Öldükçe diriltilen örgüt
İsmail Türk 01 Ocak 1970
Akılla izahı olmayan günler yaşıyoruz.
“Terörsüz Türkiye” şablonu ile vicdanların kaldıramayacağı işler yapılıyor.
Daha önce de -analar ağlamasın- klişesiyle aynı şeyleri yapmışlardı.
Eli kanlı bir teröriste gidip akıl alan başka bir ülke var mıdır acaba?
Diğer ülkelerin çözüm süreçlerine de baktım,hiçbiri örgütleri veya onların vampirleşmiş liderlerini muhatap almamış.
Çünkü bunun geri dönüşümünün terörden daha tahrip edici olacağını görmüşler. Silah bırakmanın karşılığı PKK’nın on binlerce insanın ölümüne neden olan taleplerini kabul etmek olamaz. Süreç o yönde ilerliyor, dilleri aynı, saldırganlıkları aynı,hainlikleri aynı. Daha iki gün önce bütçe görüşmelerinde DEMP’li bir milletvekili Türk Ordusunu işgalci olarak niteledi.
Orada lafa gelince mangalda kül bırakmayan onlarca milletvekili ve bürokrat vardı. İYİ parti milletvekili Ayyüce Türkeş hanımefendi dışında kimse tepki göstermedi. Hani milliyetçiliğiniz o kadar büyüktü ki zekatı herkese yeterdi?bu mudur milliyetçilik? Ayyüce hanımı kutluyorum rahmetli babasının mirasçısı olduğunu bir defa daha gösterdi.
Bu ülkede yaşayan herkes etnik kökenine bakmadan ortak değerler açısından milletdaştır. Kürtle meselesi olanın Türkle de meselesi vardır. Milliyetçilik anlayışımız ayrımcılığa izin vermez.
Ancak toplumun önünde olan, siyaseti bir ayrıştırma aracı olarak kullananlar böyle bir sorun üretmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bütün mesayilerini farklılıkları derinleştirmek için harcıyorlar.Oysa farklılık millet olmaya mani değildir. Dünyada tek renkli millet yoktur, Amerika binbir renklidir ama tek millettir.
Terör, ayrılıkçı etnikçiliği besler,etnikçilik de teröre iğfal edilmiş gençler taşır, böyle karşılıklı bir etkileşim vardır. Terör bitmeli ama bölücülüğün önünü açacak onu güçlendirecek tavizler vererek değil. Eli kanlı bir haini - kurtarıcı- haline getirmek bu ülkeye yapılmış en büyük kötülüktür.
Bu noktaya nasıl geldiğimizi, nasıl akla ziyan politikalar izlendiğini geçtiğimiz gün Davutoğlu ağzından kaçırınca anladık.
Diyor ki, “Esat YPG’ye karşı ortak operasyon yapalım dedi, kabul etmedim.” Şimdi anlıyor musunuz YPG Kuzey Suriye’de nasıl devletleşmiş? Bir de sınırımızda terör devleti istemiyoruz demiyorlar mı?
Hem operasyon yapma, hem de bu YPG nerden çıktı diye şikayet et.
Bir gün yargı siyaseti bırakıp kendi işine dönerse bu politikaların hepsinin hesabı sorulacaktır.
Yalanın siyaseti er geç iflas eder.
Geldiğimiz nokta ortada, hiç bir şey iyi gitmiyor. İnsanlar umudunu kaybetti. Kimse önünü göremiyor, ekonomide anlatıldığı ölçüde bir düzelme yok. Terörsüz Türkiye hikayesi ile etnik bölücülere müthiş bir moral takviyesi yapıldı. Terör örgütü her bitme noktasına geldiğinde bir el araya girip onu diriltiyor. Şimdi ite ite ikinci faza geçiriyoruz. Terörle ayrıştırma bitti,sıra siyaset yoluyla derinleştirmeye geldi.
Üçüncü aşamayı ise düşünmek bile istemiyorum.
Peki ne karşılığında?
Onu da biliyorsunuz zaten. Yazmaya gerek yok,