21 Mayıs 2017 Pazar günü Ankara Altındağ Hamamarkası’nda 14 Mart Tıbbiyeliler Derneği’nde Hacettepe Üniversitesi Tıp, Eczacılık, Diş Hekimliği ve Sağlık Bilimleri Fakültelerine mensup ülkücü Türk milliyetçisi öğrenciler ile beraberdik. Gençlerimizle hekimliğin insanlığın ruhi ve bedeni acılarını dindiren bir sanat olduğunu, yaratılmış her insanı- Cenab-ı Allah’ın kutsal birer emaneti olduğu için- din, dil, ırk, mezhep farkı gözetmeksizin tedavi etmenin en azından bir insanlık vazifesi olduğunu konuştuk.
Ayrıca Türkiye’nin bugünü ve geleceğine dair tespitlerini, özlemlerini, nasıl bir Türkiye nasıl bir dünya tahayyül ettiklerini genç kardeşlerimizden dinleme imkanı bulduk.
Türk gençliğinin Türkiye’nin ve bölgemizin içinde bulunduğu çalkantılı dönemden etkilenmeksizin; milletimizin büyük geleceğine dair, ümit ve heyecanlarını ve hizmet aşkını daima muhafaza etmesi gerektiğini ifade ettik.
Ülkücülüğün, Türk milliyetçiliğinin bir isim değil bir çok insani milli ve İslami meziyetleri şahsında bütünleştiren bir sıfat olduğunu, bir imtiyaz değil Türk milletine ve insanlığa karşı büyük bir mesuliyet olduğunu söyledik. Türk milliyetçilerinin büyük bir davayı başarıya ulaştırmak gibi mukaddes bir gayeyi omuzladıklarını, bu sebeple de günlük politik çalkantılardan etkilenmeksizin herkesin kendi işini en iyi şekilde yaparak; yoluna devam etmesi gerektiğini ifade ettik.
Bir milletin tarih sahnesinde varlığı devam ettirebilmesi ve yükselebilmesi için en önemli hususlardan birisinin özellikle genç nesillerin ve aydınların yüksek iman, yüksek ahlak sahibi, çağdaş bilgilerle mücehhez, ehliyetli ve şahsiyetli kanaat önderleri olmalarının asgari şart olduğunu ifade ettik.
Türkiye’nin geleceğinde siyasi kadrolar kadar yüksek idarecilerin, ilim adamlarının, sanatkarların, fikir adamlarının , sivil toplum kuruluşlarının, yazılı ve görsel medya organlarının, üniversitelerin, mesleki kuruluşların da söz sahibi olabileceğini bu sebeple de hayatın her alanına hitap eden vasıflı, imanlı ve şahsiyetli kadrolara ihtiyaç olduğunu bu kadroların kendilerinin arasından çıkacağına inandığımızı belirttik.
Ülke kalkınması için ilim zihniyetinin yerleşmesi ve her sahada yetişmiş insan unsurunun mesleki yönden başarılı olmalarının yanı sıra yüce gayelerle de donatılması gerektiği , asırlık hasretimiz olan öncelikle MİLLİYETÇİ BÜYÜK TÜRKİYE’YE , ikinci merhale olarak Türk dünyasının iktisadi, kültürel ve inanç bağlarının kuvvetlenmesiyle yeni bir güç ittifakı oluşturabileceğini bundan yola çıkarak da dünya insanlığının huzuru ve saadeti için yeni hamleler yapmak, insanlığı içinde yaşadığı bunalımların pençesinden , zulüm ve haksızlıklardan, sömürgeci güçlerin istismarından kurtarmak için yeni değerler üreterek yeni şeyler söylemek lazım geldiği hususunu ifade ettik.
Genç kardeşlerimize Hacettepe Üniversitesi gibi Türkiye’nin en seçkin üniversitelerinden birinde öğrenim görme imkanının önce Cenab-ı Allahın bir lütfu, sonra da kendilerinin azim ve gayretleri , kahredici bir çalışma temposuyla elde ettikleri bir başarı ve şans olduğunu, bu imkanlardan yola çıkarak ,azim ve gayret gösterilirse aralarından büyük tıp alimlerinin yeni İbn-i Sinaların, yeni Akşamseddinlerin, yeni Aziz Sancarlar’ın çıkabileceğini , inanmış olmanın büyük bir kuvvet olduğunu ifade ettik.
Türk milliyetçiliğinin her türlü siyasi mülahaza mevki ve makamın üzerinde bir fikir olduğunu özellikle ülkücülüğün bir imtiyaz değil, Türk milliyetçiliğinin ahlak ve vicdanı olduğunu büyük davaların hedefe ulaşabilmesi için bu davaya mensup olanların iman amel birlikteliğine azami derecede riayet etmesi gerektiğini ; fikrinin ahlakını yaşamayan insanların en basit ifadeyle riyakarlıkla isimlendireleceğini unutmamak gerektiğini söyledik.
Günümüz Türkiyesi’nde hukukun üstünlüğünün ve hayatın her alanında adaletin tesisinin en acil bir ihtiyaç olduğu öncelikle bunların devlet ve millet hayatında yerleşmesi için meşru zeminde gayret ve mücadeleden kaçınmamak gerektiğini ifade ettik.
Genç yaşlarda politik heveslerden biraz uzak durup mesleklerinin en iyileri olmaları gerektiğini , esasen en iyi milliyetçinin işini en iyi yapan insan olduğunu; bu insanların bilgi , iman ve heyecanları ile toplumda yeni sosyal gerilimler husule getirip yeni bir medeniyetin öncüleri olabileceklerinden bahisle genç kardeşlerimizin bu konulardaki görüş ve düşüncelerini ayrı ayrı dinleme imkanımız oldu. Hepsinin Türk milletinin büyük geleceğine dair inançlarını ve heyecanlarını muhafaza ettiklerini sevinçle müşahade ettik. Yeni toplantılarda buluşmak ,ümit ve duasıyla sohbetimizi nihayetlendirdik.
Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.
