« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

30 Ağu

2007

ASLINDA NE OLUYOR (6)

30 Ağustos 2007

Atlasjet Havayolları\'nın 136 yolcu ve 6 mürettebat ile Lefkoşa-İstanbul seferi için havalanan uçağı, geçen gün, iki hava korsanı tarafından kaçırıldı… Uçak, İran'a götürülmek isteniyordu… Pilotlar, uçağı yakıt takviyesi yapmak bahanesiyle, Antalya'ya indirdiler… Gerisi malûm; pilotlar kapıları da açtıktan sonra, uçağı terk ettiler… Hava korsanları da teslim olmak zorunda kaldılar…

Bunları, zaten biliyorsunuz. Ancak bu "olay"da benim dikkatimi çeken bazı noktalar ve bunlardan hareketle ulaştığım bir önemli "sonuç" var… Bunu, sizlerle paylaşmak istiyorum.

Olayı yahut eylemi gerçekleştiren iki genç adam var. Biri Türk vatandaşı, diğeri ise Suriye… Bu kişilere, şöyle olabildiğince objektif olarak, bir bakalım… Nasıl bir fotoğraf verecekler, acaba?

Önce Türk vatandaşı olandan başlayalım. Mehmet Raşit Özlü… Şanlıurfa'nın Akçaşehir ilçesi Köseören Köyü nüfusuna kayıtlı… Altı yıl önce Girne amerikan Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne kayıt yaptırmış… Teferruat/tesadüf!

Susurluk hükümlüsü Yaşar Öz\'ün KKTC\'de iki kişinin öldürüldüğü "Ruby Casino" isimli kumarhanesinde part- time güvenlik görevlisi olarak bir süre çalışmış… Teferruat/tesadüf!

On beş gün önce Türk Bayrağı önünde, iki arkadaşı ile birlikte çekilmiş bir fotoğrafı bulundu… Fotoğrafta Özlü ve arkadaşlarının arkasında Türk bayrağı asılı dururken, bir arkadaşının üstünde \"Çeçenistan\'a özgürlük\" yazılı bir tişört olduğu görülüyor... Hırant Dink'i öldüren Ogün Samast'ın fotoğrafına ne kadar da çok benziyor, değil mi? Teferruat/tesadüf!

Dedesi Berces Özlü, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in yakın arkadaşı oluyor… Teferruat/tesadüf! Dede Özlü\'nün daha önce köylerini ziyaret eden Perinçek\'e \"Saddam\'ın şehit edilmesine sizden başka hiçbir önder ses çıkartmadı, yüreğimizi soğuttunuz" dediği belirlendi... Yani dedesi Saddamcı… Teferruat/tesadüf! Amcası, İşçi Partisi'nin 2007 Genel Seçimleri'nde Şanlıurfa'dan üçüncü sıra milletvekili adayı… Teferruat/tesadüf!

Sıra Suriye vatandaşında… Mommen Abdül Aziz Talik… Filistin doğumlu… Ailesi Mısır'da yaşıyor… Teferruat/tesadüf! Bir dönem Libya'da yaşamış… Teferruat/tesadüf! Suudi Arabistan- Cidde'de bir süre tutuklu kalmış… Teferruat/tesadüf!

ABD'deki 11 Eylül saldırılarını organize eden ve Suudi Arabistan'da ömür boyu hapis cezasına çarptırılan \"Ahmet\" adlı kişiyle aynı cezaevinde kalmış… Teferruat/tesadüf!

El Kaide terör örgütünün kamplarından eğitim aldığı tespit edilmiş… Teferruat/tesadüf!

Bu kadar çok ayrıntı olur mu? Olsa bile bu kadar çok teferruat bir araya tesadüfen gelebilir mi? Bu kadar çok tesadüf olur mu? Olursa bile bu kadar çok tesadüf bir araya gelir mi? Cevap basit: Olmaz! Gelmez! Olmaz çünkü, biz, tesadüfe inanmayız! Biz, kuruyan bir yaprağın bile, ağaçtan, belli bir zamanda ve plân dahilinde düştüğüne inanırız! Biz Müslümanlar, bu yüzden zaten tesadüf kelimesi yerine tevafuk kelimesini kullanırız… Yani "Birbirine uyma, uygun gelme"… Kaldı ki, Almanların şöyle bir atasözleri var: "Bir şey bir kere olursa tesadüftür, çok defa oluyorsa, altında bir kasıt aramak lâzımdır."

Bu "iş"te bu kadar çok teferruat ve tesadüf bir araya geldiğine göre, bunun altında da bir "kasıt" aramak gerekmez mi? Gerekir! Bu, ne olabilir? Bu işin altında ne olabileceğine daha sonra bakalım, şimdi, önce bu kadar "teferruatı" ancak bir gücün bir araya getirebileceğine işaret edelim… Ve bu gücü, araştırmaya çalışalım… Olay bir terör eylemi olduğuna göre, bunun altında/arkasında bir istihbarat örgütü olmalıdır… Çünkü her terör örgütünün arkasında bir istihbarat teşkilâtı vardır… Zaten bu kadar çok teferruatı, ancak ve sadece, bir istihbarat teşkilâtı bir araya getirebilir. Acaba hangisi? İşin içinde El Kaide olduğuna; ve, El Kaide ile mücadele ettiğini iddia eden ülkeler belli olduğuna göre, bunlar ya CİA, ya MOSSAD veya MI6 olmalıdır! Yahut hepsi birlikte… Ya MİT? MİT, bu işte en fazla, yardımcı bir rol oynamıştır… Daha fazla bir dahli söz konusu bile olamaz.

Lâfı daha fazla uzatmanın bir anlamı yok… Bana kalırsa, bu "iş"in arkasında CİA, MOSSAD ve MI6 vardır! Başka hiç kimse değil. Maksadı da bellidir: Bir taşla birkaç kuş vurmak! Bu eylemle birlikte, isimleri El Kaide ile beraber anılmakla hem başta Doğu Perinçek ve ulusalcı güçler yıpratılmıştır, hem Susurluk tekrar gündeme getirilmiştir, hem Filistin, Suriye ve İran bir kere daha tehdit olarak beyinlerimize işlenmiştir, hem de Suriye ve İran saldırıları için altyapı hazırlanmıştır… Ve Türkiye'ye, İran ile yakınlaşmaya çalışmaktan vazgeç; doğalgaz ve petrol antlaşmasını askıya al, denmiştir… Aslında olan budur! Gerisi… Gerisi, hep hikâye!


Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,32 M - Bugn : 49285

ulkucudunya@ulkucudunya.com