« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

HARBİDEN

      Efendi BARUTCU

24 Haz

2022

Dündar Taşer’den Özdeyişler-2*

24 Haziran 2022

1. Millet özünde romantizmi ihtiva eder, bu romantizmi kaldırırsanız millet de biter.

2. Millet, yapma bir varlık değildir. Ne kahramanlar, ne âlimler, ne sanatkârlar bir millet imal edemezler.

3. Milleti sevmek elbette yetmez, ona hizmet için gereken şartlara da haiz olmak lazımdır. Amma sevgi astar boyadır. Onu kaldırırsanız diğerleri kendiliğinden ölür.

4. Milletler, en mukaddes şeyleri için savaşırlar. Maddi menfaat için can verilir mi?

5. Millî görüş ve anlayış, millî ve milliyetçi bir hareketi doğurmuştur. Bu hareket, Şeyh Edebali gibi gönül pirleri; Çandarlı Hoca Paşa gibi ilim ülkücülerini beklemektedir.

6. Millî görüş, millette yaşayan ve onun her şeyini etkileyen, ona mal olmuş hâkim inanış ve ölçü sistemi demektir.

7. Millî görüşte vatan, aslî ve en esaslı unsur değildir. Bizde devlet ve onun egemenlik sembolü olan bayrak esastır.


8. Millî Hareket’in temel vasfı: Türk’e zarar vermeyene müsamaha, Türk’e fayda vereni himayedir.

9. Millî Mücadele esnasında 1921 tarihinde Rusya’ya kaçıp, 1927’de yurda gelen, milletin en ıstıraplı yedi senesini milletle alakasız geçiren Nazım Hikmet millî kahramansa, asker kaçağı, vatan haini, yabancı ajanı acaba nasıl olunur?

10. Millî mücadele, hakikaten millî idi. Mücadelenin şairi de, ne Mehmet Emin, ne Gökalp’ti; Akif’ti.

11. Milliyetçilik, millî kültürünü ve millet olma şuurunu koruma, yaşatma arzu ve iradesidir.

12. Mukallit, mucidin gerisinde kalmaya mahkûmdur.

13. Ne hürriyet, ne demokrasi, ne insan hakları; hiçbir şey, ülke bütünlüğünden daha aziz, istiklâlden daha değerli değildir.

14. Ordu bir menfaat kurumu değildir. Bir rahat kurumu değildir. Bir istirahat kurumu değildir. Bir cefa mihrakıdır, bir vefa abidesidir.

15. Ordu ile iktidar arasında sürtüşmeler olur ve tabiidir. Fakat aleniyete çıktığı zaman kati netice günü gelmiş demektir. Ya iktidar çekilir, ya da ordunun başı.

16. Ordu konuşursa herkes susar.

17. Ordular her şeye karşı olabilir de, milliyetçiliğe olamazlar; imamın namaza, papazın kiliseye, bankerin paraya karşı olmadığı gibi.

18. Osmanlı birçok ülkelerde asırlarca kaldı ise, hukuka bağlı ve adil bir kuvvet olduğu için kaldı.

19. Osmanlı devleti, kudret itibariyle bugüne kadar tarihin kaydettiği en büyük devlettir.

20. Osmanlı hanedanı, “nizam-ı âlem” için öz evlatlarının katline rıza göstermiştir. Bu feragat, sıra adamının anlayamayacağı bir büyüklüktür.

21. Osmanlı hükümdarı, Hakan-ı Berreyn ve Bahreyn (Karaların ve Denizlerin Hakanı), Sultan-ı İklim-i Rum (Rum Diyarının Sultanı), Halife-i Ruy-i Zemin (Yeryüzünün Halifesi) unvanları ve sıfatları ile yeryüzünde, kendisine eşit bir otorite tanımıyordu.

22. Osmanlı idaresi medeniyeti, kültürü, sanatı, kıyafeti, muaşereti, mutfağı, musikisi, hatta notası bile kendine mahsus bir bütündü.

