Evet, hangisi daha akıllı Türkiye mi Slovakya mı?
“Yahu Türkiye ve Slovakya canlı varlıklar değil, senin de bilmen gerektiği gibi iki devlettir, devletlerin akıllısı aptalı mı olur” diye sormayın sakın…
Devletlerin akıllısı da aptalı da hatta geri zekâlısı da olur! Olmasaydı, kocaman kocaman adamlar ve elbette hanımlar ‘devlet aklı’ndan hiç bahsederler miydi? Gerçi bu biraz su götürür bir konudur; bir ‘devlet aklı’ndan bahsedebilmek için devletin laik olmaması gerekir. Çünkü laik devlet anlayışı devleti canlı varlık gibi görmez, yalnızca bir siyasî teşkilâtlanma olarak görür, böyle olunca da laik bir devlette bir ‘devlet aklı’ndan söz etmek saçmalıktır, ama ben bu derin ve geniş konuya daha fazla dalıp konuyu dağıtmadan, devletlerin akıllısı da aptalı da olur, deyip geçiyorum!
Evet, devletlerin akıllısı da aptalı da hatta geri zekâlısı da olur!
Ve maalesef Türkiye Cumhuriyeti Devleti tam bir aptal, hatta geri zekâlı gibi davranırken, Slovakya Cumhuriyeti Devleti, akıllı hatta üstün zekâlı bir dahi gibi davranmaktadır!
“Hoppala, bu da nereden çıktı? Türkiye Cumhuriyeti Devleti neden aptal veya geri zekâlı gibi davransın ki” de demeyin, azıcık sabredin az sonra arz edeceğim.
Türkiye ne yaptı?
TRT 6’yı kurdu, faaliyete soktu!
TRT 6 ne yapıyor?
Sabahtan akşama kadar Kürtçe yayın yapıyor!
TRT 6 sadece ve yalnızca Kürtçe haber ve yorum yayınları yapmıyor, Kürtçe dublajlı çizgi filmlerle gene Kürtçe dublajlı çok güzel Türk ve ecnebi sinema filmleri yayınlıyor! Bunları Kürtçü de PKK’lı da olmayan çocuklar, gençler, kadınlar ve erkekler zevkle seyrediyorlar! Bilmedikleri Kürtçeyi öğreniyorlar. Kürtçeyi bir dil ve kendilerini ayrı bir millet sanmaya ve Kürtçü olmaya başlıyorlar! Ve böylece Azeriler gibi, Türkmenler gibi, Özbekler gibi, Kazaklar gibi, Kırgızlar gibi ve diğerleri gibi Türk Milletini teşkil eden unsurlardan biri olan Kürtleri ayrı bir millet yapmaya çalışıyor! Allah aşkınıza söyleyin, bundan daha büyük bir aptallık, hatta geri zekâlılık olabilir mi?
Türkiye Cumhuriyeti’nin bu yaptığının, vakti zamanında SSCB’nin Azerilere, Türkmenlere, Özbeklere, Kazaklara, Kırgızlara ve diğer Türk unsurlara yaptığından ne farkı var? SSCB de aynını yapmıyor muydu? O zaman Türk milliyetçileri olarak biz, buna Türk milletini bölerek yeni milletler teşkil ediliyor diye karşı çıkmıyor muyduk? Bugün ne oldu ki TRT 6 eliyle aynı şey yapılırken buna karşı çıkmıyoruz? Diğerlerini hadi bir yana bırakalım, Türk milliyetçilerinin TRT 6’ya yeteri kadar tepki verdiğini kim söyleyebilir? Ne ise bu ayrı bir bahis…
Dil, özellikle millî dil bir kimliktir! Bu yüzden bir dil, bir millet ve bir millet, bir dildir! Millet olabilmek için millî bir dile ihtiyaç vardır. Millî dili olmayanlar, millet değildir! Ve milletler son aşmada öyle ya da böyle bir millî devlete sahip olurlar!
TRT 6, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Türk Milleti’nin bütün imkânlarını kullanarak, kardeşimiz Kürtleri ayrı ve farklı bir millet yapmaya çalışmaktadır! Böyle bir şey olabilir mi? Buna sebep olanlar, Türk Milleti’ne ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ihanet etmiyorlar ise Allah aşkınıza bana söyler misiniz, ne yapmış oluyorlar? Buna karşı çıkmayanlar, en azından gafil değilseler nedirler? Ne ise…
Günümüzde birçok millet/devlet kendi dillerini korumak için çeşitli kanunlara ve yöntemlere başvurmaktadır. Meselâ birçok milletten oluşan ABD de her yerde resmî dil İngilizcedir; Fransa, Fransızcadan başka dilde konuşanı adam yerine koymaz; AB üyesi Slovakya, dil kanunu çıkartıp, kamusal alanlarda Slovakça konuşmayı mecburiyet haline getirmiştir! Peki, Türkiye ne yapıyor? Türkçenin en fazla bir lehçesi olan Kürtçeyi bir dil yapmak için uğraşıyor! Çabalıyor, bütün imkânlarını seferber ediyor! Bunun bir mantığı var mı? Bu, akıllılık mı yoksa aptallık veya geri zekâlılık mı? Ne ise ben konuyu daha fazla dağıtmadan devam edeyim.
Çekoslovakya, 1 Ocak 1993 tarihinde barışçı bir biçimde Çek Cumhuriyeti ve Slovakya Cumhuriyeti olmak üzere iki ülkeye ayrıldı… Slovakya, 29 Mart 2004 tarihinde NATO'ya, 1 Mayıs 2004 tarihinde de Avrupa Birliği'ne girdi… Slovakya'nın 5,4 milyon dolayındaki nüfusunun 500 bin kadarını, çoğu ülkenin güneyinde yaşayan Macarlar oluşturuyor.
İşte bu Slovakya, geçenlerde bir kanun yaptı… Yasa, 1 Eylül’de yürürlüğe girdi… Bu kanun ülkede yaşayan azınlıkların, kendi dillerini kullanabilmesinin önüne bazı engeller çıkardı... Buna göre devlet dili olan Slovakça dışında azınlık dillerini ve bunlara ait kelimeleri bazı yerlerde, meselâ önceden onaylanmış programlar dışında televizyon ve radyolarda kullananlara 5 bin Euro'ya kadar yani bir memurun bir yıllık maaşı kadar para cezası verilebilecek!
Ayrıca yasa, Slovakçanın güçlendirilmesi için ülkedeki tüm öğretmenlere, gazetecilere ve bazı diğer meslek erbabına Slovakça sınavına girme mecburiyeti getiriyor!
Yasa çerçevesinde Slovak halkı, kamuya açık yerlerde Slovakçanın dışında başka bir dil konuşamayacak... Slovakçanın dışındaki diller, sadece evlerde konuşulabilecek!
Yasaya göre, siyasî parti ve sivil kuruluşlarının program ve tüzükleri Slovakça yazılacak!
Yasa Kültür Bakanlığına, cadde ve bina isimlerini Slovakça yazmayan belediyeler ve iş yerlerini cezalandırabilme yetkisi veriyor!
Azınlık dilinde konuşmakta ısrar edenleri izlemek üzere "dil polisleri" oluşturuldu!
Ayrıca bir yerleşim biriminde azınlığın oranı %20'nin altındaysa, resmî dairelerde azınlık dili kullanılamayacak!
Evet, lâfı uzatmadan direkt olarak soruyorum; hâl böyleyken hangi devlet daha akıllı, Türkiye mi Slovakya mı?
Efendim… Ne dediniz? Sizi duyamadım…
M. Metin KAPLAN
Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.
