« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

Yusuf Yılmaz ARAÇ

02 Eyl

2009

KENDİNE DÖNÜŞ MÜ?

02 Eylül 2009

İhanet planlarının adice, uluorta ve pervasızca sergilenmesi milli şuur ve direnişi uyandırmak bakımından hayırlara da vesile olacak galiba.

29 Ağustos 2009 Cumartesi günü Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli MHP'nin 40. Kuruluş Yıldönümü dolayısıyla düzenlenen faaliyetler dâhilinde muhteşem bir konuşma yaptı.

ART kanalının büyük bölümünü canlı yayınladığı uzun konuşmanın metni müteakip iki gün Ortadoğu Gazetesinde orta sayfadan neşredildi. Yeniçağ Gazetesi ise özetini vermekle yetindi. Bu konuşma cd ve kitapçık haline getirilip herkese ulaştırılmalıdır.

Memleketin içinde bulunduğu durumdan, milletimizin karşı karşıya bulunduğu tehditlerden, milletler mücadelesinden, Ülkücülüğün ne olup olmadığından, Ülkücü kimliğinden, Ülkücülere düşen görevlerden, dava adamının taşıması gereken hasletlerden, Ülkücü şehitler Ruhi Kılıçkıran, Süleyman Özmen, Yusuf İmamoğlu, Dursun Önkuzu ve diğerlerinden, darağacına verdiğimiz şehitlerden, Atilla'dan, Kürşad'dan, Ulubatlı Hasan'dan, Atsız'dan, Arvasi'den, Dündar Taşer'den, Galip Erdem'den, Çankaya Yokuşu ve Çırpınırdı Karadeniz marşlarından, hatıralardan, yollardan, kaldırımlardan, yurt odalarından, okul binalarından, kahvehanelerden, mahkeme salonlarından, nezarethanelerden, hastane koridorlarından ve daha Ülkücülüğün bütün temelleri ile maziden bugüne bütün köşe taşlarını ihtiva eden konuşma, dört dörtlük tam bir Ülkücü muhtevaya sahipti.

İnşallah bu bir Ülkücülük hasretinin ifadesidir, Ülkücülüğe dönüşün işaretidir. Lafta kalmaz icraatla içi doldurulur. Kendisi ve kadrosu milli meseleleri daha kuvvetle sahiplenir. Oniki yıldır saman alevi gibi parlayıp devamı gelmeden sönen çıkışlar bu yöndeki umutları azaltmış olsa da ümidi korumalı. Bahçeli'nin her ağzından çıkanı dinleyip anlamadan keramet arayıp bulan yandaş yaklaşımından ve ekseriyeti yanında yer almışken politik sebeplerle muhalif kesilen ve bu rolleri dolayısıyla daima yanlışını arayıp doğrularını kulak ardı eden müzmin muhaliflikten sıyrılıp Ülkücü bakışla değerlendirildiğinde bu defa takdir etmemek haksızlık olur. Yanlış en baştan yapılmış zaten, yanlış yanlışla düzelmez. Kongre öncesi konumunu güçlendirmek için dâhili mesaj olarak yorumlayıp önemsemeyenler olduysa da muhtemel rakipleri daha iyi Ülkücülük sergilemek suretiyle rekabete sevk etmesi ve camiaya bir canlılık kazandırması bakımından faydalıdır. İlk sıradan kendisine kim adaylık teklif ederse onu kutsayıp önünde takla atacak adamların müsbet veya menfi tavır ve yorumlarına fazla itibar etmemekte fayda var.

Konuşma esnasında dikkat çekici husus bu yüksek tarif ve tahlillerin ön sırada oturan bazı muhterem zevata yabancı gelmiş olmasıydı ki, muhtemelen o yüzden başları önde dinleyerek söylenenleri anlamaya çalışıyorlardı. Hazır el atılmışken ön ve arka sıralarda oturanların yerlerini değiştirmek isabet olurdu.

