« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

M. METİN KAPLAN

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

02 Mar

2020

Şah-ı Nakşibend 1318 – 03.03.1389

01 Ocak 1970

Şah-ı Nakşibend (k.s.) Hazretleri, miladî IX. Asır‘dan itibaren, önemli bir ilim ve irfan merkezi haline gelen Mâveraünnehir Havzasında, Buhârâ şehrine dokuz (9) km. uzaklıktaki Kasr-ı Hindüvan (Kasr-ı Ârifan)‘da dünyaya teşrif ettiler (h. 718; m. 1318). Asıl adı, Muhammed b. Muhammed Buhârî‘dir.

Şah-ı Nakşibend (k.s) Hazretleri‘nin doğduğu ve içinde büyüdüğü, sosyal ve siyasi şartlar; dinin aslına dönmeyi ve müslümanların tekrar eski düzenlerini kurmalarını gerektiren acziyet ve güçlüklerle dolu bir ortam oluşturmuştu.

Buhara, 1221‘de Cengiz Han tarafından, ardından 1273‘te ve son olarak da 1316‘da, üç defa talan edilmiş, yakılmış ve hemen bütün ilmî eserler tahrib edilmiştir. Şehir bir daha o eski canlı günlerine hemen hemen hiçbir zaman kavuşamadı. Fakat müslüman halk, bir daha böyle musibetlerle karşılaşmamak için dinlerine sarılmayı da ihmal etmediler.



Nakşibend (k.s) Hazretleri, daha ilk çocukluk yıllarındayken, Hacegan Tarikati şeylerinden Muhammed Baba Semmâsî (k.s) (ölm. 740/1339) Hazretleri, müridleriyle beraber o köye gelmiş ve Muhammed Bahauddin‘i manevî evlatlığına kabul etmiştir. Baba Semmâsî (kedilmektedir.

Hakikaten de Muhammed Bahauddin, Emir Külal (k.s) Hz.ne intisab etmiş, tarikat adabının öğrenilmesi, sohbet ve zikir telkinlerini ondan almıştır. Burada bir meseleyi açıklığa kavuşturmakta fayda var. Şah-ı Naksibend (k.s) Hz. zahiri terbiyesini Emir Külal (k.s) Hz. den almışsa da batınî-manevî terbiyeyi Abdulhalik Gücdevanî (k.s) Hz.den almıştır.

Abdulhalik Gücdevânî (ks) (ölm. 617/121) Hz. Hacegan Tarikati pirlerinden olup Şah-ı Naksibend Hz.ni rûhânî yolla irşad etmiştir. Bu rûhâniyet yoluyla terbiye usulüne, Veysel Karânî (k.s) Hz.ne izafeten ‘Üveysîlik yolu’ denilmektedir.

Nakşibend (k.s) Hz.nin intisab ettiği Hacegan Tarikatinde; mürid tek başına olduğunda hafî (gizli), toplu haldeyken cehrî (açıktan) zikir yapılıyordu. Fakat kendisi, Gücdevânî (k.s) Hz.nin manevî telkiniyle ‘hafî zikri’ tercih etmiştir.



Emir Külal (k.s) Hz.nden hilafet alan, Şah-ı Naksibend (k.s) Hz. daha sonra yedi (7) sene Mevlana Arif (k.s), oniki (12) sene de Halil Ata (k.s) Hz. ile sohbet ve arkadaşlık yapmıştır. Bu iki şeyh Yesevî tarikatine mensuptur. İki defa Hicaz‘a gitmişler, ikinci seferinde bir müddet Merv‘de oturduktan sonra Buhara‘ya dönmüş ve ömrünün sonuna kadar burada ikamet etmiştir (ölm. 791/3 Mart 1389)

Nakşibendî Tarikati

Nakşibendî Tarikati, Bahâeddin Nakşibend (k.s) Hz.nin halifelerinden Alâeddin Attâr, Zâhîd Bedahşî ve Muhammed Parisâ tarafından, özellikle Yeseviyye Tarikati‘nin yoğunlukta bulunduğu bölgelerde, çok büyük bir kitleye ulaştı. İmam-ı Rabbânî (k.s) (ölm. 1625) döneminde Hindîstan ve havalisine; Mevlana Halid Bağdâdî (ks) (ölm. 1826) zamanında da bütün Orta Doğu‘ya yayıldı. Osmanlı Padişahları Nakşibendiliği himaye ettiler. Son Osmanlı Padişahı, Vahdettin Han‘ın da Nakşî-Halidî.s) Hz.nin, müridî olan Emir Külal (k.s) Hz.ne hitaben ‘Bu erin terbiyesi sana aittir’ dediği rivayet edilmektedir.

Hakikaten de Muhammed Bahauddin, Emir Külal (k.s) Hz.ne intisab etmiş, tarikat adabının öğrenilmesi, sohbet ve zikir telkinlerini ondan almıştır. Burada bir meseleyi açıklığa kavuşturmakta fayda var. Şah-ı Naksibend (k.s) Hz. zahiri terbiyesini Emir Külal (k.s) Hz. den almışsa da batınî-manevî terbiyeyi Abdulhalik Gücdevanî (k.s) Hz.den almıştır.

Abdulhalik Gücdevânî (ks) (ölm. 617/121) Hz. Hacegan Tarikati pirlerinden olup Şah-ı Naksibend Hz.ni rûhânî yolla irşad etmiştir. Bu rûhâniyet yoluyla terbiye usulüne, Veysel Karânî (k.s) Hz.ne izafeten ‘Üveysîlik yolu’ denilmektedir.

Nakşibend (k.s) Hz.nin intisab ettiği Hacegan Tarikatinde; mürid tek başına olduğunda hafî (gizli), toplu haldeyken cehrî (açıktan) zikir yapılıyordu. Fakat kendisi, Gücdevânî (k.s) Hz.nin manevî telkiniyle ‘hafî zikri’ tercih etmiştir.

Emir Külal (k.s) Hz.nden hilafet alan, Şah-ı Naksibend (k.s) Hz. daha sonra yedi (7) sene Mevlana Arif (k.s), oniki (12) sene de Halil Ata (k.s) Hz. ile sohbet ve arkadaşlık yapmıştır. Bu iki şeyh Yesevî tarikatine mensuptur. İki defa Hicaz‘a gitmişler, ikinci seferinde bir müddet Merv‘de oturduktan sonra Buhara‘ya dönmüş ve ömrünün sonuna kadar burada ikamet etmiştir (ölm. 791/3 Mart 1389)

Halim Kaya

30 Eki 2025

Ernest Edmondson Ramsour’un “Genç Türkler ve İttihat Terakki-1908 İhtilalinin Hazırlık Dönemi” kitabını kitap satış dükkânında görünce, bütün Türkiye’de İsmail Küçükkılınç ve Hakan Burak Uz haricindeki tarih yazarlarından hemen hemen herkesin aynı gördüğü Jön Türkler ile İttihat ve Terakki Cemiyeti mensuplarını bu da acaba aynı yani bir mi görüyor? diye merak ederek aldım.

İdris Savaş

27 Eki 2025

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

30 Eyl 2025

M. Metin KAPLAN

29 Ağu 2025

Efendi BARUTCU

25 Haz 2025

Nurullah KAPLAN

04 Nis 2025

Yusuf Yılmaz ARAÇ

04 Nis 2025

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 233,27 M - Bugn : 570870

ulkucudunya@ulkucudunya.com