« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Ara

2009

MİTİNG

15 Aralık 2009

MHP'nin hava ve ulaşım şartlarının elverişsiz hale geldiği kış mevsimine kadar neyi beklediği ve niçin geciktirildiği anlaşılamayan mitinglerinin ilki pazar günü Ankara'da düzenlendi. Bin Yıllık Kardeşliği Yaşa ve Yaşat mitingine soğuk havaya rağmen katılım yüksekti. Bir rivayete göre otuzbin kişi idi. Ellibin diyen de oldu. Medyanın yanlı tutumu dikkate alınarak telaffuz edilen rakamlar en az iki veya üçle çarpılırsa daha gerçekçi sonuca ulaşılır. Yüzbin denilebilir. Bir siyasi parti açısından bu rakama az demek haksızlık olur. Ancak memleketin içinde bulunduğu şerait ve yükselen milliyetçi potansiyel bakımından çok da denemez. En doğrusu nicelik ve nitelik itibariyle yeterli değil demek.

Önceden duyuruları yapılmakla birlikte yurt sathına şamil olmadığı, Ankara ve civarı ile münhasır tutulduğu ifade edildi. Genel Başkan'ın topluluğa hitabında da sadece Ankara'nın ilçelerini tek tek sayarak; Altındağ, Çankaya, Etimesgut, Keçiören, Mamak, Sincan, Yenimahalle, Akyurt, Ayaş, Bala, Beypazarı, Çamlıdere, Çubuk, Elmadağ, Evren, Gölbaşı, Güdül, Haymana, Kalecik, Kazan, Kızılcahamam, Nallıhan, Polatlı ve nihayet Şereflikoçhisar'dan hoş geldiniz demesi önceki açıklamaları teyid etti. Fakat konuşmanın az ilerisinde, haberiniz olmasın dendi, engellenmek istendi, susmanız beklendi, duymanız istenmedi şeklindeki şikâyet, takdir ve memnuniyet içeren sözleri sanki yurt genelinden katılımı beklediğini işaret eder gibiydi. Gerçekte ağırlığı İç ve Batı Anadolu teşkil etmiştir.

Böylece ne hedeflendiği tam anlaşılamamış oldu. Mitinge katılımı kim engellemek istedi? Kim haber vermedi? Kim duyurmak istemedi? İktidar mı engelledi, kolluk kuvvetleri mi engel oldu, medya mı duyurmadı, yoksa mitingi düzenleyenler mi? Milyonların katıldığı, yeri göğü inleten, dağı taşı oynatan, düşmana korku salan, dosta güven veren, ihanet planlarını bozmaya muktedir bir miting hedeflenmiş miydi?

Asıl önemlisi mitingin ismi. Örneklendirmek, zihninde tereddüt doğmuş bir muhatabı ikna etmek, ortak noktaları vurgulamak için kullanılmasında beis olmayan bin yıllık kardeşlik tabirinin siyasi klişe haline getirilmesi doğru değildir. Bin yıllık kardeşlikten Türk Kürt kardeşliği kastediliyorsa tarihi hayli geriye götürmek ve kavramları doğru kullanmak gerekir. Kürt olduğunu söyleyen vatandaşlar bunu Türk'ün muadili ve zıddı olarak ifade etmemektedir. Çerkez, Abaza, Boşnak, Azeri, Avşar, Çepni v.s. olmadığını, bu boylardan farklılığını vurgulamak, kültürel bazı farklılıklarını hatırlatmak ve hatta büyük ekseriyeti sadece yöresini coğrafi olarak belirtmek için söylemektedir. Hal böyle iken, bin yıllık kardeşlik deyimi zımnen farklı millet mütekabiliyetini ihtiva etmektedir ve bu söyleyiş doğru değildir. Eskiden beri komünist ve bölücü ideolojiler ile beyni yıkanan sözde aydınlar, günümüzde de batının güdümündeki siyasi ümmetçilik Kürtleri ayrı bir millet saymakta ve Türk'ün hasmı bir millet meydana getirmeyi hayal etmektedir. Türk Milliyetçiliği bin yıllık kardeşlikten daha derin, daha eski ve güçlü bağları ortaya koymak, köklerin aynı olduğunu açıklamak ve oynanan oyunları bu suretle bozmak durumundadır. Ermenilerle ve daha başka ayrı veya aynı dinden kavimlerle de bin yıldır bir arada yaşıyorduk. Bunların bizimle pek kardeş olduğu söylenemez. Bin yıl bir arada yaşamak kaynaşmak, benzeşmek, kardeş olmak için çok yeterli ve manalı olmayabilir. Bin senedir kardeşiz amma ondan önce kardeş değilmişiz dediklerinde ne cevap vereceksiniz. İster artniyetli ister iyiniyetli olsun, Kürt unsurunun Türk'ten ayrı olduğunu çağrıştıracak müsbet veya menfi her türlü statü ilmi ve milli gerçeklerle bağdaşmaz.

