« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

17 Eki

2007

“NE YAPMALI?”

17 Ekim 2007

Başlık aslında Lenin’in bir kitabının adı… Ama ben, bu kitaptan bahsedecek değilim… Benim bu başlığı kullanmamın sebebi başka… Arz edeyim.

Türkiye son bir ay içinde otuzdan fazla şehit verince, doğal olarak, gündeme hemen PKK ve Irak’ın kuzeyine bir askerî operasyon yapılması gereği geldi… Bu fikre her daim şiddetle karşı olan Recep Tayyip ile AKP bile, bunu ister istemez dillendirmeye başladılar… Ben, gerek Recep Tayyip’in gerekse de AKP’nin bu fikre katıldıklarına, bu fikri destekleyen konuşmaları yaparken samimi olduklarına inanmıyorum… Çünkü bu düşüncelerinde samimi olsalar, öncelikle yapmaları gereken basit, masrafsız ve risksiz bir şey var: Hem Abdullah Gül hem de Recep Tayyip Kasım ayında yapacakları ABD gezisini, -Deniz Kuvetleri Komutanı ile Kürşat Tüzmen’in yaptıkları gibi- iptal ettiklerini ilân etmelidirler… Bu açıklamayı yapmadıklarına göre, söylediklerinde hiç de samimi değiller… Askerî operasyondan bahsetmeleri sadece ve yalnızca Türk kamuoyunu sakinleştirmek ve tansiyonunu düşürmek içindir.

Bunu bir yana bırakalım… Samimi olduklarını faz edelim… Gerçekten de söyledikleri “fezleke”yi TBMM’ye getirdiler… Fezleke, AKP çok sayıda fire vermesine rağmen CHP ve MHP’nin oyları ile hiçbir zorlukla karşılaşmadan kabul edilir… Ve PKK ile Irak’ın kuzeyinde kurulan Kür Devleti’ne karşı bir askerî operasyon düzenlenir… Bolca mermi tüketilir, bir çok da PKK’lı öldürülür… Ancak sonuç, üç bakımdan hüsran olur!

Bir. Irak’ın kuzeyine yapılan askerî operasyonda şehitler verilir… Bu, gayet de normaldir; savaşta kaçınılmaz olarak bu olur, çünkü… Amma bunu, ABD/İsrail ve Barzani/PKK işbirlikçisi medya, “Bak, gördünüz mü gene bir çok şehit verdik! Ne fark etti ki?” diye istismar ederler. Türk Milleti’nin kafasını karıştırılar!

İki. Operasyon yapılır, fakat birkaç hafta sonra PKK, CIA ve MOSSAD’dan aldığı talimat ve destekle Türkiye’de gene eylemler, meselâ bombalı saldırılar yapar… Şehitler verilir… İşbirlikçi Türkiye medyası yine, “Bak, gördünüz mü gene bir çok şehit verdik! Ne fark etti ki?” diye istismar ederler. Türk Milleti’nin moralini bozarlar!

Üç. Operasyon yapılır, lâkin başta ABD, İsrail ve AB olmak üzere bütün Batılı emperyalistler, “Milletlerarası hukuka aykırı olarak, Irak’a saldırdınız… Bu, büyük suçtur… Cezasını çekeceksiniz” diyerek, Türkiye’nin başına çullanırlar… Türkiye’yi ABD ve İsrail’in İran’a karşı yapacakları saldırıda kendilerine destek vermeye mecbur etmeye çalışırlar... Ve Türkiye, Abdullah Gül, Recep Tayyip ve AKP buna daha dünden razı oldukları için, güya bu baskılara dayanamadığından, İran saldırısında ABD ve İsrail’e destek vermek durumunda kalır… Bu, Türk Milleti için felâket olur!

Çünkü ABD ile İsrail, Irak’ta olduğu gibi İran’da da bir Kürt Devleti kurdurur… Ve, Pankürdizm ikinci merhalesini gerçekleştirmiş olur… Bu, Türkiye’deki Kürtçüleri alabildiğine cesaretlendirir, şımartır… Bunun sonuçları ise, tahmin edileceği gibi, korkunç olur!

Öyle ise, Türkiye ne yapmalı? Askerî operasyondan vaz mı geçmeli? Hayır!

Peki, ne yapmalı? Türkiye, şumüllü bir hava operasyonu yapmalıdır!

Türkiye, bir kara operasyonu yapar ise, hem Irak hem de İran batağına saplanmak tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğuna göre, bunun yerine, büyük çok büyük ve iyi plânlamış bir hava operasyonu yapmalıdır!

Türkiye öyle bir hava operasyonu yapmalı ki, sivillere en küçük bir zarar vermeden hem PKK’nın hem de Barzani/Talabani ikilisinin Kürt Devleti’nin bütün önemli merkezleri; askerî yığınakları, silâh ve mühimmat depoları, stratejik bina ve tesisleri, karargâhları, mühim ulaşım ve lojistik yolları, televizyonları, radyoları, gazeteleri, merkez bankaları, üniversiteleri, okulları, fabrikaları, hava meydanları, otogarları tamamen yok edilmeli… PKK ile Kürt Devleti’nin belleri bir daha doğrulamayacakları şekilde kırılmalıdır…

Büyük ve güçlü bir bölge devleti olarak, Türkiye, buna hatta daha fazlasına muktedirdir!

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

13 May 2024

Yarın, Başyazı, 5 Ağustos 1965, Sayı 120. İdeolojinin önemi Türkiye’nin siyasi yapısında ideoloji gittikçe önemli bir unsur haline geliyor.

Halim Kaya

13 May 2024

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,86 M - Bugn : 28966

ulkucudunya@ulkucudunya.com