« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

M. METİN KAPLAN

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

18 Tem

2010

Pandora’nın kutusu açılırken / Özdemir İnce

01 Ocak 1970

ORHAN Kemal ölümsüz “Cemile”sinde ne güzel yazar “Herkeş kendi cebinden harcasın ağam!” diye. “Hep bana Rab bana” da var ama birincisi kadar çarpıcı etki yapmaz, yapmıyor. “Fazla naz âşık usandırır!” da var tabii!



Kürtçülük sorunundan söz ediyorum ki Pandora’nın kutusu açılmak üzere.

Ertuğrul Özkök bir yazı yazdı (“Birlikte yaşamak zorunda mıyız?”, 06.07.10). Vay sen misin yazan! Ben de buna benzer şeyleri birkaç kez yazdım. Demek ki pilavın taşı çürük dişe denk gelmemiş. Her mesaj cümlesi kendi antitezini de içinde taşır: “Birlikte yaşamak zorundayız!”; “Birlikte yaşamak zorunda değiliz!” gibi. Üstelik birlikte yaşamak istemeyen PKK’nın eylemleri her gün yaraya tuz basarken!



‘FEDERAL DEVLET’İ OKUYUN

İsterseniz baştan alalım. Hürriyet’te yazmaya başladığım 1 Ocak 2000 tarihinden. Kürtçülük konusunda yazdıklarım kocaman bir kitabı doldurur. İlkin “Anadilde öğretim”in ne anlama geldiğini anlatmak için en azından beş yıl uğraştım. “Anadilde öğrenim” Kürtçülük davasının en önemli halkasıdır. Ardından “Daha fazla demokrasiciler” bildirileriyle birlikte geldiler. “Anadilde öğretim”in, “Daha fazla demokrasi”nin sırasıyla özerklik, federasyon, bağımsız (ayrı) devlet anlamına geldiğini yazdım. “Hayıııır, vallabilla öyle değil!” dediler. Ama artık anlaşıldı “Vehbi’nin kerrakesi” ve Çapanoğlu da ortaya çıktı.



Türkiye’nin iki türlü bölünebileceğini de yazmıştım:

1. PKK’nın TSK’yı yenmesi; 2. Referandum.

PKK, TSK’yı yenerse istediğini barış masasında söke söke alır. Ama iş referanduma kalırsa, Türkiye’nin tüm seçmen nüfusu katılacağı için “Sonuca pek güvenmeyin!” diye yazmıştım. Bakarsınız referandumdan “kahir bir ekseriyetle” ayrılma sonucu çıkar. Bu sonucun çıkması Pandora’nın kutusunun açılmasına bağlı, ki gidiş kutunun açılmakta olduğunu göstermekte.

Açıkgöz Kürtçü esnafına, Prof. Dr. Oktay Uygun’un “Federal Devlet” (XII Levha Yayınları) adlı kitabını bulup okumalarını da tavsiye etmiştim.



İŞİN BİR DE ‘AMA’SI VAR

Bir kez daha uyarmak istiyorum: Bölgesel (coğrafi) özerklik, yerel yönetimsel özerklik mümkündür. Ama bu özerkliklere “Anadilde öğretim”i eklemek mümkün değildir.

“Anadilde öğretim”in uygulanması tam özerkliktir artık. Bunun ardından federasyon ve bağımsızlık gelir. Barış içinde birlikte yaşamak isteyenler ille de “Anadilde öğretim!” diye tutturmazlar. Tuttururlarsa, bu, bağımsızlığa giden hesaplı kitaplı bir programları olduğu gerçeğini ele verir. “Merkezi hükümet versin, biz gelecekteki devlet kurumlarını kuralım; ekonomik yapılanmamızı halledelim; insan kadrolarımızı yaratalım ve sonra cumburlop gerdeğe girelim” anlamına gelir. İnsanlar samimiyete saygı duyarlar, ama enayi yerine konulmak istemezler. Kimse Kırım’ı, Bask memleketini, Katalunya’yı örnek göstermesin. Merkez bastırmasın yarın palamarı çözerler. Bu konuda söz almak isteyen kişi ilkin “Anadilde öğretim!” sorununun nasıl çözümleneceğini açıklamak zorundadır! Gerisi kolay!

Yeni bir dünya kuşkusuz mümkündür, ama işin bir de “ama”sı var!

İdris Savaş

24 Kas 2025

Bir yönetim felsefesi olarak Cumhuriyet, özünde Ortak İrade üzerine kuruludur ve egemenliğin ulusun tamamına devredilmesini temsil eder. Bu yeni sistemin kurumsallaşması, evrensel vatandaşlık, güçler ayrılığı ve hukukun üstünlüğü prensipleriyle sağlanmış olup, binlerce yıllık monarşik veraset sistemlerine kıyasla çoğu ülkede henüz üçüncü veya dördüncü kuşağı kapsayan oldukça yeni ve kırılgan bir yönetim deneyimidir.

Nurullah KAPLAN

17 Kas 2025

Halim Kaya

17 Kas 2025

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

03 Kas 2025

M. Metin KAPLAN

29 Ağu 2025

Efendi BARUTCU

25 Haz 2025

Yusuf Yılmaz ARAÇ

04 Nis 2025

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 244,17 M - Bugn : 107526

ulkucudunya@ulkucudunya.com