« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

Yusuf Yılmaz ARAÇ

26 May

2011

SEÇİME DAİR

26 Mayıs 2011

Bu seçimlerde de halk meydanlardaki üç aktörlü tiyatroyu seyretmeye mahkûm. Mitinglerdeki kalabalık memnuniyet veya ümit tezahüründen kaynaklanmıyor, insanlar gönülsüz, coşkusuz ve çaresiz her zamanki seçim telaşelerini izliyor.

İktidarın yanlış, haksız, adaletsiz ve bölücü icraatları vatandaşı o derece canından bezdirmiş ki, hükümetin önde gelen isimlerine sokakta dönüp selâm vermeye tenezzül eden yok. Trafikte gürültüyle turlayan otobüsleri nefreti daha da arttırıyor. Sırnaşık elemanları vatandaş tarafından terslendikleri halde teşekkürle cevap verip broşür dağıtmaya devam ediyor. Yalancılık, edepsizlik, pişkinlik ve yüzsüzlük tepeden tırnağa sirayet ederek yandaşlarda karakter haline gelmiş.

Herhangi bir yerdeki seçim noktaları partilerin karakterlerini yansıtıyor. CHP mütemadiyen bağırıyor. Milli Görüşün iki partisine mensup kadınlar mahcup ve terbiyeli, ellerindeki broşürleri uzatmaktan hicab duyarak talep edilmesini bekliyorlar. MHP vatandaşın kendisine yaklaşmasını bekliyor. Parti minübüsünün önünde, tek ülkücülük emaresi uzun bıyıkları olan adamlar ve erkeksi tavırlı bir iki kadın kendi aralarında konuşuyor, zarar vermeyeceklerini taahhüt edercesine arasıra gelen geçeni süzüyor, mütereddit davrananlar, duraksayanlar ve uzak duranlar ise pek umurlarında değil.

İktidardakiler, üflense yıkılacaklarının farkında. Bütün gayretleri psikolojik şablonda işgal ettikleri ilk sıradaki yerin değişmemesi ve güçlenmesi yönünde. Bunun için bütün imkânları kullanıyor, hukuk ve ahlâk dışı yollara da tevessül ediyorlar. Şecaat arz ederken sirkatin de söylüyorlar. Önlerinde ayağa kalkıp el pençe divan durmayanlar Silivri’yi boyluyormuş. Dik duruşları karşısında disiplinsiz askerler hizaya girmiş, başıbozuk orduyu basbayağı adam etmişler.

Muhalefet, fiili durumu değişterecek ciddi bir hamle gösteremediği için zihinlerde sıralama belli. Sıralamanın değişebileceğine muhalefetin kendisi de inanmıyor, güçlü bir sıçramadan çok, siyasetin tabii akışında yönelecek üç beş puan artışıyla iktifa ediyor.

MHP listeleri oy arttırma hedefine yönelik hazırlanmış. Ülkücülük birinci dereceden kıstaslar arasına alınmadığından tabanda ve teşkilatta güçlü bir heyecan dalgası estirmiyor. Fikir namusu ve siyasete vereceği bir şey kalmamış bazı eski şöhretler sığınılacak son kapıya kapak atmaya muvaffak olmuş. Ülkücüler muhtelif partilerde gezen bu işe yaramaz kişilerden medet beklemek ve seçilmesi için çalışmak zorunda bırakılıyor.

İhanet içten içe Türk Milletinin zoruna gitmektedir. Bu yüzden eğitimli kesimlerin orta tabakalarında MHP’ye teveccüh artmaktadır. Daha fazla gayret gösterilirse alt tabakalara ulaşmak mümkün olacaktır. Ülkenin içinde bulunduğu sıkıntılarla birlikte bazı bölgelerde rakip partilerin liste, program ve propaganda hataları müsbet yansımaktadır.

Seçim kampanyalarına kaset skandalı damgasını vurdu. Ülkücü adını kullanan fitne ve fesat odağı karanlık mihraklar malum kasetleri yayınladılar. Hiç şüphe yok ki, hadisenin içinde organize güçlerin parmağı bulunmaktadır. Baştan bir deprem etkisi meydana getirdi, şantaj ve tehdit devam edince terse döndü. Halk arasında MHP’nin baraj altı bırakılması için bir komplo kurulduğu ve mağdur edildiği kanaati uyandı. Kaset siyasetine devam edilirse hesap büsbütün bozulur, MHP kârlı çıkar.

Horoz ölür, gözü çöplükte kalır. Kaset meselesine mal bulmuş mağrıbi gibi sarılanların başında Türkeş devrinde ihanet eden eski Ülkücüler ile baştan Bahçeli’yle birlikte hareket ederken daha sonra çeşitli sebeplerle ayrılan ve yolları iktidarla kesişenler geliyor. Bunların zihinleri ve gönülleri kaset muhtevasından daha kirli olduğundan umdukları menfi tesiri sağlayamıyorlar. Sonuçta, üç beş ahmak ve ahlâksız üst düzey yönetici tasfiye oldu. Üstelik yönetimdekiler, sanki bunlar başkanın adamları değillermiş gibi safralardan temizlendik tavrıyla sorumluluktan sıyrılıp eskisinden daha güçlü şekilde yerini korumaya niyetli görünüyor.

Bu arada heyecanlı seçim tartışmalarında yine bozkurt konsusu dile dolandı. Bozkurta, Ülkücülere ve milliyetçiliğin kutsallarına hakaret edenlerden ve bu kadar kolayca tahkir edilmesine cüret verip zemin hazırlayanlardan günü geldiğinde hesap sormak Ülkücünün boynuna borçtur. Genel başkan yeri gelince binlerce bozkurttan bahsediyor, o halde ne diye elde bulanık bir otomobil fotoğrafıyla izleniyoruz diye iktidardan himmet dileniyor. Sokaktan bilgisayar başına çekilen gençler o meçhul arabayı tesbit ederek silkeleyip atacak celâdeti gösteremiyorlarsa, hiç olmazsa rezil yayınları yapan sitelere engel olsalardı

Sonuç itibariyle, oyların ikiye katlanacağı farzedilirse, sünepe milletvekili sayısı yetmişten yüzelliye çıkar, milliyetçilerde sünepelik devam ettikçe ihanet çarkları da dönmeye devam eder. Ülkücüler, mutlaka Ülkücü çözümler bulmak ve devranı değiştirmek zorundadır.

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

15 Nis 2024

14 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Halim Kaya

11 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,79 M - Bugn : 27808

ulkucudunya@ulkucudunya.com