Referandum ile ilgili olarak yazdığım iki yazıyı okuyan bir dost(!); "M. Metin Kaplan bırak maval okumayı, 'Anayasa Değişikliği Paketi'ne neden karşı olduğunu açıkla da karın ağrını bilelim" dedi, bu yazıyı o sebeple -mecburen- yazıyorum.
Ben 'Anayasa Değişikliği Paketi'ne, 'paket' usûle riayet edilerek hazırlanmadığı için karşıyım, bunu, geçen yazımda belirttim. Ancak benim itirazım sadece usûlle sınırlı değil, esasa ilişkin itirazlarım da var. Bunları, müsaadenizle arz edeyim.
'Paket' aslında iki maddeden ibaret, birisi AYM ile diğeri HSYK ile ilgili olanı, gerisi bu iki maddeyi halkoyundan geçirmeye matuf olarak 'paket'e ilâve edilmiş olan çerezler… Bu çerez maddelere -çoğu gereksiz olduğu halde- hiç kimsenin bir itirazı da yok. Zaten bunlar ayrı ayrı oylansaydılar yüzde yüzlük bir destekle geçerlerdi.
Benim itirazım da o iki maddeye; yani AYM ile HSYK ile ilgili olanlara…
Bu iki kurumun; AYM ile HSYK'nın pek de adaletli çalışmadıklarını elbette herkes gibi ben de biliyorum. Ancak yapılmak istenen değişiklikler, bu kurumların daha adaletli çalışmalarını sağlamak için yapılmıyor… Hizaya gelmeleri için; hizaya gelerek, Recep Tayyip ile AKP'ye engel çıkarmalarına mani olmak için yapılıyor! İşte ben, buna razı olmadığım için hayır oyu kullanacağım… Çünkü anayasa ve yahut anayasa değişikliği bir kişi veya parti için yapılmaz, millet ve devlet için yapılır!
Kısacası oylanacak 'paket'le, Türk demokrasisinin en temel sorunları değil, sadece AKP'nin yüksek yargıyla olan sıkıntıları çözülmektedir... Hâlbuki Türkiye'nin millî ve tam demokrasi olabilmesi için asıl değişmesi gereken "AYM'ye yahut HSYK'ya o değil, bu seçsin" maddesi değil, Anayasa'dır. Türkiye'nin ihtiyacı olan ciddi bir kamu reformu ve yeni bir anayasadır!
Ne ise asıl konuya geleyim…
HSYK ile ilgili olan maddedeki değişikliğin Türkiye için hayatî derecede önemli olduğuna inanmıyorum… Çünkü bu değişiklikler, sadece AKP'nin yaptığı iddia edilen yolsuzluklarla ilgilidir ve gelecekte Recep Tayyip ve AKP hakkında açılabilecek olan yolsuzluk davalarının önünü kesmek için yapılmaktadır… O yüzden geçiyorum.
AYM ile ilgili olan maddeye gelince…
Recep Tayyip daha AKP'yi kurarken ABD ile AB'ye, eyalet sistemine geçerek Kürtlere bir nevi özerklik tanıyacağına dair söz vermişti… Bu herkes tarafından biliniyor… Ancak Recep Tayyip'in, bu Anayasa ve bu Anayasa Mahkemesi varken, sözünü yerine getirmesi mümkün değil... Çünkü AYM, buna bir şekilde engel olabilecek yetkiye sahip… Öyle ise Anayasa ile AYM'nin yapısının değiştirilmesi lâzım! Mesele işte budur!
Bu 'paket', AYM'nin yapısını değiştiriyor… 'Paket' eğer referandumda kabul edilir ise AYM'nin yapısı değişecek… AYM de Recep Tayyip gibi düşünenlerin sayısı çoğalacak ve bu suretle AKP'nin TBMM'den geçirdiği kanunlar, itiraz edilse dahi bir daha AYM'den dönmeyecek... Dönmezse dönmesin, ne mahzuru var diyebilirsiniz. Fakat mesele bu kadar basit değil.
Çünkü bu ilk adım, daha sonra ikinci adım atılacak, Anayasa tamamen değiştirilecek, bunu Recep Tayyip de Diyarbakır Mitingi'nde açık seçik söyledi... "Anayasa 2011'den sonra değişecek" dedi… Desin ne olur ki kıyamet mi kopar, diyebilirsiniz... Normal şartlarda tabii ki kopmaz, ama 2011'den sonra yapılacak olan Anayasa'da eğer eyalet sistemi ve 'Özerk Kürdistan' söz konusu olursa, o zaman kıyamet de kopar, gök kubbe de çöker!
İnsaf yahu, 'Özerk Kürdistan'ı da nereden çıkarıyorsun, diyebilirsiniz… Ben bunu, kafamdan uydurmuyorum, aklımı kullanarak Recep Tayyip'in söylediklerinden çıkarıyorum: Recep Tayyip'in, 17 Nisan 2010 günü TV 24'te söylediklerine dikkat edin; "Bu paket bizim açılım sürecinin çok önemli bir adımıdır. İlerde atacağımız adımların önü açılacaktır."
Şimdi size soruyorum: Bu, ne demek? Açılım süreciyle ilgili olarak Recep Tayyip'in ileride atacağı adımlar nelerdir? Her konuşmasında Kürtleri bir 'millî azınlık' olarak sayan ve Kürtçe yayın yapan TRT6'yı kurduran Recep Tayyip'in 'Özerk Kürdistan'dan başka atacağı hangi adım kalmıştır?
Anlayamadım, ne dediniz?
Ne ise… İzninizle devam edeyim…
Sual: 'Anayasa Değişikliği Paketi'ne 'evet' diyenlerin 'Özerk Kürdistan'a rızaları var mı?
"Bu belli değil! Çünkü bu, 'Anayasa Değişikliği Paketi'nde oylanmıyor!"
Sual: Peki, 'Anayasa Değişikliği Paketi'ne 'evet' diyenler, 'Özerk Kürdistan'a karşı iseler bu durumda ne yapabilirler?
"Bir şekilde Anayasa Mahkemesi'ne giderler!"
Sual: Gitseler ne olur ki Anayasa Mahkemesi'nin yapısı referandumla zaten değiştirildi ve buraya Recep Tayyip'in kafasında insanlar yerleştirildi… Böyle bir AYM'den 'Özerk Kürdistan' aleyhine bir karar çıkar mı?
"Çıkmaz!"
Mesele işte budur!
Ben, bu sebeple yani yarın Türkiye'nin millî devlet, üniter devlet ve ulus/devlet yapısı değiştirilerek 'Özerk Kürdistan' kurulamasın diye, 'Anayasa Değişikliği Paketi'ne 'hayır' diyorum!
Referandum sonucu, inşallah, Türkiye için hayırlı olur!
M. metin KAPLAN
Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.
