi Türkiye’nin siyasi yapısında ideoloji gittikçe önemli bir unsur haline geliyor.

Halim Kaya

13 May 2024

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,86 M - Bugn : 26321

ulkucudunya@ulkucudunya.com