« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

03 Eki

2007

MÜJDE

03 Ekim 2007

Kamuoyu tarafından “Nurcu/Fethullahçı” ya da “Fethullahçı” diye bilinen/tanınan ve fakat, kendileri bu isimlendirmeleri, mümkün mertebe kullanmayarak, kendilerini, duruma göre bazen “cemaat” bazen de “hizmet” diyerek takdim edenlere; yahut kendilerini hangi kavramla isimlendiriyorlarsa işte onlara, o gruba; o gruba mensup olanlara, çok sevinecekleri bir müjde vermek istiyorum!

Ancak hiçbir yanlış anlamaya ya da anlaşılmaya fırsat vermemek için, bir şeyi, öncelikle ve hemen belirtmek zorundayım…

Kur’ân-ı Kerîm’de; “Hak geldi, bâtıl zail oldu” ve “Hak din Allah indinde İslâmdır” dendiği; ve Hak din olan İslâm’ın bâtıl olan Hıristiyanlık ve Musevîlik ile diyalogunun, ya Hak din olan İslâm’ı bâtıl dinler derekesine indirmek sonucunu ya da bâtıl olan dinleri Hak din olan İslâm derecesine yükseltmek neticesini doğuracağı için; ve bu, her iki hâl de İslâmiyet tarafından aynı derecede kabul edilemez olduğundan, “dinlerarası diyalog” konusuna hiç de sıcak bakmasam bile, ben, bazı kimseler ve/veya gruplar gibi Fethullah Hoca Efendiye karşı ve yahut düşman değilim… Hatta aksine ben, yaptığı/yaptırdığı yahut yapılmasına vesile olduğu hizmetlerden ötürü, meselâ yurt dışında açılan “mektep”lerden dolayı, Fethullah Hocanın kendisini de “grubu”nu da uzaktan uzağa seven ve hürmet eden bir insanım…

Ancak kolayca anlaşılacağı gibi, ben Fethullah Hoca taraftarı yahut “cemaat” veya “hizmet” mensubu da değilim… Aslında, kendilerine katılmam hususunda değişik zamanlarda iki kez dâvet aldım, ama ben, farklı gerekçelerle kabul etmedim…

Birinci dâvet; 1978 yılında yapılmıştı… Bize, yani Eskişehir Cezaevinde bulunan ülkücülere, İzmir’den Hoca Efendi’nin teyp kasetlerini getirdiler ve bizi de “yanlarında” görmek istediklerini söylediler… Amma biz, o zamanki aklımızla, teşekkür ettik ve Fethullah Hoca’nın dualarından bizi de eksik etmemesini istirham ederek, bu teklifi, geri çevirdik… İkincisi ise daha sonra; yani 1986 yılında Bartın Özel Tip Cezaevi’nden tahliye olup, Bursa’ya geldikten sonra yapılmıştı… O zaman Kent Otel’de yapılan, yemekli bir iki toplantılarına iştirak ettim… Fakat gördüm ki, “onlar” daha ziyade zengin insanlarla birlikte olmayı tercih ediyorlar… Oysa ben, zar zor geçinen, parası pulu olmayan gariban bir kitapçıydım… Hoca Efendi’ye, o zaman da bu sebeple intisap etmemiştim… Ne ise, kısmet değilmiş deyip, konuya devam edeyim… Çünkü biz de bir söz vardır: “Kısmetsiz dayak bile yenmez!”

Kısaca söylemek gerekirse, Hoca Efendi konusunda, ben, kendimi tam anlamıyla “nötr” veya “tarafsız” hissediyorum: Ne yeminli bir bağlısıyım, ne de yeminli bir düşmanıyım… Fethullah Hoca ile cemaatinin yaptığı iyi şeylere iyi, kötü şeylere de biraz ihtiyatla da olsa kötü diyen biri konumundayım.

“Yahu, lâfı uzatıp durma, ne diyeceksen de! Ne müjde vereceksen ver!” diyorsunuz, galiba… Kulaklarım çınlıyor, gene çünkü… Tamam! Öyle ise, en kısa şekilde söyleyeyim: Fethullah Hoca, Amerika’daki mecburî ikâmetini tamamladı… En kısa zamanda, meselâ bir yıl içinde Türkiye’ye dönüyor!

“Ohoo! Bu bayatlamış bir haber, biz bunu tâ ne zamandır biliyor ve sabırsızlıkla bekliyoruz” mu dediniz?

Öyle ise, cevap verin bakalım nereye gelecek? Fethullah Hoca Türkiye’ye geldiği zaman nerede, hangi şehirde ikâmet edecek? Bu suale, verecek bir cevabınız var mı? Varsa ne âlâ, yok ise, bu yazıyı sonuna kadar okumak zorunda kalacaksınız.

“Hizmet”in bazı ileri gelenleri Türkiye’ye döndüğünde, Hoca Efendi’nin hangi şehirde ikâmet edeceğini tabii ki biliyorlardır… Ancak aşağıdaki/tabandaki büyük kitlenin bundan haberi yoktur… Ben, işte bunlar için açıklayayım/söyleyeyim: Fethullah Hoca Türkiye’ye döndükten sonra, Bursa’da ikâmet edecek!

Hoca Efendi’nin Bursa temsilcisi “Enes”, geçen gün, Bademli’de uygun bir arazi bulunması için tâlimat verdi… Bademli’de, dokuz (9) dönümlük böyle bir yer de bulundu… Söz konusu arsa Millî Emlâk’ın mıymış, Özel İdare’nin miymiş tam olarak öğrenemedim… Ama çok yakın bir zamanda tapu işlemleri tamamlanacak, o zaman öğrenirim… Ve buraya muhteşem bir konak/villa inşa edilecek… Fethullah Hoca da, inşaat tamamlanır tamamlanmaz, Türkiye’ye dönecek!

İnşaatın, ne kadarlık bir süre içinde bitirelebileceğini tam olarak bilemediğim için, Fethullah Hoca’nın kesin dönüş tarihini veremiyorum! Ancak iki şey kesin: Hoca Efendi dönüyor ve Bursa’ya/Bademli’ye yerleşiyor!

Recep Tayyip’in, bu son ABD ziyareti esnasında, bütün bu konular da konuşuldu ve karara bağlandı… Fethullah Hoca Efendi’ye, Türk Milleti’ne, İslâm âlemine ve İnsanlığa hayırlı ve uğurlu olsun!

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

13 May 2024

Yarın, Başyazı, 5 Ağustos 1965, Sayı 120. İdeolojinin önemi Türkiye’nin siyasi yapısında ideoloji gittikçe önemli bir unsur haline geliyor.

Halim Kaya

13 May 2024

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,85 M - Bugn : 23408

ulkucudunya@ulkucudunya.com