SSCB yıkılıp da ABD tek süper güç olarak kalınca, kapitalist emperyalizm tam “zücaciye dükkânına girmiş fil” gibi davranmaya başladı. Etrafı yıktı, kırdı, döktü! Her yerde işgaller, katliamlar yaptı! Yaptırdı!
ABD, Kuveyt’i işgal etmesini bahane ederek Irak’a saldırdı. Hâlbuki Irak’a Kuveyt’e girme izni ve onayını kendisi vermişti… Sırplar bütün güç ve imkânlarını kullanarak hatta Almanya ve Rusya’nın desteğini de arkalarına alarak mazlum Boşnaklara saldırdı; 300 bin Müslüman Boşnak’ı çeşitli işkence ve katliamlarla öldürdüler. Kadınları ile kızlarına tecavüz ettiler… Ermenistan’sa bu fırsattan istifade ederek, Rusya’nın askerî desteğini de sağlayarak ve adını burada sayamayacağımız kadar çok katliamlar yaparak, Yukarı Karabağ’ı işgal etti… Türkiye’de her türlü terör ve özellikle PKK terörü azdırıldı. Devlet ve ilim adamları ile asker ve polis şahsiyetler suikastlarla şehit edildi. Türkiye, âdeta bölünme noktasına getirildi. AB (o zaman AT idi) Kıbrıs Meselesi’ni öne sürerek Türkiye’den olmadık taleplerde bulundu ve ne yazık ki çoğunu da aldı.
Bugün Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin kopma noktasına gelmesine sebep olan Yukarı Karabağ Meselesi işte böyle bir ortamda ortaya çıktı. Rahmetli Ebulfeyz Elçibey o günlerde Azerbaycan Cumhurbaşkanıydı. ‘Yardım edin!’ diyerek çığlıklar attı, Türkiye’ye âdeta yalvardı. ‘Gerekirse birleşip tek devlet haline gelelim. Biz zaten tek milletiz, tek devlet haline gelelim’ dedi. Ancak hem Türkiye terör sebebiyle çok zor durumda bulunduğu için hem de Türkiye’yi yönetenlerde ‘Türk Birliği’ şuuru bulunmadığından Azerbaycan’a yardım yapılamadı. Veya yapılmadı.
1999’da MHP’nin ortağı olduğu Koalisyon Hükümeti de hem iç ve dış konjonktür sebebiyle hem koalisyon olduğundan hem de Genel Başkanı’ndaki kifayetsizliklerden dolayı bu konuda hiçbir gelişme sağlayamadı… Böylece yirmi yıl geçti ve bugünlere gelindi!
Şimdi, Dünya’da bir değişim süreci başladı… ABD hem Başkanı değiştiği hem daha çok Irak’tan çekilmek zorunda kaldığı ve ne önemlisi Rusya yaşanan ekonomik krizin meydana getirdiği ortamdan yararlanarak ayağa kalkıp, yeniden bir süper olmak için irade beyanında bulunduğu için böyle bir değişim sürecine girildi. Dünya yeniden şekilleniyor!
O arada da eski meseleler, problemli ve ihtilaflı konular halledilmek üzere masaya geliyor… Türkiye Ermenistan Meselesi bu yüzden gündeme geldi… Göreceksiniz çok yakın bir zaman içinde Irak’ın kuzeyindeki Kürt devletinin tanınması ve Kıbrıs konuları da masadaki yerini alacaklar… Ancak ne Recep Tayyip de ne de AKP Hükümeti’nde hiçbir hazırlık yok. Olmaz da çünkü Türk dış politikasını tek taraflı bir irade ile ABD’ye teslim etmiş bulunuyorlar. Türkiye’nin dış politikada çektiği sıkıntıların en mühim sebebi budur!
ABD Başkanı, TBMM’de yaptığı konuşmada; ‘Ermenistan sınır kapısını açın, Kürtçülük meselesini halledin, Ruhban Okulu’nu açın’ diyerek Türkiye’ye âdeta talimatlar yağdırdı. Hiç kimsenin gıkı çıkmadı. Gıkı çıkmadığı gibi çoğu da Türkiye’nin millî menfaatlerine uygun şeyler söylüyormuşçasına alkış tuttular! Böyle bir Meclis ile ne yapılabilir? Hiç!
Türkiye ETÖ gibi “fasa fiso”larla boşuna vakit kaybedeceğine, hızla toparlanmalıdır! Aksi halde Kıbrıs da Yukarı Karabağ da düşman ellere geçecek, Irak’ın kuzeyindeki Kürt devleti resmiyet kazanacaktır.
‘Biz kardeşiz, tek milletiz’ diyen Azerbaycan, Türkiye daha doğrusu Recep Tayyip ve AKP eliyle Rusya’ya doğru itilmektedir. Azerbaycan Rusya ile bir kere daha birleşirse, Türkiye ‘Türk Birliği’ için bir seksen yıl daha beklemek durumunda kalabilir! Dünyanın da Türkiye’nin de bu kadar beklemeye tahammülü yoktur. Olamaz da!
Yukarı Karabağ ve Türkiye Ermenistan Meseleleri, hem Türkiye’nin hem de Azerbaycan’ın millî menfaatleri uzlaştırılarak çözülmelidir! Bunu yapmak mümkündür. Bu sağlanamıyorsa da Ermenistan ile ilişkiler adı altında ne Ermenistan’a ne de ABD’ye hiçbir taviz verilmemelidir! Verilirse ki eğer Azerbaycanlı milletvekilleri Türkiye’ye gelmeseydiler verilecekti, bunu, tarih de Türk Milleti de Türk Milliyetçileri de asla af etmeyecektir!
Başka kimseden Türkiye’ye fayda yok, bu konuda bütün Ülkücüler, Türk Milliyetçileri ve başta Milletvekilleri ve Teşkilâtları olmak üzere MHP’liler çok uyanık ve teyakkuz halinde olmalıdır! Yoksa Yukarı Karabağ da Kıbrıs da elden gidecek, Kürt devleti ilân edilecektir!
M. Metin KAPLAN
Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.
