22 Nisan’ı 23’üne bağlayan gece TBMM’de çok garip, tuhaf ve acayip bir eylem yapıldı! DTP’li Milletvekillerinin gerçekleştirdikleri oturma eyleminden bahsediyorum. Anlamışsınızdır, mutlaka.
‘Neresi garip, tuhaf ve acayip bu eylemin?’
Baştan aşağı her şeyi garip, tuhaf ve acayip… Maksadı garip, tuhaf ve acayip… Yapıldığı yer garip, tuhaf ve acayip… Sebebi garip, tuhaf ve acayip… Bu eylemin!
DTP’nin yaptığı eylemin maksadı garip, tuhaf ve acayip, çünkü son PKK operasyonunda tutuklananların serbest bırakılmasını istiyor!
DTP’nin yaptığı eylemin yapıldığı yer garip, tuhaf ve acayip, çünkü eylem TBMM çatısı altında yapıldı!
DTP’nin yaptığı eylemin sebebi garip, tuhaf ve acayip, çünkü son PKK operasyonu üzerine yapıldı!
Eylemi yapanlar ise daha da garip, tuhaf ve acayip, çünkü bu oturma eylemini gerçekleştiren kişilerin hepsi de DTP Milletvekili!
Sizce de bu durum gerçekten de garip, tuhaf ve acayip değil mi?
Bu sualime ‘Hayır değil!’ diyorsanız, kusura bakmayın ama sizde de bir gariplik, tuhaflık ve acayiplik var demektir!
Kardeşim söz konusu kişiler sıradan kişiler değil, Milletvekili… Türkiye’nin birliği ve bütünlüğü için yemin etmişler… Devlet’in güvenlik kuvvetlerinin yaptığı operasyonda bir yanlışlık varsa gündem dışı konuşmak üzere çıkarlar TBMM kürsüsüne yanlışlığı dile getiren bir konuşma yaparlar, yanlışın düzeltilmesini isterler.
Diyelim ki söz alamadılar ya da kendilerine söz verilmedi, o zaman da İçişleri ya da Adalet Bakanı’na yahut Başbakan’a cevaplandırılması için sözlü soru sorarlar.
Diyelim ki bunu da yapmadılar ya da yapamadılar, o halde yazılı soru sorarlar.
Diyelim ki bunu da yapmadılar ya da yapamadılar, o halde de çare var… DTP TBMM’de grubu olan bir parti, yazarlar bir dilekçe konu hakkında Meclis Araştırması isterler.
Bütün bu yolları denemeden, -hoş deneseler de- TBMM’de oturma eylemi yapamazlar!
“Ama yapıyorlar!” diyebilirsiniz…
Doğrudur, yapıyorlar da acaba nasıl yapıyorlar?
Bu cesaret ve cüreti nereden alıyorlar?
Bu cesaret ve cüreti, Cumhurbaşkanı’nın ‘Kürdistan’ demesinden veya Başbakan’ın Kürtçe konuşmasından alıyor olabilirler mi?
Acaba!
Ne ise konuyu daha fazla dağıtmayayım.
“Ama demokrasi var!” diyebilirsiniz…
Demokrasi var da bu yapılan demokratik bir eylem mi?
Var mı bunun demokratik ülkelerde bir örneği?
Meselâ İspanya da… Recep Tayyip’in arkadaşı José Luis Rodríguez Zapatero’nun ülkesinde… ETA(Baskça: Euskadi Ta Askatasuna)’nın siyasî kolu Batasuna (Baskçada Birlik) böyle bir eylem yapabilir mi?
İspanya böyle bir eyleme müsaade eder mi?
Her şeye rağmen yaparlarsa, İspanya Devleti nasıl bir tedbir alır?
Batasuna’ya, Batasuna milletvekillerine ne yapar?
Falanjistlerin eskiden iktidar olduğu bir ülke olduğundan İspanya iyi bir örnek değil, İspanya’da faşist dönemden kalma bir takım kanun kırıntıları kalmıştır belki deyip, geçelim…
Peki, demokrasinin beşiği sayılan İngiltere de… Cumhurbaşkanımızın eğitim gördüğü ülkede… IRA(İngilizce adı olan Irish Republican Armynin baş harflerinden)’nın siyasî kolu Sinn Féin (Türkçe: Yalnız Kendimiz) böyle bir eylem yapabilir mi?
İngiltere böyle bir eyleme müsaade eder mi?
Her şeye rağmen yaparlarsa, İngiltere Devleti nasıl bir tedbir alır?
Sinn Féin’e, Sinn Féin milletvekillerine ne yapar?
Türkiye İspanya’dan hatta İngiltere’den daha demokratik bir ülke mi?
Değil!
Öyle ise DTP’nin TBMM çatısı altında yaptığı bu oturma eylemi için niçin hiç kimsenin sesi çıkmıyor?
Bu sessizlik… Bu tepkisizlik… Gerçekten de garip, tuhaf ve acayip bir durum değil mi?
Bu sessizlik ve tepkisizlik PKK’ya teslim olmak değilse nedir?
Yoksa Türkiye’de PKK devlet oldu da bizim haberimiz mi yok?
Hey! Devlet adamları, askerler, siyasetçiler, istihbaratçılar, polisler uyanın!
Ya da boş verin… Siz rahatınızı bozmayın, hatta uyumaya devam edin… Ülkücüler uyansın yeter!
Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.
