« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

M. METİN KAPLAN

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

20 Mar

2017

Evet-hayır, at ve it meselesidir!

Arslan Bulut 01 Ocak 1970

Hollanda polisinin, Türklerin üzerine atları ve köpekleri ile saldırması, Türkiye'de at ve it edebiyatını canlandırdı. Meselâ Tayyip Erdoğan, son olarak "Hollanda'da seçim var. Atların, itlerin sahiplerinin ne yapılacağı ortaya çıkacak." dedi.

At ve it, Türk edebiyatında, özellikle masal geleneğinde önemli figürlerdendir. Masalların gerçeklikten kopardığı öne sürülse de, çocukların hayal gücünü ve muhakeme kabiliyetini geliştirmesi için daha iyi bir yol bulunamamıştır. Ben çocukken Eflatun Cem Güney'in derlediği masalları okurdum. Masalların birinde, padişahın kızını almak isteyen delikanlı sarayın kapısına vardığında görür ki iki direkten birine at diğerine it bağlanmıştır. Atın önüne et, itin önüne ot konulmuştur. İkisi de azgınlaşmış ve saldırganlaşmıştır. Masal kahramanı, eti itin önüne, otu da atın önüne koyar ve içeri girer...

Sadece bu örnek bile, devlet işlerinin ne kadar karmaşık olduğunu çocuk algısına yerleştirmek ve ona doğru düşünme yeteneği kazandırmak için çok değerlidir.

***

Türkiye'de uzun zamandan beri atın önüne et, itin önüne ot konulduğu için, bütün işler yanlış yürümektedir.

Bakıyorsunuz, İslam dini, Müslümanlıkla hiç ilgisi olmayanların elinde insanları aldatma ve kandırmanın aracı olmuş, Türk Milliyetçileri ise kendilerini yönetenlerin başka merkezlere hizmet ettiğini uzun yıllar görememiş! İnsan hakları ve demokrasi, bölücülerin sığınağı haline getirilmiş. Milliyetçilerin takip etmesi gereken politikalar, toplumun hiç destek vermediği gruplara terk edilmiş ki, o politikalar hiçbir zaman uygulanamasın!

Böyle bir siyasi yapı içinde kavramlar, algılar birbirine karışır, doğruyu bulma imkânı ortadan kalkar.

***

Yapılacak iş, atın önündeki eti, itin önüne, itin önündeki otu atın önüne koymaktır. Fakat bu kadar basit bir şekilde izah edilse de insanlar gerçekleri anlamamak için direnir. Çünkü, Texe Marrs adlı yazarın "Dark Majesty" kitabında açıkladığı gibi "Yürürlükteki bu korkunç komplonun içeriği, vasat insanları rahatsız ediyor. Konfor sınırlarını sarsıyor. Gerçek, geleneksel düşünce kalıplarının içine sığmıyor ve sosyal olarak 'doğru' kabul edilen olgularla örtüşmüyor. Mevcut sistemlere duydukları güven sarsılıyor, duygusal ruh halleri tehdit altına giriyor. Çok sarsıcı ve rahatlarını kaçırıcı olabileceğinden, gerçekle yüzleşmek istemiyorlar. İsteseler bile, liderleri, politik ve ekonomik sistemleri, idealize edilen değerler hakkındaki gerçekleri öğrendiklerinde daha sarsıcı bir açmazla karşı karşıya kalma riski olduğunu da biliyorlar. Ancak Soljenitsin'in belirttiği gibi; cesur bir insanın atacağı en basit adım, bir yalanın parçası olmamaktır. Gerçeğin bir kelimesi bile tüm dünyaya bedeldir..."

Pakistanlı bilim adamı Pervez Hoodby'ın dediği gibi "Yapıcı bir değişiklik olması için gerçeklerin bütün açıklığı ile ortaya konulmasından başka çare yoktur."

***

Gerçekler kendi hükmünü zamanla icra eder. Gerçekler o kadar açık ve net bir şekilde ortaya çıkar ki, artık kimse insanları yalanlarına alet edemez. Yalanla kurulan zamanla yıkılır. Türkiye'de milliyetçilik, İslamcılık, sosyalizm, sosyal demokrasi veya liberalizm ekseninde faaliyet gösteren siyasi yapıların gerçekte bu kavramlarla hiçbir ilgisi yoktur. Zaten çoğu aynı merkezden idare edilmektedir.

Bunların bir kısmının temsil ettikleri değerlere ihanet ettikleri artık ortaya çıkmıştır.

Bu sebeple, "Ankara'nın şerrinden Brüksel'in şefaatine sığındık" diyenlerin, Hollanda mağduriyet edebiyatı ile kandırabilecekleri insan sayısı da aynı oranda azalmıştır. Fakat asıl mesele, etin hâlâ atın önünde, otun da itin önünde olmasıdır!

İdris Savaş

24 Kas 2025

Bir yönetim felsefesi olarak Cumhuriyet, özünde Ortak İrade üzerine kuruludur ve egemenliğin ulusun tamamına devredilmesini temsil eder. Bu yeni sistemin kurumsallaşması, evrensel vatandaşlık, güçler ayrılığı ve hukukun üstünlüğü prensipleriyle sağlanmış olup, binlerce yıllık monarşik veraset sistemlerine kıyasla çoğu ülkede henüz üçüncü veya dördüncü kuşağı kapsayan oldukça yeni ve kırılgan bir yönetim deneyimidir.

Nurullah KAPLAN

17 Kas 2025

Halim Kaya

17 Kas 2025

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

03 Kas 2025

M. Metin KAPLAN

29 Ağu 2025

Efendi BARUTCU

25 Haz 2025

Yusuf Yılmaz ARAÇ

04 Nis 2025

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 244,99 M - Bugn : 132509

ulkucudunya@ulkucudunya.com