« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

24 May

2010

II. Bayezid (1447 - 1512)

01 Ocak 1970

Bayezid camii bitirildiğinde ilk namaza kimin imamlık edeceği problem olur. İmam, cemaate "aranızda İslam'ın şartlarını hiç kaza etmeyen var mı?" ,diye sorunca herkes susar,cemaatden hiç ses çıkmaz. Yalnız bir kişi ayağa kalkmıştır. Bayezid,namazı kıldırır ve halk arasında artık adı "Bayezid-i Veli" olarak kalacaktır.

Dimetoka'da 1447'de doğar, dini ağırlıklı tahsili yanında çok iyi bir hattat olduğu söylenir. "Adli" mahlası ile şiir de yazar. Şehzade Mustafa ölünce tahtın varisi olur. Amasya sancağında valilik yapar, Fatih 1481'de Gebze'de ölünce padişah olur. Küçük kardeşi Cem ,Bayezid'in tahta geçmesi ile hem korku hem de saltanat ihtirası ile sarsılmaktadır. Korkmaktadır, ağabeyi onu nizam-ı alem için öldürme hakkına sahiptir(1). İktidarı istemektedir, paşaların büyük kısmı onun yanındadır, ağabeyi Bayezid ağırdır, kendisinin padişahlığı devleti daha hızla ilerletecektir. En önemlisi Cem babasının padişahlığı zamanında Bayezid ise babasının şehzadeliği sırasında doğmuştur.

İnsanlar doğal olarak ister,düşünsenize böyle bir iktidar düşüncesinden kim kendini alıkoyabilirdi ki? Cem'in unuttuğu veya unutmak istediği bir engel vardı ki bu en önemlisiydi. Annesi Türk değildi. Bu konu, o devir için iktidarına başlıbaşına bir engeldi. Cem ağabeyi Bayezid'e Anadolu'nun kendisinde kalmasını Rumeli'nin ağabeyince yönetilmesini teklif ederse de Bayezid bu bölünmeyi kabul etmez. Cem ordusunun başında Bursa'ya girer, adına hutbe okutturur ve para bastırır. Bayezid ordusunu Cem'in üzerine gönderir.Yenişehir'de Cem ve taraftarları yenilir, önce Karaman'a oradan Mısır'a kaçarlar. Mısır'da Kölemen hükümdarından yardım alan Cem bir süre sonra yeniden Anadolu'ya dönecek ağabeyine çok manidar bir beyitle haber yollayacaktır(2).
"Sen bisteri gülde yatasın ,şevk ile handan
Ben kül döşenen külhani mihnetde sebeb ne ?"

Bayezid'den yine aruzla aldığı cevap, yolladığından daha anlamlı olacaktır:

"Çün ruz-u ezel kısmet olunmuş bize devlet
Takdire rıza vermeyesin buna sebeb ne?
Hacc-ül Haremeyn deyu davalar idersin
Ya saltanatı deniye içün bunca taleb ne?"

Cem Rumeli'ye geçmek için önce Karamanoğlu Kasım Bey ile sonra Rodos şövalyeleri ile anlaşacaktır. Burdan sonrası biraz karanlıktır. Hiç kimse ne olduğunu kesin olarak bilmese de kesin olan Cem'in Rodos'dan İtalya'ya götürülerek Papa'ya teslim edildiği, şehir şehir Fransa'ya kadar esir olarak gezdirildiği hazin bir şekilde öldüğüdür. Zehirlendiği anlatılır, ama pek çok şey gibi bu konuda da kesin bir bilgiye sahip değiliz. Bayezid naaşı getirterek Bursa'da ağabeyi Şehzade Mustafa'nın koynuna gömdürür.

Fetihler her ne kadar Fatih dönemindeki kadar olmasa da devam etmekte her geçen gün Osmanlı toprakları büyümektedir. Sekiz oğlundan beşi çeşitli sebeplerle ölmüştür, kalan üç erkek evlat Korkut, Ahmet ve Selim'dir. Korkut şiire müziğe, Ahmet şaraba düşkünlüklerinden sevilmez, Selim ise cesareti, ataklığı ile herkesin gönlünde taht kurmuştur ama veliahtlık Korkut'un olmazsa Ahmed'in hakkıdır. Selim kaderine razı gelmez ve valilik yaptığı Trabzon'dan -babasının müsaadesini almadan- hareket eder, Kırım üzeerinden asker toplayarak Tuna'yı aşıp Edirne'ye gelir. Bayezid oğluyla savaşmayı istemez, Selim Filibe'nin idaresini istemektedir ama oğlunun İstanbul'a yakın olmasını Bayezid kabul etmez. Devletin yeni bir Fetret yaşamasına razı değildir.
Selim dönüş yolunda ağabeyleri Ahmed ve Korkud'un iktidar mücadelesine giriştiklerini haber alınca yoldan döner ve Edirne'ye girerek padişahlığını ilan eder. Bayezid üzerine kuvvet gönderir. Selim yenilir ve Kırım'a kaçar. Bayezid'in büyük oğullarının kavgası ,takip eden yağmalar halkı bezdirmeye başlar. Selim,yaptığı konuşmalar ve vaadler ile çevresini daha da genişletir(3).

Yeniçeriler ,vezir ve sipahiler, halkla birlikte saraya yürüyerek Bayezid'e Selim'i padişah görmek istediklerini beyan etmeleri üzerine Bayezid 1512'de (hicri 918) tahtı oğluna bırakır.

Ruslarla ilk ticari andlaşma bu devirde yapıldı. Sultani kıymetinin de bu devirde 60 akçe olduğunu biliyoruz. Yine bu devir hayır işlerinin doruğa çıktığı dönemdir. Bayezid-i Veli'nin emri ile İdris-i Bidlisi'ye sekiz padişahın zamanını anlatan sekiz cennet anlamında "Heşt Behişt" yazdırılmıştır. Neşri'nin Osmanlı tarihi de bu devrin eserlerindendir.

Memleketi Dimetoka'ya giderken hastalandığı, Çekmece'de vefatı üzerine Bayezid camii'nin yanında yaptırılan türbeye defnedilmiştir.

Ruhsar Beyazıt, 26/5/05

(1) Fatih kanunnamesi ile "ahfadımdan her kime saltanat müyesser ola,nizam-ı alem için kardeşlerini katletmek münasiptir..."maddesi kabul edilmiştir.
(2) Cem'in divanı ve şairliği üzerine hocam Dr.Halil Ersoylu'nun eserine müracaat edilmelidir.
(3) Fatih döneminde 2 akçeden 2.5 akçeye çıkarılan askerin yevmiyesinin 3 akçeye çıkarılacağı vaadi askeri etkiler.Ulemaya da Arabistan'ı Çerkezlerden,Acemistan'ı Şia'dan
temizleyeceğini söyler.İslam'ı cem içün Hind'e ve Turan'a gidecek,şarkta ve garbda ilayı
Kelimetullaha çalışacağını söyler.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

13 May 2024

Yarın, Başyazı, 5 Ağustos 1965, Sayı 120. İdeolojinin önemi Türkiye’nin siyasi yapısında ideoloji gittikçe önemli bir unsur haline geliyor.

Halim Kaya

13 May 2024

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,87 M - Bugn : 43241

ulkucudunya@ulkucudunya.com