« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

M. METİN KAPLAN

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

19 Haz

2017

İktidar neden bu kadar korktu?

Arslan Bulut 01 Ocak 1970

Kemal Kılıçdaroğlu'nun "adalet yürüyüşü", iktidar çevrelerinde büyük bir telaşa yol açtı. Çünkü iktidarlar en çok demokratik kitle hareketlerinden korkar. Şemsi Denizer ve maden işçileri Ankara'ya yürürken Turgut Özal'ın ödü kopmuştu. Oysa o da demokratik bir yürüyüştü. Sonunda medyalarıyla Şemsi Denizer'e savaş açmışlardı.

CHP'li Fikri Sağlar da "Ben Başbakan Yıldırım'ın ve Bakan Bozdağ'ın söylediklerinden şunu çıkarıyorum. Halkın sokaklara inmesi, demokrasiyi araması, alanlarda olması, bugünkü yönetimin en büyük korkusudur. Bu yürüyüş esnasında herhangi bir provokasyon olursa bunun müsebbibi AKP olacaktır." diye not düştü.

***

Yandaş medyadaki haber ve yorumlar, masum bir yürüyüşten darbe girişimi çıkarmak üzerine kurgulanmış. Kimisi, 15 Haziran'da yapılacağı propaganda edilen FETÖ darbesinin bu yürüyüş olduğunu, kimisi Kılıçdaroğlu ile Sisi'nin aynı merkezden emir aldığını, kimisi FETÖ'nün siyasi ayağının ortaya çıktığını söyleyecek kadar ileri gitti.

Böylece FETÖ'nün Türk ordusuna kurduğu kumpasın, siyasi ayağı ve medya ayağı unutturulmaya çalışılıyor. Oysa asıl casusluk suçu, Türk ordusuna ABD adına kumpas kurmak değil midir? Kumpas, 1 Mart tezkeresinin, reddedilmesinin intikamı değil midir? Burada, ABD adına casusluk yapan örgüt belli, siyasi ayağı belli, medya ayağı belli! Neden kimseye soruşturma açılmıyor?

Ama şeref haysiyet ve namus düşmanlarından biri, gündem Kemal Bey'in adalet yürüyüşü olduğu halde gemi azıya alıp, bir kadın siyasiye; Meral Akşener'e sinemadaki cinsellik objeleriyle paralellik kurarak saldırdı!

İktidara mensup herhangi bir kadın siyasiye, basında böyle tiksindirici bir saldırı yapılsa, başta Tayyip Bey olmak üzere AKP çevreleri ne yapardı? Şimdi neden susuyorlar?

***

Savcılar, demokratik düzene silâhlı tehditte bulunan AKP'lileri en fazla birkaç saat gözaltına aldırıyor, sonra serbest bıraktırıyor. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Gece yarılarında ellerine MP5 dağıtılan paramiliter güçleri, meczupları besleyenler, medet umanlar nasıl bir kaosun, çatışmanın ve çirkefliğin peşindedir bilinmez; bizim daha başlarken barışçıl olacak dediğimiz bir yürüyüşe akıllarınca olur olmaz yakıştırmalarda bulunacaklar ve bunu terörize etmeye çalışacaklar" dedi.

Devlet Bahçeli, adalet yürüyüşüne karşı İstanbul'dan başka bir grubun yürüyüşe geçmesini, sonra bunların karşılaşmasını ve çatışmasını telaffuz etti! Özgür Özel, Bahçeli'nin tuttuğu pozisyondan geri dönemediğini, ama artık arkasında kimse olmadığını, bu sözleri ciddiye alıp galeyana gelecek, bir yanlış içine girecek kimsenin bulunmadığını söyledi.

Bize mesaj gönderen Coşkun Telciler ise Bahçeli'nin iktidara yönelecek eleştirileri kendi üzerine çekmek için gayret gösterdiği, "paratoner"lik yaptığı görüşünde.

--

Mete Yarar,

neye yarar?

--

Millî Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri Ümit Yalım, Mete Yarar'ın, bir televizyon programında kullandığı "Ege'de Yunanistan işgali altında olduğu iddia edilen adaların ihtilaflı ve kaya parçası olduğu, kime ait olduğunun belirlenmediği, çıkılıp inildiği, bayrak çekilip indirildiği" söylemlerinin tarihi ve coğrafi gerçekler ve mevcut durum ile çeliştiğini bildirdi.

Yalım, "Mete Yarar'ın, Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenlik haklarını yok saymaya hakkı yoktur, haddine de değildir" dedi.

Mete Yarar'ın işgal altındaki Eşek Adası'ndan da mı haberi yok? 12 Eylül'de Erbakan ve Türkeş'in kısa süreliğine de olsa sürgün edildiği Eşek Adası ve Uzun Ada, Türk egemenliğinde olan adalar değil miydi?

İdris Savaş

24 Kas 2025

Bir yönetim felsefesi olarak Cumhuriyet, özünde Ortak İrade üzerine kuruludur ve egemenliğin ulusun tamamına devredilmesini temsil eder. Bu yeni sistemin kurumsallaşması, evrensel vatandaşlık, güçler ayrılığı ve hukukun üstünlüğü prensipleriyle sağlanmış olup, binlerce yıllık monarşik veraset sistemlerine kıyasla çoğu ülkede henüz üçüncü veya dördüncü kuşağı kapsayan oldukça yeni ve kırılgan bir yönetim deneyimidir.

Nurullah KAPLAN

17 Kas 2025

Halim Kaya

17 Kas 2025

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

03 Kas 2025

M. Metin KAPLAN

29 Ağu 2025

Efendi BARUTCU

25 Haz 2025

Yusuf Yılmaz ARAÇ

04 Nis 2025

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 245,00 M - Bugn : 143596

ulkucudunya@ulkucudunya.com