« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

M. METİN KAPLAN

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

27 Eki

2025

Dış politikada "Z raporu"; sıkışmışlık

Zeynep Gürcanlı 01 Ocak 1970

Körfez Arapları, tıpkı İsrail gibi, Hamas'ın "tamamen bitirilmesini" istiyor. Katar ve Türkiye'ye ise bu konuda duyulan güven az.

Ne Ortadoğu'da, ne de Avrupa yakasında işler Türkiye'nin planladığı gibi gitmiyor.

AK Parti hükümetinin Hamas'la olan yakın ilişkisinin, Hamas liderleri hakkındaki övgü dolu açıklamaların, yapılan üst düzey görüşmeler/ağırlamaların etkisi şimdilerde ortaya çıkıyor.

ABD Başkanı Trump ile kurulan iyi ilişkiler de işe yaramadı; İsrail'in Türk askerlerini Gazze'de görmek istemeyeceği zaten tahmin ediliyordu. Ancak şimdi bir de devreye Körfez Arapları girdi.

Körfez Arapları, tıpkı İsrail gibi, Hamas'ın "tamamen bitirilmesini" istiyor. Katar ve Türkiye'ye ise bu konuda duyulan güven az. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın apar topar Körfez ülkelerine yaptığı gezi de Gazze'nin yeniden imarını finanse edecek zengin Arapları ikna edememiş olmalı ki, Amerikalı yetkililer Türkiye'nin Gazze'ye yerleştirilecek uluslararası güçte olmayacağını açıkladılar.

Askeri olarak Gazze'ye giremeyen Türkiye'nin, bölgenin yeniden inşasında da rol oynaması zor. Bu da ekonomik krizi aşmanın yollarını arayan AK Parti hükümetini en çok düşündüren unsurlardan olsa gerek.

"Safe" programına Türkiye dahil edilmedi
Avrupa'da işler iyi gitmiyor; AB'nin son zirve toplantısında, SAFE adı verilen 150 milyar Euro’luk dev ortak savunma programına Türkiye dahil edilmedi. Avrupalılar, Rum/Yunan vetosunu aşmak için pek çaba harcamadılar. Programa AB ülkeleri dışında, Avrupa Ekonomik Bölgesi’ne dahil olan İzlanda, Liechtenstein, Norveç ve İsviçre; dışarıdan Ukrayna, Arnavutluk, Japonya, Moldova, Kuzey Makedonya, Güney Kore ve İngiltere dahil edildi.

Yetmedi; Lübnan hükümeti de geçen hafta, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile imzalanmış olan "Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşması”nın onaylandığını açıkladı. ABD'nin Lübnan kökenli, Lübnan'la çok yakından ilgilenen Türkiye elçisi Barrack'tan bu konuda Ankara lehine herhangi bir tavır gelmemesi ayrıca anlamlı. Trump ve ekibine güvenmek Türkiye'nin milli menfaatleri açısından ne kadar doğru, bir kez daha düşünmek gerek.

Suriye'de de istenen olmayacak gibi...
Suriye'den ise PKK terör örgütü uzantısı PYD-YPG silahlı unsurları için Irak'taki Peşmerge modeline benzer bir sisteme dönüldüğünü gösteren haberler/açıklamalar geliyor. Eğer Ankara Amerikalıları -aslında daha çok İsrail'i- son anda ikna edemezse, PYD-YPG'nin ana omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri, kurulmakta olan Suriye Ulusal ordusu çatısı altında bir bütün olarak korunacak ve Türkiye sınırında görev yapacak. Oysa AK Parti hükümetinin başından beri itiraz ettiği tam olarak da buydu.

Dış politikada bir hafta içinde pek çok yara alan AK Parti hükümeti ise belli ki bu konuların konuşulmasından rahatsız.

Türk medyasında kalan son bağımsız yayın organlarından TELE1'e kayyım atanması, Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ'ın gözaltına alınmasının zamanlaması manidar.

"İyi habere" duyulan yoğun ihtiyaç için ise adeta "can çekişmekte olan" çözüm sürecinde aranıyor gibi. TBMM'deki süreç komisyonu herhangi bir yere varamayınca, PKK elebaşı Öcalan üzerinden terör örgütüne yeni -ve göstermelik- bir adım daha attırma çabasını bu açıdan okumak mümkün...

Ziyaret -> Toplam : 230,50 M - Bugn : 486730

ulkucudunya@ulkucudunya.com