23. Osmanlı, karşı konulmaz bir kudret iken bile, daima ölçülü, hukuka bağlı bir kuvvet olmuştur.

24. Osmanlı’ya kızıyoruz, neden? Bir sürü ülkeleri fethetti, milleti oralarda harbe soktu diye. Sonra yine kızıyoruz bu ülkeleri kaybettiği için, hiç olmazsa ikisinden birini beğenip övmeliyiz değil mi?

25. Romantizmi inkâr, insanı inkârdır.

26. Romantizmi kötülemek ve küçümsemek hainlerin icat edip, aptalların inandığı bir oyundur.

27. Tanzimat, Sultan Mahmud devrimlerinin tam bir neticesi ve bir dönüm noktasıdır. Cumhuriyet, Tanzimat’ın tabii neticesidir.

28. Tanzimat’tan sonra kurulan müesseseler, batıya benzemek için teşkil edilmiş olduğundan, milletin menfaatlerine, itikatlarına, inançlarına aykırı bir gelişme takip etti.

29. Tarih boyunca pek büyük hamleler yapan, çok yüksek bir idare kabiliyetine, pek ulvî bir adalete sahip, teşkilatçı ve velut(verimli) bir milletin, miskin ve atıl oturması mümkün değildir.

30. Tarihin kaydettiği en adil, en kudretli ve azametli bir varlık olan Osmanlı devleti, Türk’ün devlet kuruculukta verdiği en büyük eser, en ahenkli yapıdır.

31. Tek kurtuluş yolu vardır ve tarih boyunca da başka yol bulunamamıştır: kanun yolu, hukuk yolu, hak yolu.

32. Türk aydını halkının istediği adam olmak zorundadır. Zannederim ki, bu tip aydının hâkim olma sancıları ve gayretleri içindeyiz.

33. Türk dünyasının en büyük davası, müşterek kültürü inkişaf ettirmek ve kuvvetlendirmek olmalıdır.

34. Türk fetihlerini ekonomik faktörlerle izaha çalışanlar, Türk olmayanlar ve Türk’ü bilmeyenlerdir.

35. Türk için devlet, onsuz olunmayan, onsuz yaşanılmayacak, ekmek gibi, su gibi, hatta onlardan daha gerekli bir varlık halindedir.

36. Türk milleti, kendini dünyaya nizam vermek için yaratılmış bir kavim olarak kabul etmiş, bu inançla da cihân hâkimiyetleri kurmuştur.

37. Türk milletinin mukaddesatı için hiçbir zaman sakınmadığı gücü, kanıdır.

38. Türk, mukaddes tanıdığı ecdadını, eski atalarını bile Müslümanlaştırmış; destanlarını bile İslamileştirmiş; İslam’da adeta erimiştir.

39. Türk’ü başka milletlerden ayıran en esaslı faktör; göçebilme, bayrağının gönderden indiği yerlerde, maldan, mülkten geçebilme vasfıdır.

40. Türk’ün egemenliğini kabul ettirmediği, siyasi etkisini hissettirmediği, bir eski dünya köşesi kalmamış gibidir.

41. Türkiye’de düzen çökmüştür; yeniden ve millî ölçülerle kurulması gerekir.

42. Türkiye’nin varlığı ve Türk dünyasının geleceği, Rusya’nın kuvveti ile ters orantılıdır.

43. Türklerde kölelik kurumu yoktur. İslam’a girdikten sonra sahip oldukları kölelere hür insan muamelesi yapmışlardır.

44. Ufak problemleri büyütmek, büyüklüğün şanına yakışmaz.

45. Üç hilalli bayrak, atalarımızın haşmeti idi; torunlarımızın azameti olacaktır.

46. Ülkücü, ipeğe sarılmış çeliktir.

