« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

11 Nis

2007

BARZANİ APO’DAN DAHA TEHLİKELİ DEMİŞTİM

11 Nisan 2007

Böyle bir cümle kurmak ve bunu yazmak istemezdim. Çünkü bu, “Bakın, ben her şeyi nasıl da önceden biliyorum” şeklinde anlaşılabilir ve bu da, okuyucuları tahrik edebilir ki işte bunu hiç istemem. Yazdıklarımı zaten bir avuç insan okuyor, doğrusu onları da küstürmeyi katiyen göze alamam… Ama bunu da yazmak zorundayım.

Bunu yazmaya mecburum, zira Barzani’nin Apo’dan daha tehlikeli ve zararlı olduğunu anlatmaya çalıştığım yazılardan sonra, “Bu nasıl bir saçmalık? Böyle bir şey olabilir mi?” anlamına gelen, çok sayıda mesaj almıştım. Fakat okuyucu ile zıtlaşmamak için, bunlara cevap verememiştim. Şimdi, bu fırsat çıktı, bunu kullanmak istiyorum.

Kuzey Irak Bölgesel Başkanı (!) Mesut Barzani; gayet rahat bir şekilde “Türkiye Kerkük’e karışırsa, biz de Diyarbakır’a karışırız. Türkiye’de otuz milyon (!) Kürt var” diyor… Bir defa en başta şunu kabul etmek lâzım, Barzani Türkiye’yi, ‘PKK ile Kürtçüleri kullanarak karışıklık çıkartmakla’ tehdit ediyor… Bunda zerre kadar bir şüphem yok! Bu kesin!

Kesin olmasına kesin de, Türkiye ile katiyen baş edemeyeceğini bildiği halde, Barzani bu cesareti nereden alıyor? Peşmerge başı, Türkiye’nin isterse Cengiz Topel gibi bir kahraman daha çıkararak, iki-üç saat içinde “gök kubbeyi başına yıkacağını” bilmiyor mu?

Elbet biliyor! Bilmez olur mu? Bal gibi biliyor! Biliyor da ne halt etmeye, böyle zırvalıyor? Bu cesareti nereden alıyor?

Bu sualin birkaç cevabı var:

Bu cesareti Barzani’ye, Türkiye hiçbir şartta Kuzey Irak’a müdahale etmemelidir diyerek, ABD ile İsrail veriyor!

Hatırlayacaksınız, ABD eski Genelkurmay başkanı emekli Orgeneral Myers daha birkaç gün önce yaptığı bir açıklamada; “Türkiye Kuzey Irak’a müdahale ederse, ABD ordusu ile karşı karşıya kalır... Bu geçmişte bir kere daha olmuştu. (Çok büyük ihtimalle, ‘çuval meselesini’ kastediyor). Gene olabilir ve bu, ne yazık ki bu defa kanlı olabilir” demişti.

İkincisi, bu cesareti Barzani Türkiye’deki ‘hükümet boşluğu’ndan alıyor!

Sadece ve yalnızca Başbakan olan genel başkanlarını Cumhurbaşkanı yapmaya kilitlenmiş olan Hükümet, Türkiye’nin bütün büyük meselelerini bir yana bırakarak, Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasına tehir ediyor… Bunu gören Barzani, işte bu ‘hükümet boşluğu’ndan istifade ediyor.

Üçüncüsü, Türkiye’nin dünyada son yıllarda düştüğü ‘yalnızlık’ Barzani’yi cesaretlendiriyor!

AKP’li amatör politikacılara, çevrelerindeki gafillerle hainler, dış politikada öyle yanlış hamleler yaptırdılar ki, Türkiye şu anda tarihinde hiç olmadığı kadar yalnız kaldı… Şu anda dünyada Türkiye’nin hiçbir dostu ve müttefiki yok gibi…. Hatta denebilir ki Türkiye’ye en büyük darbeyi, sözde dostları ile müttefikleri vuruyorlar.

ABD Parlamentosu, sözde Ermeni soykırım kararını gündemine almış, vaktin dolmasını bekliyor… AB Parlamentosu, sözde Ermeni soykırımını inkâr edenlere ceza verilmesi konusunu görüşüyor… KKTC’nin Devlet Televizyonu, Kıbrıs’taki Türk askerini işgalci gösteren belgesel yayınlıyor… Fransa ile Almanya’nın yaptıkları da cabası.

Apo ile PKK’nın tasfiye edilmesi yahut daha doğru bir ifade ile PKK’nın askerî güçlerinin ABD tarafından ‘altın tepsi içinde’ kendisine sunulması ise, Barzani’yi cesaretlendiren başka bir sebep.

Türkiye, ABD’den en az dört yıldır Kuzey Irak’ta barınan PKK’lıların ya tutuklanarak kendisine teslim edilmesini yahut Kuzey Irak’taki PKK hedeflerine karşı askerî bir harekât yapmak için kendisine izin verilmesini istiyor… ABD ise, Türkiye’nin bu isteklerini her defasında çeşitli bahane ve gerekçelerle geri çeviriyor… Bu kadarla kalsa gene iyi… Ancak ABD hem Türkiye’nin talebini yerine getirmiyor hem de PKK’lılara “Türkiye’nin ısrarlarına daha fazla dayanamayacağım… Barzani’ye iltihak edin, yoksa, sizi Türkiye’ye teslim etmek zorunda kalacağım” diyerek, PKK’nın silâhlı güçlerini Barzani’ye monte ediyor.
Barzani, işte, bütün bunlardan aldığı cesaretle Türkiye’yi tehdit ediyor! Ancak bunu yaparken, iki ihtimalin olduğunu da biliyor:

Bir. Türkiye, Barzani’ye güç veren “söz konusu durumları” gördüğü için, Barzani’nin yaptığı tehditleri sineye çekmek mecburiyetinde kalır… O halde, Barzani Pan-Kürdizmin liderliğini bütün dünyaya kabul ettirmiş olur.

Veya iki. Türkiye, Barzani’nin tehditlerine ve tahriklerine kapılarak Kuzey Irak’a saldırır… O zaman da ABD ile karşı karşıya gelir… Ve ABD, Türkiye’yi “tokatlar”… Türkiye bu yüzden güç kaybeder, elini kolunu kıpırdatacak mecali kalmaz … Bu da Kuzey Irak’ta, bir Yahudi-Kürt devleti kurmak için müsait bir ortam oluşturur.

Barzani için iki hal de birbirinden daha iyidir… İşte Barzani, bütün bu hesapları yapmaktadır.

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,33 M - Bugn : 61571

ulkucudunya@ulkucudunya.com