Mahalli İdareler Genel Seçimleri’ne bugün itibariyle on iki gün kaldı. Seçim faaliyetleri, medyaya bakarsanız, kıran kırana devam ediyor gibi görünüyor. Siyasî Partiler -ki bunlar; AKP, CHP, MHP ve DTP’dir diğerleri pek varlık gösteremiyorlar, çünkü- sanki bütün güçleri ile imkânlarını seferber etmişler ve canla başla çalışıyorlar. Seçim sonuçlarını kendi lehlerine çevirmek ve en iyi neticeyi almak için gayret ediyorlar. Böyle bir görüntü var.
Ancak televizyonların tek kanallı ve siyah-beyaz olduğu dönemlerdeki gibi “görüntü var ve fakat ses yok!”
“Ses yok” çünkü Siyasî Partilerin gündemleri ile halkın gündemi arasında dağlar kadar fark var. Daha doğrusu, Partilerin gündemleri başka halkın gündemi bambaşka!
Siyasî Partilerin propaganda gündeminde ne var?
Sırası ile bakalım:
AKP; bir dönem Ergenekon Davası’nı, bir dönem Krizin teğet geçtiğini ve Türkiye’yi etkilemeyeceğini, bir dönem Davos’daki şovu, bir dönem CHP’nin kendisine hakaret ettiğini anlattı, son dönemde de CHP’nin bu ülkeye hiçbir hizmetinin bulunmadığını ve bundan sonra da olmayacağını çünkü CHP’nin 3011 yılına kadar iktidar olamayacağını anlatıyor.
CHP; bir dönem Ergenekon Davası avukatı olduğunu, bir dönem Deniz Feneri dolandırıcılığını, bir dönem Recep Tayyip’in magandalığını, bir dönem milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması gerektiğini anlattı, son dönemde de âdeta biraz ondan biraz bundan diyerek daha önce anlattıklarından bir buket yapıp sunuyor.
MHP; ben hâlâ MHP üyesiyim, bu konuda gördüklerimi yahut tespitlerimi yazmaya kalkarsam emin olun beni partiden ihraç ederler, o sebeple müsaade ederseniz MHP hakkında hiçbir yorumda bulunmayayım… Ancak şu kadarını söylemeden de geçemeyeceğim; Devlet Bahçeli sonunda hitabeti az da olsa öğrendi, artık hiç olmazsa irticalen konuşmayı becerebiliyor, birde gerekli gereksiz her yerde öfke nöbetlerine tutulmuş gibi bağırarak sesinin tutulmasına sebep olmasa daha iyi olacak ya, ne ise…
DTP; bu partiden bu konuda bahsetmeye lüzum yok, akşam sabah Kürtler ve Kürtçülük… Hepsi bu!
Peki, bunlar vatandaşı alâkadar ediyor mu?
Etmiyor!
Etmiyor, çünkü bu konular vatandaşın gündeminde yok!
Vatandaşın gündeminde yoksulluk ve işsizlik var… Açlık var, açlık!
İşsizlik, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en yüksek seviyesine çıkmış; yüzde on üç virgül altı olmuş… Sadece son bir yılda işsiz kalanların sayısı bir milyondan fazla… Bunların yanına eşleri ile ikişer çocuklarını ilave ederseniz, açların sayısı son bir yılda dört milyon artmış demektir.
Millet aç ve fakat Siyasî Partiler fanteziler peşinde… Biri bile yoksulluğa, işsizliğe velhâsıl açlığa nasıl çözüm bulacağını anlatmıyor, anlatamıyor! Sonra da siyaset yaptıklarını ve vatandaşın reyini alabileceklerini sanıyorlar. Nah alırlar!
Beyler! Büyük(!) politikacılar; belediye başkanları, milletvekilleri, bakanlar, genel başkanlar aklınızı başınıza devşirin… Bu gidiş gidiş değil, böyle devam ederseniz bu millet sizden de siyasetten de demokrasiden de cumhuriyetten de devletten de ümidini kesecek… O zaman ne olacağını Allah bilir! O vakit size; belediye başkanlarına, milletvekillerine, genel başkanlara ihtiyacı kalır mı? O zaman ne iş yaparsınız siz? Attan inip, yaya kalınca ne yaparsınız? Bunları bir düşünün, düşünün de aklınızı başınıza devşirin!
Siyaset; lâf ve safsata, mugalata ve polemik üretme mesleği değil, milletin ve vatandaşların dertlerine çare, problemlerine çözüm bulma sanatıdır!
Henüz her şey geçmiş, zaman bitmiş değil; önünüzde daha on iki gün var… Milletin gündemine dönün!
Vatandaşların dertlerini ve problemlerini tespit edin!
Bu dert ve problemlere varsa çare ve çözümlerinizi anlatın!
Yoksa susun; bizi boşuna meşgul etmeyin, vaktimizi çalmayın, ses kirliliği yapmayın, başımızı daha fazla ağrıtmayın!
M. Metin KAPLAN
Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.