Mitingler siyasi veya sosyal bir hedefe ulaşmak için milleti uyarmak, halkın dikkatini çekmek, taraftar kazanmak, güç ve gövde gösterisi yapmak maksadıyla partilerin, teşkilâtların, sivil toplum kuruluşlarının tertiplediği planlı programlı açık hava toplantılardır.

Aynı yerde bundan yaklaşık otuziki yıl önce, 1 Nisan 1978 tarihinde Tandoğan Meydanı'nda gerçekleştirilen MHP büyük mitinginde bir milyona yakın Ülkücü toplanmıştı. Araba yoktu, para yoktu, imkân yoktu, bilgisayar yoktu, haberleşmek için değil cep telefonu, sabit telefon dahi yoktu. Engel de sahici engeldi. Ülkücülere kan kusturulan Ecevit iktidarı dönemi idi. Ülkücüler katlediliyor, zulüm görüyor, sürgün ediliyordu. Ama o zaman ülkü vardı, ideal vardı, ülküdaşlık vardı. Disiplinli, inançlı, tek yürek, tek bilek halindeki yüzbinlerce Ülkücü Bozkurt, Başbuğ Alparslan Türkeş'in çağrısıyla Ankara'ya akmış, toplanan kalabalık meydanlara sığmamıştı. Bu miting Ülkücü Hareketin tarihinde çok önemli köşe taşlarından biridir.

İhtilâl sonrasında gölgesinden korkan bazı büyükler, muhtemeldir ki o zaman katılımı yüksek tutmak için azami çaba sarfetmişlerdir, yüksek ve derin analizlere girerek büyük mitingin de dedikodusunu üretmiş, gövde gösterisinin zamanından önce yapıldığını, milliyetçi hareketin iktidara yürüdüğü mesajı verildiğini ve birtakım iç ve dış güç odaklarının uyandırılarak harekete geçirildiğini söylemişlerdi. Bunlara hak verilirse, 1978 mitingi yapılmasaydı ihtilâl de olmayacaktı sonucu çıkar ki, bu da bir görüştür, saygı duymak lâzım. İhtilâlin Ülkücü Harekete karşı yapıldığını söylemek başka, komünist zulümden bir nebze nefes almayı sağlayan büyük mitingin ihtilâle sebep olduğunu söylemek başka. Pazar günkü mitingde belki sağa sola dağıldıktan sonra bazıları tekrar söz sahibi olma fırsatı bulabilen bu sayın büyüklerin itidal ve temkin tavsiyeleri müessir olmuştur.

1978 yılındaki büyük MHP mitinginden kısa bir özel video çekimi sanal aleme konulmuş. Yaşı kırkın altında olup katılamayan gönüldaşlar seyrederlerse o siyah beyaz günlerin havasını teneffüs ederek bugünle mukayese imkânı bulabilirler. Katılmış olanlar da hafızlarını, heyecanlarını ve inançlarını tazeleyebilirler. Yedi sekiz dakikalık kısa çekimin hemen her karesinde bir Ülkücü şehitle gözgöze gelerek gözyaşı dökmek mümkün.

Hülâsa, Ülkücü Hareketin ülkenin bölünme aşamasına getirildiği 2009 yılındaki büyük mitingi milyonlarla ifade edilen rakamlar olmalı ve aksülameli memleket sınırlarını aşarak okyanus ötelerine dev bir tokat gibi çarpmalıydı.

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,21 M - Bugn : 3184

ulkucudunya@ulkucudunya.com