« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

20 Tem

2007

ARTIK REY VERME ZAMANI

20 Temmuz 2007

Bugün 21 Temmuz, bundan tam 32 yıl evvel 1975’in 21 Temmuz’unda Ülkü Ocakları Derneği Bursa Şubesi’nin 2. Başkanı iken; müthiş bir iftiraya uğrayarak “ideolojik sebeplerle bir kişiyi öldürmek ve bir kişiyi yaralamak” iddiasıyla tutuklanmış ve Bursa Kapalı Ceza ve Tevkif Evi’ne konulmuştum.

Beni, C. Savcılığı’na rahmetli Necati Dalgıç ağabeyim teslim etmiş ve Cezaevi’ne girerken de yanımda bulunmuştu… Merhum Necati ağabeyim, 1986 yılının 13 Ocak’ında Bartın Özel Tip Cezaevi’nden tahliye olduğumda da gene, beni, kapı da karşılayan birkaç arkadaşımın arasındaydı…

Necati ağabeyimle, ilk defa, İstanbul’dan Akademi’ye kaydolmak üzere Bursa’ya geldiğim 1973 yılının Ekim ayında tanışmıştık… Kendisine, İstanbul Ülkü Ocakları’ndan Necmi Erol Kumandaş’ın gönderdiği bir referans mektubunu vermiştim… Bugün gibi hatırlıyorum; Necmi Erol Kumandaş, Necati ağabeyimin soyadını hatırlayamamış olacak ki, mektubun soyadı yerine Kara yazmıştı, oysa “Kara” Necati ağabeyimin lâkabı idi… “Kara Necati.”

Uz. Dr. Ayşe Girgin ile evlendiğim zaman da Necati ağabeyim her zaman ki gibi gene yanımdaydı… Âdet olduğu üzere Ayşe hanımı ailesinden istemeye gittiğimizde, -babamla annem olmadığı için- Necati ağabeyimle eşi Emine (Dalgıç) ablam benimle beraber gelmişlerdi… Fakat ne yazık ki, cenaze merasimi hariç, ben, hiçbir zaman O’nun yanında bulunamadım… O da içimde kalmış bir hicrandır… Keşke böyle olmasaydı… Gerçi Necati ağabeyim, Emirsultan Kabristanı’nda kendim için seçtiğim yeri işgal etti, ama olsun… O benden önce gittiği için, o yer, O’nun hakkıydı… Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun!

Ne ise… Asıl yazmak istediğim bunlar değildi, ama bilgisayarın başına oturup “bugün 21 Temmuz” yazdığım zaman, nedense, birden bunlar aklıma düştü, ben de yazmadan geçemedim.

Evet bugün 21 Temmuz; yarın, Allah nasip ederse, oylarımızı kullanmak üzere seçim sandıkları başına gideceğiz… Ve reylerimizi istediğimiz Parti’ye kullanacağız…

Elbette, ben de oy kullanacağım! Sizi bilmem ama ben; MHP’ye oy vermemem için çok sayıda haklı sebebim olmasına rağmen, evet mührünü, MHP’nin üç hilâlinin altında bulunan “daire’nin içine basacağım!.. Evet evet, aslında MHP’ye rey vermemek için onlarca felsefî, ideolojik ve doktriner sebebim olduğu halde; ben, oyumu besmele çekip, bir Fatiha okuduktan sonra, hayırlı ve uğurlu olması dileklerimle MHP’ye vereceğim.

Çünkü gün, küçük hesaplarla hesaplaşmalardan uzak durma günüdür… Çünkü Türkiye söz konusu olduğunda, başka her şey teferruattır! Ve bu seçimde, Türkiye’nin bekâsı oylanmaktadır… Böyle bir durumda, hangi haklı sebep yahut gerekçe ile olursa olsun Genel Başkan ile ya da Parti yöneticileri ile hesaplaşma düşüncesi, Ülkücü Dünya Görüşü’ne ihanetle özdeştir! Ömrünün çok önemli bir bölümünü ülkücülük için fedâ etmiş olan ben, Ülkücü Dünya Görüşü’nü yazmak bahtiyarlığına ermiş bulunan ben, bugüne kadar hiçbir seçimde MHP’den başka hiçbir partiye oy vermemiş olan ben, her ne sebeple olursa olsun böyle bir ihanet içinde bulunmam, bulunamam.

Hesaplaşacağım yahut hesap soracağım kimse veya kimseler varsa bile, ki var, onlarla Parti içi seçimlerde hesaplaşırım… Kaldı ki, ben, fiili siyaseti de bırakmış bir ülkücüyüm… Bir hayli zamandır, sadece bolca okumakla ve biraz da yazmakla uğraşıyorum… Ve sayın Genel Başkanla da bazı Parti idarecileri ile de hesaplaşmayı, Allah’ın huzurunda kurulacak olan “büyük mahkeme”ye bırakmış bulunuyorum… Çünkü bugün, Türkiye düşmanları ile hesaplaşma günüdür!

Türkiye düşmanları, özellikle Sabetaycılar ile kripto Ermenilerle Rumlar, Türkiye’nin bütün köşe başlarını; bilhassa siyasetin mühim mevkilerini, devletin yüksek bürokrasini, üniversitelerin önemli kürsülerini, medyanın kritik yerlerini ele geçirmişler ve Türk milleti ile tarihî bir hesaplaşma içine girmişlerdir… Emin olun, bugün Türkiye’nin yaşamakta olduğu bütün sıkıntıların temel sebebi budur… Diğer şeylerin hepsi, bunlardan ve bunların gizli ve örtülü faaliyetlerinden kaynaklanmaktadır.

Hâl böyleyken, tek çare, her şeye rağmen MHP’yi desteklemektir! Ben de bunu, hem yazmaya çalıştığım yazılarla hem de vereceğim rey ile yapmaya gayret ediyorum… Her şey Türk için, Türklük için ve Türkiye içindir… Türkiye kurtulursa, güçlü olursa İslâmiyet de kurtulur ve güçlenir… İnsanlık da mutlu ve müreffeh olur!

Haydi! MHP’ye oy vermek için sandık başına!

MHP, kim ne derse desin, inşallah en büyük ikinci parti olacaktır!

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,34 M - Bugn : 64078

ulkucudunya@ulkucudunya.com