« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

06 Tem

2007

FUTBOL VE SİYASET

06 Temmuz 2007

Futbolcular Rüştü Reçber ile Mehmet Yozgatlı Fenerbahçe’den Beşiktaş’a transfer oldular… Oldular olmasına ama, âdeta kıyamet koptu… Fenerbahçe taraftarları, ‘Beşiktaş’a niye gittiler’ diye, Beşiktaş taraftarları ise ‘Beşiktaş’a niçin alındılar’ diye ayağa kalktılar… Konu, günlerce futbol kamuoyunu meşgul etti… Bazı futbol yazarları ile yorumcuları, transfer olanları haklı bulduklarını söylerken, başka bazıları da bu transferlerin yanlış olduğunu yazdılar.

Benzer bir olay da geçen yıl Tümer Metin Beşiktaş’tan Fenerbahçe’ye ve Mert Nobre Fenerbahçe’den Beşiktaş’a transfer olduklarında yaşanmıştı… İki takımın taraftarları, ‘niçin, niye’ diyerek, o zaman da sanki isyanları oynamışlardı… Hatta iş o derecede ileri gitmişti ki, Tümer Metin takımıyla Beşiktaş İnönü Stadyu’munda maça çıkınca, hiç arzu edilmeyen olaylar vukubulmuş ve Beşiktaş bu yüzden ceza bile almıştı.

En sonunda takımıyla anlaşan Galatasaray’lı Ümit Karan’a, Fenerbahçe’nin transfer teklifi ise iki takımın başkanları arasında hâlâ polemik konusu olmaya devem ediyor. Futbol kamuoyu bir Fenerbahçe başkanının, bir Galasaray başkanının beyanatlarıyla hop oturup, hop kalkıyor…

Ben burada, bu yazıda bu tranferlerin doğruluğunu yahut yanlışlığını savunacak değilim. Bu, beni aşar, ben futbol yorumcusu değilim, çünkü. Futbol yorumu yapmak gibi bir niyetim de yok… Benim, bu transferlerden bahsetmemin sebebi başka… Bunu, az sonra arz edeceğim.

Nasipse, 22 Temmuz da Türkiye’de bir genel seçim yapılacak, bunu zaten biliyorsunuz… Allah’ın adamı, bunu madem biliyoruz neden tekrar ediyorsun, diyebilirsiniz… Ben de hemen şimdi, bunun sebebini söyleyeceğim.

TBMM erken seçim kararı alır almaz, partiler âdeta “transfer borsası”nı açtılar … Partilerden partilere, ideolojik kamplardan karşı ideolojik kamplara geçişler başladı…

Meselâ eski DEV-YOL sanığı, SHP ve CHP eski Genel Sekreteri Ertuğrul Günay, Bülent Ecevit’in preslerinden, CHP ve DSP eski yöneticilerinden Haluk Özdalga, DYP eski Genel Başkan Yardımcısı, sosyal demokrat ve alevi tarihçi Reha Çamuroğlu, SHP ve CHP eski yöneticilerinden İbrahim Yiğit, sosyal demokrat Prof. Zafer Üskül ve karikatürist Salih Memecan’ın eşi, sosyal demokrat Nursun Memecan AKP’ye geçtiler.

Demirel ailesinin damadı, ANAP eski milletvekili İlhan Kesici, DYP eski milletvekili İsmail Amasyalı, ANAP eski milletvekili, bakanı ve Genel Başkan adayı Lütfullah Kayalar, ANAP eski milletvekili Edip Safter Gaydalı, eski MHP’li, ANAP eski milletvekili ve bakanı, Hür Parti Genel Başkanı Yaşar Okuyan, -parti’sini de fesh ederek- CHP’ye katıldılar.

DYP’li eski milletvekilleri Bekir Aksoy, Meral Akşener, Ünal Erkan ve hangi fikre mensup oldukları pek de bilinmeyen Deniz Bölükbaşı ile Mithat Melen zaten daha 2002 seçimleri öncesinde, sosyal demokrat yazar Gündüz Aktan ise son günlerde MHP’den milletvekili adayı oldular.

Fakat!..

Siyasî cenahtan hiçbir tepki gelmedi… Hiçbir partili çıkıp da “sizler, bizi terkedip de nasıl başka partilere gidersiniz” diye ayağa kalmadığı gibi, yeni gittikleri partiler ve partililerden de “sizin, bizim aranızda ne işiniz var” diyen bir ses çıkmadı… Bu parti değiştirmeler, bu “geçişler” gerek siyasî partilerce, gerekse de partililerce normal karşılandı… Olabilir denilerek, kabul edildi.

Ben, buradan Türk halkına soruyorum; bunda bir yanlışlık yok mu?

Yok diyorsanız, ki bu parti değiştirmelere kimse ses sedâ çıkarmadığına göre, demek ki genellikle bu durumu doğru buluyorsunuz, o vakit, ikinci suali soruyorum; öyle ise kulüp değiştiren futbolculara niçin kızıyorsunuz?

Bu, büyük bir çelişki değil mi?

Hayatını futbol oynayarak kazanan, ailesinin geçimini bu yolla temin eden profesyonel futbolcular, daha çok para kazanmak için takım değiştirdiklerinde, bunu, kabul edilmez bularak ayağa kalkan Türk halkı, kendilerine göre bir ideolojileri olması gereken siyasetçiler gömlek değiştirir gibi parti değiştirdiklerinde, bunu, kabul edilebilir buluyorlar ve seslerini çıkarmıyorlarsa, bu, büyük bir çelişki değil midir?

Futbolcuya gelince “yuh” politikacıya gelince “sus” böyle bir şey olur mu? Olursa, bu, doğru kabul edilebilir mi?

Lütfen dikkat, ben, şu doğru, bu yanlış demiyorum… Bu mevzuda bir hüküm de vermiyorum… Ben sadece, bu konuda Türk halkının çifte standart uygulamasını yanlış bulduğumu ifade etmek istiyorum… Türk halkı, ya takım değiştiren futbolcuya da herhangi bir tepki vermemelidir, ve yahut -hiç olmazsa- takım değişitiren futbolculara verdiği tepkinin aynını parti değiştiren siyasetçiye de göstermelidir, diyorum!

Türk halkının değerleri, bu kadar mı alt üst mü oldu? Futbol, siyasetten; takım Türkiye’den daha mı önemli ve değerli? Öyle ise vay halimize!

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,33 M - Bugn : 55324

ulkucudunya@ulkucudunya.com