Her yıl olduğu gibi, bu 25 Nisan günü de Avustralya ve Yeni Zelanda'dan gelen Anzakların torunları, Çanakkale'de/Anzak Koyu'nda bir Şafak Ayini yaptılar; mumlar yakarak, ilahiler okudular, dualar ettiler… Hatta bu yıl yapılan Ayin, önceki yıllarda yapılanlardan daha muhteşemmiş... Ayin'e tam on bin kişi katılmış… Birkaç TV de yapılan Ayin'i geniş geniş verdiler… Ben, bunların yalancısıyım!
Kimdir, bu Anzaklar?
Anzak, I. Dünya Savaşı sırasında İngiliz ordusunda savaşan, Avustralyalı ve Yeni Zelandalı askerlerden oluşan kolordudur. Biz Türkler, bu ordunun askerlerine Anzaklar deriz.
Anzak sözcüğü, Avustralya ve Yeni Zelanda kolordusu (Australian and New Zealand Army Corps) kelimelerinin baş harflerinden meydana gelmiş bir kısaltmadır. I. Dünya Savaşı'nın başlarında bu iki ülkeye ait birliklerin katılmasıyla kurulan kolordu, bu kısaltılmış isimle tarihteki yerini almış, önce Çanakkale'de daha sonra Ortadoğu ve Avrupa savaş alanlarında müttefikleri hesabına önemli hizmetler başarmıştır… Yanlış bir şey yazmamak için bir ansiklopediye baktım, bunlar yazıyor.
Peki nedir bu, Şafak Ayin'i?
Hıristiyanların ölülerini anmak için şafak vakti yani saat beş otuzda yaptıkları dinî bir merasimdir!
Bu Anzakların ve Şafak Ayini'nin, Çanakkale ile ne ilgisi var?
Çanakkale Savaşları esnasında İngiliz ordusunda Anzaklar da vardı… Ve bunlar Çanakkale Kara Savaşları sırasında, özellikle ilk çıkarmada aktif rol almışlardı… İşte bu Anzakların torunları, her yıl bu çıkarmada Mehmetçik'in kurşunları ve süngüsüyle ölen yakınlarını anmak için çıkarmanın yapıldığı Çanakkale/Anzak Koyu'nda bir Şafak Ayini düzenlemekte… Mumlar yakarak, ilahiler okumakta, dualar etmektedirler.
Anzakların bu ayinde hangi duaları ettiklerini bilmemiz mümkün değil, ama bir tahminde bulunabiliriz… Herhalde önce ölmüşlerinin ruhlarının huzur bulması için dualar ediyorlardır, bu gayet normal… Bu dualarına biz de "amin" deriz… Sonra da dedelerinin başaramadıkları şeyi başarabilmek için dua ediyorlardır… Buna, "amin" dememiz mümkün değildir… Çünkü Anzaklar, bizim devletimizi yıkmak ve vatanımızı işgal etmek için gelmişlerdi… Eğer Çanakkale'yi geçebilselerdi, bunu başaracaklardı… Buna, "amin" dememiz mümkün mü?
O halde bu Anzakların, bu toplantılarına, bu Şafak Ayini'ne nasıl izin veriliyor? Bu izni kim, niçin veriyor? Bu izin, Türkiye Cumhuriyeti için intihar gibi bir şey değil midir?
Konuyu, galiba tam olarak anlatamadım… Meseleyi şöyle izah etmeye çalışayım:
Biz, bilindiği gibi Viyana'yı iki defa kuşatmıştık; birincisi 1529 tarihinde Kanuni Sultan Süleyman zamanında, ikincisi ise 1683 yılında IV. Mehmet devrinde gerçekleşti, ancak binlerce şehit verdiğimiz halde ikisinde de maalesef başarılı olamadık. Viyana'yı fethedemedik.
Şimdi biz, bu kuşatmaların yıldönümlerinde Viyana önlerinde bir anma merasimi yapmak istesek ve "bu merasimde Kurân okuyacağız, Mevlid okutacağız, dualar edeceğiz" diyerek, bu arzumuzu da Avusturya makamlarına iletsek, Avusturya Devleti bu isteğimize nasıl bir cevap verir? Bu isteğimizi kabul eder mi? Böyle bir merasime izin verir mi?
Hiç şüphe yok ki bu isteğimizi -haklı olarak- kabul etmez! Böyle bir merasim yapmamıza asla izin vermez! Peki biz, Anzaklara niçin izin veriyoruz?
Meramımı hâlâ tam olarak anlatamamışsam, bir de şöyle arz etmeye çalışayım:
I. Dünya Savaşı'nın sonunda İngilizler İstanbul'u; Yunanlılar İzmir'i işgal etmiş, devamında Bursa'yı da zapt ederek Polatlı önlerine kadar gelmişlerdi… Keza İtalyanlar Antalya ve havalisini, Fransızlar da Gaziantep'i işgal etmişler ve fakat Türkiye'ye tamamen hakim olamadan -çok şükür- def olup gitmek zorunda kalmışlardı… Hakeza Ruslar yerli Ermenilerin de yardımlarıyla Batum'dan başlayıp, Bitlis'e kadar inmişlerdi… Madem ülkemizi işgale gelen Anzaklara ayin yapma izni veriyoruz, bari İngilizlere, İtalyanlara, Fransızlara, Ruslara ve hatta Ermenilere de işgal yıldönümlerinde benzer ayinleri yapma müsaadesi verelim de(!) tam ve tamam olsun… (Böylece, belki uyanırız da gerçek düşmanlarımızın kimler olduğunu hatırlamış oluruz). Aksi halde bunlara haksızlık yapmış oluruz(!) Maazallah, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne giderler ise rezil ve rüsva oluruz(!) Öyle değil mi, ama?
Ne ise, sadede geleyim: Türkiye Cumhuriyeti olarak Anzakların Çanakkale'de her yıl yaptıkları bu Şafak Ayini'ne niçin izin veriyoruz? Bunun sebebi yahut sebepleri nedir, nelerdir? Ben, bunu çok merak ediyorum… Bilen biri söylesin de ben de tatmin olayım.
Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.
