« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

M. METİN KAPLAN

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

10 Ağu

2025

Soykırım mağduru soykırımcı

Ragıp Kutay Karaca 01 Ocak 1970

Yahudi tarihinin geniş bir bölümü­nü zulmün teşkil ettiği görülür. Bu tarih, Hıristiyanlıktan önceki dönem­den başlar modern çağa kadar bu şekil­de uzanır.

Avrupa'nın her döneminde Yahudilere büyük kısıtlamalar getirilmiştir. Ordu ve siyasette yer almalarına müsaade edil­memiş, belirli bir sokak ya da bölgede ya­şamalarına izin verilmiştir. Yahudilerin bazı meslekleri icra etmesi kısıtlanmış, üniversite eğitimi görmeleri ve kamu­da çalışmaları yasaklanmıştır. 18. ve 19. Yüzyılda Avrupalı yönetimlerin teşvik ettiği birçok katliam yaşanmıştır.

Avrupa’dan sürgün edilen Yahudiler için en güvenli ülkelerden biri Osmanlı İmparatorluğu olmuştur. Öyle ki Avru­pa’da kötü şartlarda yaşayan Yahudile­re karşılık Osmanlı Devleti'ndeki Yahu­di topluluğu özgür ve iyi şartlarda bir ya­şam sürmüşlerdir.

Yönetimler boyun eğdi
Batılı ülkelerin, İsrail'in 60 bin kişiyi öldürdüğü saldırılara karşı neden bu ka­dar pasif kaldığı yönündeki sorunun ceva­bı bence geçmişte izledikleri antisemitist politikalarda yatıyor. Avrupa'nın İsrail'e desteği antisemitizmin karşılığı olan bor­cun kapanması olarak görülebilir.

Bu yönetimler İsrail’i destekleyen po­litikalarından giderek vazgeçiyorlar. Bu­nun ilk nedeni Avrupa yönetimlerinin İs­rail'in izlediği politikalara destek verme­sinin; yaptığı hukuk ihlallerine rağmen bu eylemlerine sessiz kalmasının kendi halkları tarafından sorgulanmaya başla­ması. Dolayısıyla İsrail’in soykırım nite­liğindeki operasyonunu destekleyen ba­tılı ülkelerin yönetimleriyle onlara karşı çıkan geniş halk yığınları arasında büyük bir anlayış farkı oluşmuş durumda.

Bu soykırıma destek verenlere insan­lık namına itiraz eden kitleler Filistin konulu gösteri ve yürüyüşleri engelle­mek maksadıyla alınan yasaklama ka­rarlarına aldırmadan sokaklara döküldü, dökülüyor.

Bugüne kadar Avrupa halkları için İs­rail, halkı soykırıma uğramış bir devletti. Bugün ise İsrailliler soykırım yapan bir devletin halkı olarak görülüyor. Bir İtal­yan arkadaşım İsrail halkının İsrail yö­netiminin suç ortağı olarak görüldüğünü çünkü Netanyahu’ya baskı yapacak kitle­sel bir eylemin İsrail halkı tarafından or­ganize edilemediğini söyledi. Haksız de­ğil. Keza ülke içerisinde bu tip eylemler yapılsa da tepkiler hep cılız kaldı.

Avrupa’da ise tepkiler yalnızca sokak­larla sınırlı kalmadı. Bazı restoranlar İs­railli turistlere satış yapmadı, İsraillileri taşıyan yolcu gemileri karaya çıkarılma­dı, stadyumlarda herkes Filistin adına tek yürek oldu, İsrailli sporcularının Av­rupa takımlarına transferine taraftarlar karşı çıktı. Bu örnekler farklı alanlarda daha sık olarak görülmeye başlandı.

Diğer nedeni ise Avrupa’da son dö­nemlerde oy oranları artan aşırı sağ par­tilere yeni bir oy potansiyeli yaratmak istenmemesidir. Avrupalı yönetimler ge­rek halkların tepkileri gerekse oy korku­suyla Filistin Devletini tanıyacaklarını ilan etmeye başladılar. Bu durum İsrail için diplomatik bir çöküştür.

ABD baskıları kaldıramaz
Tüm bu gelişmeler ABD için de bir bas­kı unsuru olmaya başladı. Financial Ti­mes Trump’ın “tabanım İsrail’den nef­ret etmeye başladı” dediğini iddia etti. ABD’de bizi İsrail mi yönetiyor tenkitle­ri artıyor. Trump’ın İsrail’e karşı izlediği politika bir boyun eğme şeklinde görül­meye başladı. İsrail’in soykırımına ortak olmak istemeyen kitleler seslerini daha yüksek perdeden çıkarmaya başladılar. Trump’ın düşen oy oranının bir nedeni de bu. ABD halkı İsrail için bedel ödemek istemiyor.

İsrail’e artık inanan yok. Her şeylerini neredeyse kaybetmiş Filistinliler için ise başka bir vatan yok. Gazze’den ölmeden çıkmazlar. İsrail bu düşünceyle hareket etmeye devam ederse yeni ve farklı bir antiseminist dalga tüm dünyayı saracak. Bunun altından ABD bile kalkamaz.

İsrail Kaybediyor….

İdris Savaş

10 Ağu 2025

Yıllar geçse de bazı isimlerin bıraktığı izler asla silinmez. Onların eserleri gibi, anıları da birer köprü kurar, gönülleri birleştirir.

Halim Kaya

10 Ağu 2025

M. Metin KAPLAN

28 Tem 2025

Efendi BARUTCU

25 Haz 2025

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

02 Haz 2025

Nurullah KAPLAN

04 Nis 2025

Yusuf Yılmaz ARAÇ

04 Nis 2025

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 183,83 M - Bugn : 41055

ulkucudunya@ulkucudunya.com