« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

M. METİN KAPLAN

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

06 Oca

2020

Libya’da yapılan hesap hatası ne?

Barış Doster 01 Ocak 1970

Dışişleri Bakanı, muhalefet partilerine Libya’ya asker yollanmasıyla ilgili bilgi vermiş. Niçin asker yollanması gerektiğini anlatmaya çalışmış. Ege Denizi’nde, 19 Türk adasının, Yunanistan tarafından işgal edilmesini sessizce seyreden bakana, selefi olan hariciye vekilinin de, Suriye meselesine böyle hevesli, böyle hesapsız atıldığını anımsatmak gerekir. Sonuç ortada.

Dahası var. Türkiye’nin Libya’yla sınırı yok. Libya’dan Türkiye’ye yönelik bir terör tehdidi yok. Libya’daki iç savaşta Türkiye’nin taraf olmasını gerektiren bir durum da yok. Fakat iktidar için, İhvan kardeşliği önemli. Libya’yla deniz yetki alanlarına ilişkin mutabakat muhtırası imzalayarak, geç de olsa olumlu bir adım atan iktidar, Libya’ya asker yollamanın Türkiye için doğuracağı risk ve tehditlerin farkında değil.

Suriye’de yapılan hatalardan ders alsa idi, Libya’da iç savaşta taraf olup ülkenin bölünmesini hızlandırmak yerine, ülkenin bütünlüğünü sağlamaya çalışırdı. Belli ki gereken ders çıkarılmamış. Anımsatalım, kısa süre önce Gelecek Partisi’ni kuran eski dışişleri bakanı da, bakanlığı sırasında, bol bol “ritmik diplomasi”, “enerjik diplomasi”, “dinamik diplomasi” gibisinden laflar ederdi. Sabah Türkiye’nin “merkez ülke” olduğunu söyler, öğlen Türkiye’nin “oyun kurucu” olduğundan bahseder, akşam ise Türkiye’nin “pivot ülke” olduğunu öne sürerdi. “Stratejik derinlik” sahibi bakan, gece ise Türkiye’nin “küresel güç adayı” olduğunu vurgulayarak uykuya dalardı. Sonuçta elde, değerli yalnızlık kaldı.

Yanlış adımların ağır maliyeti

Türkiye; Libya iç savaşında taraf olmak yerine, yıllar önce, Doğu Akdeniz’de kendi münhasır ekonomik bölgesini (MEB) ilan etmeliydi. KKTC’nin tanınması için daha cesur adımlar atmalıydı. KKTC’de deniz ve hava gücü için üs kurmalıydı. Suriye politikasını düzeltmeliydi. Mısır’la ilişkileri normalleştirecek hamleler yapmalıydı. Bunların bir kısmını hiç yapmadı, bir kısmında da gecikmeli adımlar attı.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Yunanistan; bir yandan İsrail bir yandan Mısır’la anlaşırken, arkalarına ABD ve Avrupa Birliği’ni (AB), dahası Türkiye’nin yakın ilişkilere sahip olduğu Rusya ve Katar’ı alırken, Türkiye gerekli diplomatik girişimlerde bulunmadı.

Daha vahimi, AB; sürekli olarak kıta sahanlığı haritaları yayımlarken, bu haritalarda Türkiye’nin kıta sahanlığı, olması gerekenden çok daha küçük gösterilirken, Türkiye güçlü tepki vermedi. GKRY; Mısır’la 2003’te, Lübnan’la 2007’de, İsrail’le 2010’da MEB anlaşmaları imzalarken, Türkiye anında karşı çıksa, sıradan açıklamalar yapmanın ötesinde, ciddi uyarılarda bulunsa, daha doğru olurdu. Nihayetinde Türkiye geç de olsa tepki verdi. Doğu Akdeniz’de arama, sondaj çalışmalarına başladı.

Fakat bu kez de, Libya’ya asker yollayarak hatalı bir adım atıyor. Kısacası iktidar; yanlışların esas, doğruların istisnai olduğu bir dış politika izlemeyi sürdürüyor. Bunun ağır maliyetine ise Türkiye katlanıyor.

Halim Kaya

30 Eki 2025

Ernest Edmondson Ramsour’un “Genç Türkler ve İttihat Terakki-1908 İhtilalinin Hazırlık Dönemi” kitabını kitap satış dükkânında görünce, bütün Türkiye’de İsmail Küçükkılınç ve Hakan Burak Uz haricindeki tarih yazarlarından hemen hemen herkesin aynı gördüğü Jön Türkler ile İttihat ve Terakki Cemiyeti mensuplarını bu da acaba aynı yani bir mi görüyor? diye merak ederek aldım.

İdris Savaş

27 Eki 2025

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

30 Eyl 2025

M. Metin KAPLAN

29 Ağu 2025

Efendi BARUTCU

25 Haz 2025

Nurullah KAPLAN

04 Nis 2025

Yusuf Yılmaz ARAÇ

04 Nis 2025

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 233,68 M - Bugn : 420911

ulkucudunya@ulkucudunya.com