Gül yüzlü çeriler, Bursa’da aydınlık bir çerağ yaktılar. Bir mübarek cuma günü, tarih kokan bir mekânda Son Delikanlı M. Metin Kaplan’ı anma toplantısı düzenlendi. Güzide bir topluluk katıldı. Bu ilkinin intizamı ve güzelliği sonrakiler için ümit ve ilham verdi. Gelecekte inşallah aynı başlık altında, akademik panel tarzında memleketin ve milliyetçiliğin meseleleri üzerine ilmi toplantılar yapılacaktır.
Işıktan yarasalar korkar. Işıktan korkmayan gözlerde ışık vardı. Nasırlaşmamış gönüllerde muhabbet vardı. İğdiş edilmemiş dimağlarda fikir pırıltıları vardı. Vakar vardı, ciddiyet vardı, samimiyet vardı, tevazu vardı.
Elbette böyle olacaktı, çünkü anılan kişi “efradını cami” kaidesi üzere tertemiz bir hayat sürmüştü.
Korkaklık yoktu, kalleşlik yoktu, namertlik yoktu. Riya yoktu, sahtelik yoktu, hesabîlik yoktu. Rekabet yoktu, fitne fesat yoktu, önde görüneyim diye birbirini itip kakma yoktu. Ruhsuz bakışlarla karşıları süzüp, gafil bir an bulduğunda tos vurabilir endişesi veren siyah takım elbiseli süskün eğri tosunlar yoktu. Kağnı gölgesinde yürüyüp de kendi gölgesi sanan tasmalı taife yoktu. Yoldaşını bırakıp siyaset pazarında satan değersiz ve onursuz güruh yoktu. İyi ki de yoktular, hiç de olmasınlar.
Bunlar da elbet olmayacaktı, çünkü anılan er kişi “ağyarını mani” kaidesi üzere yiğitçe yaşamış ve bir ömür bunun kavgasını vermişti.
Türk vatanının Türk’ün elinden çekilip alındığı, Türk’ün öz vatanında paryalığa sürüklendiği felaket günlerinde yegâne umut haysiyetli, hamiyetli, korkusuz ve asil Türk evlatlarının yakacağı benzer çerağlardadır. Allah yollarını açık etsin, aydınlıklarını arttırsın.
Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.