47. Ülkücülerin kanaatleri sağlam, imanları bütün, fikirleri berraktır. Serttirler, ama odun gibi değil; elmas gibi pırılpırıl…

48. Vatan toprakları üzerinde yaşayan, Türklük şuurunu taşıyan, Türk kültürünü benimseyen herkes Türk’tür.

49. Vazife uğruna can vermek, milletimizin itiyadıdır.

50. Yanlış düşünen, hata eden, ileriyi göremeyen vardır; ama kitle halinde hain bu milletten çıkmaz.

51. Yenildik, fakat asla mağlup edilmedik ve edilmeyeceğiz.

52. Milliyetinden kopmuş, özünü yitirmiş, taklit için doğudan, batıdan garabetler arayan zavallılara Türkiye’nin istikbalini bırakmamak gerekir.

53. Büyük mücadele adamları, hasmına küçük sıfatlar söyleyerek kendilerini tatmine giderlerse küçülmüş olurlar.

54. O Türk Ocağı ki, Türk Milliyetçiliğinin başı gibidir. O Türk Ocağı ki, Türk birliğinin sembolüdür.

55. Bizim için Türk milleti, zaman ve mekâna tabi olmaksızın, Türlük kültür ve şuuruna sahip beşeri unsurdur.

56. Türk aydınının çok yanlış ve köklü zaaflarından biri de bazı mefhumlarda sihirkâr bir kudret tasavvur etmesidir. Tabii bu, aydının kendine yabancılaşmasından doğmaktadır.

57. Geri kalmışlığın en büyük ölçüsü, tarih bilincinden yoksunluktur.

58. Türkiye, yol ağzındadır. Dünya dengesine uygun olarak millî rotasına oturabilirse, millî kültürünü yeniden canlandırıp, onun üstün ölçülerini temel alarak çağımızın tekniği ve ilmiyle ağır sanayiini kurarsa, eski büyük kudretine kavuşabilir.

59. Dünya siyaset sahnesinde, çok büyük kozlarımız vardır. Bunu iyi değerlendirmek gerekir. Bu değerlendirmeyi, halkıyla tek vücut olmuş aydınlara sahip milletler yapabilir. Aydını ayrı, halkı gayrı toplulukların kârı değildir bu…

60. Toplumsal ve siyasî hareketlerde, olayların aldığı anlık görünüş, her zaman önemlidir. Bununla ters düşenler, esasta ve hakikatte, doğru düşünmelerine ve haklı yolda olmalarına rağmen, aynı akıbete uğrarlar.


*Vefatının 50. yılında şükran duyguları ve sonsuz rahmetle andığımız büyük Türk milliyetçisi Dündar Taşer’in aziz hatırasına bir kitapçık olarak yayınladığımızve başarılı üniversite öğrencilerine hediye ettiğimiz bu eseri değerli okuyucularımıza saygıyla sunuyoruz.

Özdeyişler- Özleyişler
Derleyen: Hayati Tek

Yayıncı: Akay İnşaat A.Ş.

Eşgüdümcü: Efendi Barutçu

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

Halim Kaya

26 Kas 2024

Süleyman Eryiğit’in yazdıklarından daha önce hiçbir yazısını okumadım. Mümtaz Turhan, Sabri F. Ülgener, Ömer Lütfü Barkan, Mehmet Genç gibi hocaları okuyup Osmanlının geri kalışının sebepleriyle ilgilenmeye başladığımdan ve özellikle de Mehmet Genç’in iki ciltlik “Osmanlı İmparatorluğu’nda Devlet ve Ekonomi” adlı kitabını okuduktan sonra “Osmanlı ve Kapitalizm” konusu daha dikkatimi çekmeye başladı.

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

26 Kas 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

28 Eki 2024

M. Metin KAPLAN

12 Eyl 2024

Nurullah KAPLAN

12 Eyl 2024

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 129,10 M - Bugn : 60442

ulkucudunya@ulkucudunya.com