2003-2005 yılları arasında ABD’nin Ankara Büyükelçisi olarak görev yapmış olan Eric Edelman, Milliyet Gazetesi’ne darbe plânlarıyla ilgili çok özel açıklamalar yaparak; “2004 kışı ve 2005 baharında AK Parti liderliğine yakın isimler birkaç defa darbe olabileceği kaygısını iletti. Ancak kaygının ötesinde ne olduğuna dair somut bir veri ya da kanıt yoktu” demiş.
‘Demişse demiş, ne olacak?’
Öyle değil… O kadar basit değil, bu açıklama çok önemli!
Çünkü…
Bir defa, bu, meşhur ‘Ergenekon Davası’nın ne kadar boş yahut ne kadar siyasî bir dava olduğunu ispat eder ki bunun ehemmiyetini açıklamaya çalışmak bile abestir!
‘Ne alâka?’
Şöyle… CİA, malûm MOSSAD’dan sonra dünyanın en güçlü istihbarat örgütüdür! Bu hükümden bir şüphesi olan var mı? ‘Yok!’
‘Yok da bunun konuyla ne alâkası var?’
Arz edeyim… Türkiye’de bir darbe yapılacağı duyumunu alan ABD Büyükelçisi ne yapar?
Hemen CİA’nın İstasyon Şefi’ni çağırır, ‘Türkiye’de darbe yapılacağına dair bir duyum aldık… Bunu, neden bana haber vermediniz?’ diyerek, önce bir fırça atar. Sonra da ‘Hemen araştırın! Sonucu derhal haber verin’ diye talimat verir.
Doğru mu? ‘Doğru!’
CİA da araştırır ve sonucu Büyükelçi’ye bildirir!
Süreç böyle işler, değil mi? ‘Evet!’
Peki, CİA araştırması ne sonuç vermiş? ‘Sen söyle!’
CİA araştırmış ve ‘duyumun doğru olduğuna dair somut bir veri ya da kanıt bulamamış!’ Eric Edelman böyle söylüyor.
Ee o zaman, bundan ne sonuç çıkar? ‘Sen söyle.’
Açık değil mi? Ayışığı ve Sarıkız darbe plânları iddiaları birer hayal ürünüdür! Ya da evhamdan ibarettir! Ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek’e ait olduğu iddia edilen ‘günlükler’ fasaryadır! Bundan, bundan başka bir sonuç çıkmaz.
Eğer bu iddialar doğru olsaydı, bunu, CİA mutlaka tespit eder, böyle bir durumu asla atlamazdı!
Demek ki neymiş? ‘Ergenekon Davası’ hikâyeymiş!
‘Yahu ne alâka? Ergenekon Davası başka bir şey, Ayışığı ve Sarıkız iddiaları ve Oramiral Özden Örnek’in günlükleri başka bir şey… Sapla samanı karıştırma.’
Değil! ‘Ergenekon Davası’ sözde Özden Örnek’in ‘günlükleri’ ile güya Ayışığı ve Sarıkız darbe plânları üzerine inşa edilmiştir. Bunlar gerçek değilse, ‘dava’nın açılması da doğru değildir!
Eski ABD Büyükelçisi Eric Edelman’ın bu açıklaması ile ‘Ergenekon Davası’ tamamen çökmüştür! Savcılar, derhal ‘iddianame’yi çekmeli. Bütün sanıklardan özür dilenerek, ‘dava’ behemehâl düşürülmelidir! Aksi halde bizim derme çatma istihbarat örgütlerinin CİA’dan daha başarı olduğu sonucu çıkar ki bunun, doğru olmadığını herkes bilir!
Bu, işin bir yönü… İkinci tarafı daha da önemli… Hatta vahim!
Ne diyor, Eric Edelman; “2004 kışı ve 2005 baharında AK Parti liderliğine yakın isimler birkaç defa darbe olabileceği kaygısını iletti.”
Yani ne olmuş? AKP liderliğine yakın isimler birkaç defa ABD Büyükelçisi’ne gitmiş ve Türkiye’de darbe olacak diye haber vermiş… En hafifiyle, haber vermiş! Burası kesin… Eski Büyükelçi’nin açıklamaları, bunu, açık seçik ortaya koyuyor… Yahu arkadaşlar, siz CİA ajanı mısınız ki ABD Büyükelçiliği’ne istihbarat veriyorsunuz? Bu, işin bir yönü…
İkinci tarafı da şu… Siz nesiniz? İktidar değil misiniz? İktidarsanız, niçin tedbir almıyorsunuz da böyle vahim bir gelişmeyi ABD Büyükelçiliği’ne haber vermekle yetiniyorsunuz? Mademki CİA’nın bile haber alamadığı bir kanunsuz faaliyeti tespit edebilecek kadar güçlü ve sağlam güvenlik güçleriniz var… Bunları, neden/niçin harekete geçirmiyorsunuz? ABD’den yardım mı istiyorsunuz?
ABD’den yardım istiyorsanız, ABD’nin sizden bu yardımın karşılığını isteyeceğini bilmiyor musunuz? Yapılacağını iddia ettiğiniz darbeler gerçekleşmediğine göre, bunları, ABD mi engelledi? Engelledi ise, ABD bu yardıma karşılık sizden ne istedi? ABD’nin istediğini verdiniz mi? Bu, Türkiye’ye neye mal oldu?
Üçüncü yönü ise en vahimi… ABD, sizin bir darbeden bu kadar çok korktuğunuzu bilirse, -ki bunu, Büyükelçi’ye bizzat söylüyorsunuz- bu korkunuzu kullanmaz mı? Yahut uydurma belge ve bilgilerle ajite ederek, sizi, istediği gibi yönlendirmez mi? Bu korkunuzu devamlı olarak beslemek suretiyle, size her istediğini yaptırmaz mı? Ülke, bir emperyalist ülkenin yönlendirmeleriyle yönetilir mi? Sözde darbe belgeleri yıllardan beri yoksa sırf bu yüzden mi ortalığa saçılmış bulunuyor?
Eric Edelman’ın açıklaması çok önemli, çok! Herkesin bunu, ciddiyetle düşünüp, ele alması ve gereğini yapması lâzım!
Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.
