« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

23 Mar

2007

NEVRUZ

23 Mart 2007

Haftalarca hatta aylarca önce tantanası başlatıldı; Nevruz da büyük olaylar olacak, Türkiye karışacak, dendi… Bu haberleri destekleyen, sözde istihbarat raporları açıklandı… Komplo teorileri düzüldü; Recep Tayip’in cumhurbaşkanı seçilmesini istemeyen derin devlet, Nevruz’u bahane ederek, provokasyonlar tertipleyecekti… Devlet, tedbirler almalıydı. Yoksa… Yoksa, maazallah, vaziyet hiç beklenmeyecek noktalara kadar gidebilirdi.

Devlet, Nevruz olaylarına engel olmak için güya tedbirler aldı… Meselâ DTP İl Başkanlıkları arandı, şüpheli malzemeler toplandı, yetkililer gözlem altına alındı… Devleti tehdit eden üç DTP İl Başkanı ile bir Belediye Başkanı tutuklandı… O arada DTP Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, Apo’nun zehirlendiğini açıklayarak, devleti tehdit edenler kervanına katıldı… DTP’li 56 Belediye Başkanı toplandı, bunlar adına Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, aynı iddiayı ileri sürerek tehditler savurdu… Ancak kutlanan Nevruz olaysız ve sakin olarak geçti. Korkulan şeyler gerçekleşmedi!

Tartışma bitti mi? Ne gezer, tartışma henüz bitmedi, bitmediği gibi aksine yeni bir safhası başladı!

Nevruz hâlâ tartışılıyor… Şimdi de neden olay çıkmadı, diye görüşler ileri sürülüyor… Bazıları, Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanı ve Orgeneral İlker Başbuğ’un Kara Kuvvetleri Komutanı olması ile bunların aldıkları tedbirler çıkması muhtemel hadiseleri engelledi, diyorlar… Bazıları ise Recep Tayyip ve AKP, Cumhurbaşkanlığı seçimi neticeleninceye kadar, ateşkesin sürmesi için PKK ile anlaştı, bu yüzden hiç olay çıkmadı, diyorlar… Kendince, başka açıklamalar yapanlar da yok değil.

Peki, aylardır yapılan bu tantanalara, açıklanan istihbarat raporlarına rağmen, Nevruz da neden hiç olay çıkmadı? Bunda Devletin aldığı tedbirler mi etkili oldu?

Devletin alır gibi göründüğü tedbirler, olayları engellemediği gibi, aslında PKK’lı ve DTP’li Kürtçü vatandaşları tahrik eder gibiydi… Keza, DTP Genel Başkan Yardımcısı ile DTP’li Belediye Başkanları da “Apo zehirleniyor” iddiasını ortaya atarak aynı şeyi yapmaya çalışıyorlardı… Ancak gerek devletin(!) gerekse de DTP’lilerin tahrik çabaları boşa gitti.

Pekâlâ, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ’un kararlı tutum ve tavırları muhtemel olayları engellemiş olabilir mi?

Tabii ki olabilir… Neden olmasın? Binlerce, belki on binlerce askerin, topun, tankın, zırhlı aracın, helikopterin özellikle PKK’lı militanların sınırdan sızmaları muhtemel bölgelere kaydırılması ve buralarda mevzilenmeleri, Nevruz’da olay çıkarmak isteyen PKK’lı militanları elbette yıldırmış ve caydırmış olabilir… Bu mümkündür! Ama bence gerçek sebep, bu da değil.

Öyle ise, gerçek sebep Recep Tayyip ile AKP’nin, PKK ile ateşkesin sürmesi için yaptığı söylenen antlaşma mı?

Bu iddianın doğru olup olmadığından emin değilim, bu doğru da yanlış da olabilir… Ama bir adam ki, otuz yedi bin kişinin katiline “sayın” ve Türk milletinin şehitlerine “kelle” der ondan her şey beklenir… Kim bilir, belki böyle bir antlaşma hakikaten yapılmıştır… Fakat ben, yapılmış olsa dahi, bu antlaşmanın da Nevruz da olay çıkmamasının sebebi olduğunu düşünmüyorum.

Tamam da, o halde Nevruz da olay çıkmamasının gerçek sebebi nedir?

Bunun tabii ki bir çok sebebi var, ama bunlardan en önemlisi, en hayatî olanı ve en ciddisi bir tanedir: Apo ve PKK, silâhlı militan gücünün de, tabanının da, sempatizanlarının da çok mühim bir kısmını kaybetti! O sebeple, Apo çok istemesine ve hatta İmralı’dan “yakın yıkın” diye talimatlar yağdırmasına rağmen, PKK Nevruz da hiçbir olay çıkaramadı!

