Almanya ve müttefikleri yenildi, ABD, SSCB ve müttefikleri galip geldi. II. Dünya Savaşı sona erdi. Ancak SSCB savaş esnasında girdiği bazı ülkelerden çekilmeyi reddetti, hatta doğan boşluktan istifade ederek başka bazılarını da işgal etti. Dolayısıyla hür dünya, Nazizm ve Faşizm’i yenip yok etmiş ve fakat kendi elleriyle Komünizmi büyütmüş oldu ve bu durumu hemen fark etti.
ABD bunun üzerine, demokratik ülkelerin SSCB ve komünizm korkularını kullanarak NATO’yu kurdu… NATO, üye ülkeleri SSCB ve komünizme karşı koruyacaktı… ABD özellikle SSCB’ye sınırı bulunan ya da yakın ülkelerin gene bu korkularını kullanarak buralarda bir SSCB işgali durumunda işgale direnmek üzere Gladio türü örgütler kurdurdu… Almanya’dakinin adı Sword idi. Avusturya’da Schwert, Ingiltere’de Secret British Network Revealed, Belçika’da SDRA-8, Hollanda’da NATO Command, Isviçre’de P-26, Yunanistan’da Sheepskin, Fransa’da ise adı "Rüzgargülü" idi… Bu örgütler aslında ABD dünya hâkimiyetini kurmak, yerleştirmek ve güçlendirmek için kurulmuştu. Sırf SSCB ve komünizm tehlikesi ile ilgili olsalardı, uluslararası camia ve tabii ki SSCB tarafından tarafsızlığı kabul ve tasdik edilmiş olan İsviçre’de ne işleri vardı? Kaldı ki SSCB ve komünizme karşı, NATO kurulmuş olduğuna göre yeni bir örgütlenmeye ne gerek vardı?
Ne ise… SSCB 1991’de yıkıldı!
SSCB yıkılınca bütün ülkeler Gladio tipi örgütlenmelerini lağvettiler. Ortadan kaldırdılar. Normali SSCB ve komünizm tehlikesine karşı kurulmuş olan NATO’nun da fesih edilmesiydi... Teknik olarak amacı ortadan kalkan teşkilâtın lağvedilmesi gerekir... Ama edilmedi, amacını değiştirerek ve hatta yeni üyelerle büyüyerek yoluna devam etti. Çünkü ABD emperyalizmi için kurulmuştu! BM gibi Dünya Bankası gibi İMF gibi ABD emperyalizminin bir aracıydı. ABD, bu araçları kullanarak dünya hâkimiyeti hedefine ulaşmaya çalışıyordu… Bu durumu fark eden De Gaulle, Fransa’yı NATO’nun askerî kanadından bu yüzden çekmişti.
Bir tek ülke Gladio’sunu ortadan kaldırmadı; Türkiye!
ABD işbirlikçileri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yöneten amatör siyasetçileri; “Örgütü feshetmeyelim, fesheder gibi yapıp amacını değiştirerek PKK terörüne karşı kullanalım… Hazır örgütü niye feshedelim ki?” diyerek kandırdılar… PKK teröründen yılmış olan amatör politikacılar da biraz çaresizliklerinden biraz da kolaycılıklarından bu oyuna geldiler.
Oysa böyle bir şey olamazdı… Kadroları, vasıta ve malzemeleri, yerleri ve zamanı aynı kalan teşkilât; sırf gayesi-amacı değişti diye değişmiş olmazdı! Kuruluş maksadı için rahatça kullanılabilirdi… Nitekim ayakta kalan bu tek Gladio yapılanmasını Türkiye’den daha çok ABD kullanmaya devam etti… ABD emperyalizmine direnen aydınları, devlet adamlarını ve hatta asker ve polis kişilikleri çeşitli bahane ve gerekçelerle bunlara; bu örgüte, ‘imha ettirdi’… Bugün Ergenekon terör örgütü yaptı denilerek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin üstüne yıkılmaya çalışılan bütün eylemler, işte bu yapı tarafından işlenmiş suçlardır! Ve bu suçların hepsinin arkasında ABD vardır!
Kurnazlığa bakın, Allah aşkına; ellerini kirletmeden düşmanlarını yok ettiriyorlar, yetmiyor; istedikleri zaman bunları deşifre ettirerek ve hatta gene yaptıklarını kendilerine karşı gelen bazı masum insanların üstlerine atarak, onların da bir nevi imha edilmelerini sağlıyorlar… Bir taşla kaç kuş? Hatta daha ileri giderek, bu olan biteni gerekçe göstererek Devletin ve TSK gibi kurumların yıpratılması için malzeme olarak kullanıyorlar… Oh ne âlâ memleket!
“Ben Gladio tipi örgütlenmelere karşıyım, bunlar demokrasi için, hukuk devleti için hatta bizatihi devlet için tehlikedir” diyenler, bu söylediklerinde eğer samimi iseler ABD’ye ve özellikle de NATO’ya da karşı olduklarını ilân etmek durumundadırlar. ABD’ye ve NATO’ya karşı olmadan, Gladio tipi örgütlenmeye karşı olmak mümkün olmadığı gibi sonuç da vermez!
Gladio tipi örgütlerden ve örgütlenmeden, bunların yaptığı kanunsuz ve illegal faaliyetlerden kurtulmak için derhal NATO’dan veya en azından NATO’nun askerî kanadından ayrılmak gerekir!
Gladio tipi örgütlerden ve örgütlenmeden, bunların yaptığı kanunsuz ve illegal faaliyetlerden kurtulmak için derhâl ABD ile yapılmış gizli ve/veya açık bütün antlaşmaları gözden geçirmek ve bunlardan Türkiye’nin millî menfaatlerine aykırı olanlarını yırtıp çöpe atmak gerekir!
Bu iki şartı derhâl yerine getirmeyenlerin, Galdio tipi örgütlerle örgütlenmelerden şikâyet etmeye hakları yoktur!
Bu iki şartı derhâl yerine getirmeyenlerin, hiç kimseye “Ergenekoncu musun” diye sormaya hakkı yoktur!
ABD’ye ve NATO’ya karşı olmaya var mısınız?
Ama olamazsınız! Çünkü siz ABD’ye ve NATO’ya karşı olursanız, NATO’dan çıkmayı savunursanız sonunuzun De Gaulle’den beter olacağını bilirsiniz! Bu yüzden siz, yalancı pehlivanlar gibi sadece kürsülerden “Ben Ergenekon Davası’nın Savcısıyım” dersiniz, geçersiniz!
Biz de bunu yutarız! Hah hah ha!
Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.