Bahçeli şu cümlelerle sokak meselesine de temas etti. 'Ülkücülük ve milliyetçilik marjinal bir anlayış ve sokak hareketi değildir. Sokakta bulunmamıştır. Sokakta kurulmamıştır. Sokakta kaybedilmeyecektir. Türkiye'de düşündüğümüz bütün iyilik ve güzellikler için sokakta değil iktidarda olacağız. İktidar olmayı hedefleyeceğiz. Türk devleti ve milleti güçlüdür. Başımızdaki her belayı defedecek imkânları vardır. Yeter ki bu gücü kararlılıkla harekete geçirecek, kullanabilecek bir siyasal iktidar işbaşında olsun. Aşılmayacak hiçbir zorluk yoktur.'

Bu sözler teorik olarak iyi ve güzel. Ancak beraberinde, her ne surette olursa olsun sokaktan kaçınılmasını tavsiye etmekte ve meselelerin çözümünü ancak iktidar olunması şartına bağlamaktadır. Çözüm üretilemeyişi ve pasif siyaset iktidar olunamadığı bahanesiyle izah edilmekte ve bu suretle her türlü tenkide kestirmeden cevap verilmekte, her beklentinin önü kesilmektedir. Oysa geçmişte olduğu gibi, iktidar olmadan da yapılabilecek çok büyük işler vardır. Ülkücülük elbette sokak hareketi değildir, sokakta bulunmamıştır. Ancak sokak da hayatın en önemli bir parçasıdır. Sokağı ihmal eden bir hareketin iktidara gelmesi de muhaldir. Sokak günlük hayattır, ulaşımdır, çarşı pazardır, alışveriştir, ticarettir, sıkıntıdır, kayıptır, kazançtır, mücadeledir ve hatta propagandasıyla, mitingiyle, vatandaşla temasıyla siyasetin ta kendisidir. Sokak, başımızdaki sokak çocuklarına terk edilemeyecek kadar mühimdir. Çankaya Yokuşu ve Çırpınırdı Karadeniz marşları, mücadeleler, şehitler, yollar, kaldırımlar, yurt odaları, okul binaları, kahvehaneler, mahkeme salonları, nezarethaneler, hastane koridorları hep sokakla ilgilidir. O pusular, kalleşlikler, zulümler, cinayetler hep sokak başlarını tutanlarca işlendi. Sokakta illa kavga edilmez, ancak hayat hakkı tanınmıyorsa sokak da boydan boya yarılıp geçilmelidir. Elli sene dağa çıkmaktan bahsediliyorsa bunun yolu da sokaktan geçer. Sokak Ülkücülüğün ilgi ve hedef alanına muhakkak dâhil edilmelidir.

Bir diğer önemli husus şudur. Metnin Dokuz Işık Doktrininin eskimişliğinden bahseden danışman taifesi elinden değil de daha Ülkücü hassasiyetlere ve birikimlere sahip dimağlardan çıktığı seziliyor fakat ılıman tesirlerinin devam ettiği görülüyor. Çünkü metinde Dokuz Işık Doktrininden bahsedilmiyor. Seminer niteliğindeki bu kadar iyi ve güzel temenniler gerçekçi bir doktrine oturtulmazsa inandırıcılığı kuvvetli olmaz.

Ne olursa olsun, Devlet Bahçeli'nin konuşması ve akabinde 30 Ağustos Zafer Bayramının her zamankinden daha büyük coşkuyla kutlanması, resmi, soğuk, samimiyetsiz ve sevimsiz resepsiyon görüntülerinin zıddına en küçük kasabalarda tertip edilen fener alaylarında Türk askerinin Türk Milletiyle sevgi ve saygı içerisinde kucaklaşıp kaynaşması karanlık yüzlü hain çetelerin yüreğine korku salmıştır.

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,23 M - Bugn : 21880

ulkucudunya@ulkucudunya.com