« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

20 Şub

2007

KURTLAR VADİSİ - TERÖR

20 Şubat 2007

Kurtlar Vadisi-Terör isimli yerli dizi, birinci bölümü gösterildikten sonra, RTÜK’ün gayri resmî baskıları sonucu yayından kaldırıldı… Hemen itiraf etmeliyim ki, dizinin yayından kaldırılmasına üzüldüm… İlk bölümü seyrettim, doğrusu pek fazla da hoşlanmadım… Çünkü nasıl söylesem; çok yavaştı… Biz, ecnebi filmleri seyrede seyrede olayların hızlı gelişmesine alıştık… Yavaş filmlerden çok hazzetmiyoruz… Kısaca; ilk bölüm sıradan bir film gibiydi… Ve ben en çok, Türklerle Kürtlerin kardeşliğini anlatmak için kullanılan “anne” metaforunu beğendim… Kadının bir oğlu askerken PKK tarafından şehit edilmiş, diğer oğlu ise PKK namına dağdayken, asker tarafından öldürülmüş… Bu metafor (istiare) çok güzel… Türklerle Kürtlerin kardeş oldukları, sinema tekniğiyle ancak bu kadar güzel ortaya konulabilirdi… Ha, burada da bir zorlama yok mu, derseniz? Elbette var! Kadının kızının PKK’lı olması, filmin biraz “Yeşilçam” kokmasına sebep olmuş… Ama olur bu kadar.

Kurtlar Vadisi-Terör’ün yayından kaldırılmasına üç sebepten dolayı üzüldüm:

Birincisi, ben iyi bir televizyon seyircisiyim; bu dizi de Kurtlar Vadisi gibi güzel olabilirdi… Kim ne derse desin, ben Kurtlar Vadisi’ni beğenmiştim… Güzel olması kuvvetle muhtemel bir dizinin, gösterimden kaldırılmış olması üzdü, beni.

İkinci sebebi, yabancı filmlerle dizilere çuval dolusu döviz ödüyoruz… Oysa, Türkiye’nin böyle bir lüksü yok… Dizi veya film yerli yapım olursa, Türkiye ecnebiye para ödemekten kurtuluyor, bu sebeple; tutan yerli diziler ve filmler beni çok sevindiriyor… Muhtemeldir ki, Kurtlar Vadisi-Terör de çok seyredilen bir dizi olacaktı, bu yüzden üzüldüm…

Üçüncüsü, böyle konulu film veya diziler vatandaşı etkiliyor, yönlendiriyor… Meselâ Deli Yürek- Bumerang Cehennemi bu manâda çok güzel bir filmdi… Bana kalırsa, PKK terörü başlamadan yahut daha başlar başlamaz, Türkiye böyle 20 adet film yapılabilmiş olsaydı, inanıyorum ki PKK terörü Türkiye’ye bu kadar büyük bir zarar veremezdi… Herkes istediğine inanmakta hür, ben de böyle inanıyorum… Bu anlamda Kurtlar Vadisi-Irak da çok faydalı bir filmdi… Türk insanının, ABD’nin Irak işgaline bakışı, bu filmden sonra çok değişmişti… Kurtlar Vadisi-Terör de vatandaşlarımızın PKK terörünü doğru algılamasında çok faydalı bir fonksiyon ifa edebilirdi… Ben bu yüzden de üzüldüm.

Kurtlar Vadisi-Terör yasaklandı mı? Yasaklandı ise, Kurtlar Vadisi-Terör niçin yasaklandı? Kurtlar Vadisi-Terör’ü kim yasaklattı?

Ben, Kurtlar Vadisi-Terör’ün yasaklandığına inanıyorum! Bunu uzun uzun anlatabilirim ama buna lüzum görmüyorum… Ayrıca Türkiye’de herkesin, bu fikre katıldığını da biliyorum…

Niçin yasaklandığına gelince; bana kalırsa, bunun çok önemli gördüğüm iki sebebi var: Birincisi, “birileri” Kurtlar Vadisi-Terör’ün Türkiye’de yükselen milliyetçiliği iyice zirve yaptıracağından, çekindiler ve bu yüzden yasaklanmasını sağladılar…

İkincisi, artık açık ve net olarak ortaya çıktı ki, PKK terörünün arkasında ABD ile İsrail var! Kurtlar Vadisi-Terör de ister istemez bunu işlemek zorunda kalacak… O zaman da zaten iyice yükselmiş olan ABD ve İsrail karşıtlığı, “tavan” yapacaktı… “Birileri” bundan çekindikler ve bu yüzden yasaklanmasını sağladılar.

