« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

19 Haz

2007

“TÜRKİYE KENDİNİ KAPANA SIKIŞTIRIR”

19 Haziran 2007

Bu cümleyi ben söylemiyorum, hemen itiraf etmeliyim ki cümlede anlatılmak istenen fikre ben de katılıyorum fakat, sözün asıl sahibi Marc Grosman’dır… Marc Grosman, -bilmeyenler için söyleyeyim- ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi ve ABD’nin Dışişleri Bakanı eski yardımcılarından biridir… ABD’nin önemli adamlarından biri, yani… Söylenenleri bu yüzden ciddiye aldım, bu yazıyı o sebeple yazıyorum.

Marc Grosman, tam olarak şöyle söylüyor: “ABD Savunma Bakanı Robert Gates de bu konu hakkında çok kesin konuştu. Sınır ötesi bir operasyonla Türkiye ve Türk silâhlı Kuvvetleri kendini kapana sıkıştırır. Ankara, bu konuda ciddiyetini göstererek, ABD ile ve Irak yönetimiyle beraber çalışmaya devam etmelidir.”

Marc Grosman’ın, bunları söylerken maksadının ne olduğunu tam olarak bilmek, elbetteki mümkün değildir… Bunu, ancak Allah ve kendisi bilebilir… Ancak ben de, yakın tarihteki gelişmelere bakarak bir tahminde bulunabilirim… Buna, Marc Grosman dahil hiç kimse itiraz edemez, herhalde. Öyle değil mi?

İlk olarak, Marc Grosman Türkiye’ye “Kuzey Irak’a sakın müdahale etmeyin… Kuzey Irak’taki meselenizi, ABD ve Irak yönetimiyle beraber çalışmak suretiyle halletmeye çalışın” diye bir tavsiyede bulunuyor, olabilir. Ancak bu tavsiyenin hiçbir faydasının olmadığını, aşağı yukarı dört yıldır olan bitene baktığımızda, kesin olarak gördüğümüz muhakkaktır. Öyle ise, bu ihtimal doğru olamaz. Demek ki bu sözlerin başka bir anlamı olmalıdır.

O halde ikinci ihtimale bakmamız lâzım… Bu, ne olabilir? Bu, açık seçik bir tehdittir! Marc Grosman, Türk Silâhlı Kuvvetleri ile birlikte Türkiye’yi de tehdit etmektedir… “Eğer, Kuzey Irak’a bir sınır ötesi operasyon yaparsanız, kapana sıkışırsınız… Türk Silâhlı Kuvvetleri de Türkiye de, bunun altından kalkamaz” demektedir… Ancak tehdit kesin olmakla birlikte, tehdidin mahiyeti açık değildir… Bunu, Marc Grosman muhataplarının anlayışına bırakmakta ve bir bakıma “Nasıl anlarsanız, öyle!” demektedir.

Türkiye tehdidi nasıl anlamalı?

Tahmin yürüttüğüme göre; bir kaç ihtimal var!

Birincisi, abuk sabuk yani konuşmaya bile değmeyecek bir ihtimal, ama bir ihtimal olması hasebiyle kısaca da olsa temas etmem lâzım: Marc Grosman diyor ki, “Kuzey Irak’a girerseniz, Peşmerge sürüsü sizi perişan eder.” Buna, cevap vermeye değmez, sadece gülerim. Ha, ha, ha!

İkinci ihtimal biraz daha ciddi gibi… “Sınır ötesi operasyon yaparsanız, ABD ordusuyla karşı karşıya kalırsınız… Perişan olursunuz… Irak ordusuna yaptığımızı gördünüz, işte… Aynısı, hiç şüpheniz olmasın ki Türk ordusunun da başına gelir.” Ben, bu sözlere hiç de yabancı değilim, ABD işbirlikçileri ile kiralık kalemler bunu, akşam sabah tekrarlayıp duruyorlar, çünkü. Ancak bu tehdit dahi çok önemli değil… Unutmamak lâzım ki, Türk askerini Irak askeri ile karşılaştırmak hiç de gerçekçi bir yaklaşım değildir… Kaldı ki, ABD ordusu Irak bataklığına öyle bir batmış ki, parmağını kıpırdatacak bir gücü bile yok… Türk askerinin karşısına nasıl çıkacak? Allah Allah nidalarıyla saldıran Türk aslanlarının karşısında nasıl duracak?

Üstelik, dünyada hangi devlet vardır ki başka bir devlet için savaşa girsin… ABD, gücü olsa bile, Kuzey Irak için Türkiye ile bir savaşa girer mi? O zaman, Türkiye’deki ABD ve NATO askerî üslerinin hali nice olur? ABD bir avuç Peşmerge için, Türkiye’nin düşmanlığını göze alır mı? Alabilir mi? Demek ki, bu ihtimal dahi varit değil!

O halde, bu adam ne diyor? Bu sözleri niçin söylüyor? Yoksa, blöf mü yapıyor?

Bence, blöf de yapmıyor… Aksine, sadece akîl adamların anlayabileceği, çok ince bir tehdit savuruyor!

Marc Grosman diyor ki; “ Eğer Türkiye bir sınır ötesi operasyon yaparsa, Türkiye’deki sıcak parayı çekeriz, Türkiye’yi ekonomik olarak çökertiriz! Türkiye’deki Kürtçüleri ayaklandırırız, Türkiye’yi böleriz! Veya, yaptığı sınır ötesi operasyonun bedeli olarak, Türkiye’den Kuzey Irak’ta kurduğumuz Kürt Devleti’ni tanımasını isteriz! Yahut, İran’a düzenleyeceğimiz askerî operasyona asker desteği isteriz! Türkiye, bu üç alternatiften birine razı olmak zorunda kalır! Ona göre… İstediğinizi seçin! Türkiye ve Türk Silâhlı Kuvvetleri böyle bir kapana sıkışır!”

Ben de aynen böyle düşünüyorum… Türkiye, eğer, sınır ötesi bir kara operasyonu yaparsa, bunun bedeli olarak; ABD, İsrail ve İngiltere tarafından ya bölünecek, ya Kürt Devleti’ni resmen tanımak durumunda kalacak, ya da bu üçlü çetenin İran Savaşı’na destek vermek zorunda kalacaktır. Ki, söz konusu bu üç ihtimal de birbirinden beterdir!

“Ne yani, Türkiye Kuzey Irak’tan kaynaklanan bölücü ve yıkıcı terör eylemlerine bigane mi kalmalı?” dediğinizi duyar gibiyim… Haklısınız! Türkiye, bölücü ve yıkıcı teröre –PKK terörü değil, iş PKK’yı çoktan aştı… Artık, uluslarüstü bir terörle karşı karşıyayız- daha fazla tahammül edemez, buna mutlaka bir çare bulmalıdır!

Peki, sınır ötesi kara operasyonu değilse, nedir bunun çaresi?

Çaresi belli: Çok iyi plânlanmış, olabildiğince çok uçağın katıldığı yıldırım gibi bir hava operasyonu! Türk hava gücünün, bir taraftan PKK’nın inlerini diğer taraftan da Kürt Devleti’nin tüm resmî binalarını yerle bir edeceği, anî ve kesin bir hava operasyonudur!

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,34 M - Bugn : 71214

ulkucudunya@ulkucudunya.com