Evet, evet yanlış okumadınız, PKK silâhlı militan gücünün de, tabanının da, sempatizanlarının da çok büyük bir kısmını kaybetti! Bu yüzden artık “terör” yapmak istese bile yeterince yapamıyor, buna kuvveti yetmiyor çünkü… Bu da nereden çıktı? Bu nasıl oldu? Türkiye’nin en akıllısı sen misin, böyle bir şey varsa, niye hiç kimse bundan bahsetmiyor?

Kimsenin niçin bundan bahsetmediğini ben bilemem, zira bu soruya ancak muhatapları cevap verebilir… Ayrıca, benim Türkiye’nin en akıllısı olmak gibi bir iddiam da yok… Ancak ben, PKK’nın kuvvetlerini neden ve nasıl kaybetmiş olduğunu biliyorum… İşte, bunun cevabını verebilirim… Bakın bu nasıl oldu? Arz edeyim.

Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti kurmaya karar veren ABD, bir de baktı ki, böyle bir şey yapacak olduğunda bu sözde devleti Apo ve PKK anında ele geçirecek… PKK ile Apo’nun o derece bir gücü var… Halbuki buna ABD razı değildi… Çünkü Apo ve PKK o zamanlar hızlı Marksist idiler… Böyle bir devleti, Apo ve PKK gibi güvenilmez bir adamla, örgüte bırakamazdı, ABD… Bu konuda kötü bir tecrübesi vardı, ABD’nin; desteğiyle Küba’yı ele geçirmiş olan Fidel Kastro, altı ay sonra ABD’ye sırt çevirmişti… Üstelik, Türkiye böyle bir şey olursa, yani bir Kürt devleti kurulursa, bunu, savaş sebebi sayacağını defalarca açıklamışken, bunu yapmak Bölgede yangın çıkmasına sebep olabilirdi… Çıkan yangın, ABD için önemli değildi ama, en hayatî ihtiyacı olan petrol tehlikeye düşerdi ki, bunu ABD göze alamazdı… Buna, acil olarak bir çare bulmalıydı… Yoksa, Kürt devleti vasıtasıyla ele geçirmeyi plânladığı Irak petrollerinden vazgeçmek durumunda kalacaktı.

ABD, düşündü ve çareyi buldu… PKK ile Apo’yu “ kırmızı kart göstererek oyundan” çıkaracaktı… Nitekim bunu yaptı ve Apo’yu paket edip, Türkiye’ye teslim etti… Başını yitiren PKK önce bir şaşkınlık geçirdi, sonra panikledi ve sonunda dağılmaya başladı… ABD’nin beklediği de buydu… Apo’dan doğan boşluğu, Barzani ile doldurdu… Sahipsiz PKK’lılara, lider olarak Barzani empoze edildi… Hatta bunlara, ya Barzani saflarına katılırsınız ya da sizi Türkiye’ye teslim ederiz gibi, biri diğerinden daha beter iki seçenek sunuldu… Bunlar da “denize düşen yılana sarılır” misali, Barzani’ye “iltica” ettiler.

ABD, bu suretle hem kurdurmaya karar verdiği Kürt devleti için tehlike teşkil eden, Apo ile PKK’yı tasfiye ediyor, hem yirmi yıllık gerilla savaşı tecrübesine sahip militanları saflarına katarak Barzani’yi güçlendiriyor, hem de PKK’ya karşı Türkiye’nin istediği silâhlı operasyonu yapmayarak İran savaşı’nda da faydalanmayı düşündüğü Kürtleri darıltmamış oluyor! Bir taşla kaç kuş?

Eh, bu Türkiye’nin de işine gelir, çünkü öyle ya da böyle sonuç olarak PKK tasfiye oluyor, diye düşünürseniz yanılırsınız… Sakın böyle düşünmeyin… Emin olun, Barzani Türkiye için Apo’dan çok daha büyük bir tehlikedir! Ancak ne yazık ki, başta devlet olmak üzere, henüz hiç kimse bunun farkında değil.

Başa dönersek; Nevruz da hiç bir olay çıkmadı, çünkü silâhlı militanlarını, taraftarlarını ve sempatizanlarını Barzani’ye kaptırdığı için, Apo’nun olay çıkaracak kuvveti kalmamıştı!

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,35 M - Bugn : 76589

ulkucudunya@ulkucudunya.com