Kurtlar Vadisi-Terör’ü kim yasaklattı, sorusunun cevabına gelince: Milliyetçilikle, ABD ve İsrail karşıtlığının yükselmesinden kim yahut kimler rahatsız oluyorsa, işte bunlar, Kurtlar Vadisi-Terörü yasaklattılar!

Peki, Milliyetçilikle ABD ve İsrail karşıtlığının yükselmesinden, kim yahut kimler rahatsız olur?

Bunlardan en çok Türkiye düşmanları; Türklük ve İslâm düşmanları rahatsız olurlar… Çünkü milliyetçilik yükselir ise; Türkiye’de, millî birlik ve beraberlik kuvvetleneceği için, Türkiye güçlenir… Ve düşmanları Türklük ile İslâmiyet’e zarar veremez hale gelirler… Keza Türkiye’de ABD ve İsrail karşıtlığı yükselirse; anti emperyalizm güçleneceği için, Türkiye’de sömürü azalır… Ve emperyalizm; öncelikle Siyonist ve kapitalist emperyalizm, Türkiye ile İslâm Dünyası’nı istedikleri gibi sömüremez hale gelecekleri için, bundan rahatsız olurlar…

Başka? Bir de, milliyetçilik yükseldiği takdirde milliyetçi seçmenlerin desteğini, ABD ve İsrail karşıtlığı yükseldiğinde ise ABD ve İsrail’in desteklerini yitireceği için, bundan AKP ve Hükümeti rahatsız olur.

O halde, hiçbir kuşku duymadan ve rahatça Kurtlar Vadisi-Terör’ü, AKP Hükümeti ile ABD ve İsrail Devletleri yasaklattı diyebiliriz!

Biliyorum, biliyorum! Bu son cümleyi okuduklarında, bazı kimseler hemen “Yahu! Gene yaptın yapacağını… İşi getirip, yine ABD ve İsrail’e bağladın… Kocaman ABD’nin başka işi yok da, bir dizi filmle mi uğraşacak” diyecekler… Olsun, kim ne derse desin… Umurumda değil… Ben böyle görüyorum ve gördüğümü yazıyorum. İsteyen inanır, istemeyen inanmaz!

Söylediklerime inananlar için değil, ama, inanmayanlar için bir olay anlatayım… Bunların da belki kanaatleri değişir… Şu yazacaklarımı, Namık Kemal Zeybek anlatmıştı… Günahı ve vebali o’nun boynuna:

Bilirsiniz, N. Kemal Zeybek, Kültür Bakanlığı yapmıştı… Olay, o zaman geçiyor… N. K. Zeybek, yerli sinemacıların da talep etmesi üzerine, yabancı filmler karşısında yerli filmleri korumak için, bir kanun teklifi hazırlatmaya başlamış… Kısaca şu; teklif kanunlaştığında sinemalar belli bir oranda yerli film oynatmak zorunda olacaklar… N. Kemal Zeybek diyor ki; “Nereden duyduysa, ABD Büyükelçisi, bunu duymuş… Randevu aldı, bir gün ziyaretime geldi ve bundan vazgeçmem için ricada bulundu… Gönlünü hoş tuttum ve Büyükelçi’yi gönderdim… Ancak istediğini yapmadım… Hatta çalışmalarımı hızlandırdım… Tam bu günlerde, Başbakan Turgut Özal, ABD’ye gitti… ABD Başkanı’yla da görüştü...Türkiye’ye döndüğünde, beni çağırttı... Makama gittim… Bana, hazırlamakta olduğum kanun teklifini sordu… Üstünde çalışıyoruz, dedim… ABD Başkanı’nın, buna karşı olduğunu, söyledi… Bundan vazgeçelim dedi… Buna çok şaşırdım ve dilimin döndüğünce karşı çıktım… Ancak, nasıl oldu ise, söz konusu kanun teklifini bırakın kanunlaştırmayı, Meclis’e getirmeyi bile başaramadım…”

“Ama, ya bu RTÜK’e yapılan 20 bine yakın müracaata ne demeli?”

CIA ve MOSSAD’ın kontrolündeki Sivil Toplum Kuruluşları için, 20 bin başvuru az bile… Çok daha fazla kişiyi organize edebilmeliydiler… Unutmayın ki, Türkiye 70 küsur milyon nüfusa sahip… Farkındasınız değil mi, PKK’lı ve Barzanici Kürtçülerin bu konuda yapmaları muhtemel müracaatları hiç hesaba bile katmadım… Onları da siz ilâve edin!

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,30 M - Bugn : 29819

ulkucudunya@ulkucudunya.com