29 Mart Seçimleri üzerine bir değerlendirme yazısı yazmış ve seçimin mağlubu da galibi de yok demiştim… Ben, aslında hâlâ aynı kanaati taşıyorum, ama Recep Tayyip 29 Mart Seçimleri’nin mağlubu olduğunu itiraf etmiş bulunuyor… Ben ne diyebilirim ki? Öyle diyorsa öyledir.
Ancak bence Recep Tayyip de AKP de mağlup değil… Hatta galip bile sayılabilir…
Düşünün bir; milyonlarca işsiz varken, işsizlik oranı Cumhuriyet döneminin bütün rekorlarını kırarak en üst seviyelere çıkmışken, başta Deniz Feneri olmak üzere bir sürü yolsuzluk şayiaları ayyuka çıkmışken, laikliğe aykırı faaliyetlerin odağı olduğu Anayasa Mahkemesi tarafından tescil edilmişken, PKK terörüne âdeta tamamen teslim olmuşken, AKP % 38’lere varan bir oy almıştır… Bunu ben başarısızlık saymam, hatta başarı dahi sayabilirim.
Ancak Recep Tayyip bunu başarısızlık saymıştır… Öyle diyorsa öyledir… Ben ne diyebilirim ki?
Yok, yok… Recep Tayyip bunu, sözlü olarak hiç itiraf etmedi, hatta aksine seçim sonuçlarını başarı sayan bir dolu beyanı da var... Ama söyler misiniz, bana? Bakanlar Kurulu’nda yaptığı böylesine büyük bir değişiklik mağlubiyetin itirafından başka bir anlam taşıyabilir mi?
Hükümet, AKP ve Recep Tayyip başarılıysa ve seçim sonuçlarını başarı sayıyorsa Bakanları neden değiştirmiştir?
Değiştirilen Bakanlar başarılı iseler niçin değiştirilmişlerdir? Başarılı olan Bakanların değiştirildikleri dünyanın neresinde, ne zaman görülmüştür?
Bu kadar çok bakanı değiştirilen yani başarısız sayılan bir Bakanlar Kurulu’nun başarılı sayılması akla ve mantığa uygun mudur?
Recep Tayyip bu suallere cevap verebilir mi?
Cevap verirse acaba ne der?
Ne diyeceğini elbette ben bilemem, sadece tahmin yürütebilirim.
Meselâ şöyle diyebilir; ‘Hükümet başarılıdır, ama önümüzdeki dönemde daha da başarılı olabilmek için kabine revizyonu şarttı, yaptım.’ Nitekim üç aşağı beş yukarı böyle de demektedir.
Olabilir… Böyle düşünmek de mümkündür, ancak bu, pek makul bir açıklama sayılamaz.
Çünkü bu, yakın gelecekte büyük sorunlarla karşılaşacağımız varsayımına dayanmaktadır ki, o zaman ben de haklı olarak şunu sormak durumunda kalırım: Yakın geçmişte başarılı bir hükümet dönemi geçirmişsek, yakın gelecekte büyük sorunlarla neden karşılaşmak durumunda kaldık?
Zaman; dün, bugün ve yarının toplamı olduğuna göre… Bugünü dün yaptıklarımızla yarın yapacaklarımız şekillendirdiğine göre… Yarın karşımıza çıkması muhtemel sorunlar dün çözülmeyen meselelerin sonucu değil midir? Öyle ise Hükümeti başarılı saymak mümkün müdür? Doğru mudur?
Mümkün de doğru da değildir!
Recep Tayyip, sözleriyle aksini iddia etse de 29 Mart Seçimleri’nin mağlubu olduğunu yaptığı Bakan değişiklikleriyle itiraf etmiştir! Vesselâm… Hayırlı ve uğurlu olsun!
M. Metin KAPLAN
Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.
