Ağustos ayının ikinci yarısında, ‘Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin yeniden yazılacağı kamuoyuna bir şekilde duyurulmuş... Ve eski MGSB’de mevcut ülkelerden dördünün (Yunanistan, Irak, İran ve Rusya) öncelikli tehdit olmaktan çıkarıldığı, hatta bunun yerine bu ülkelerin ‘işbirliği ve ortak vizyon’ oluşturulan yeni müttefikler” olarak tanımlandığı ileri sürülmüştü.
Nitekim 27. 10. 2010 günü toplanan Milli Güvenlik Kurulu, 'Yeni Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ni görüşerek, uygun buldu ve bu konudaki tavsiyesini Bakanlar Kurulu’na bildirmeye karar verdi. Yani MGK yeni 'Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ni kabul etmiş oldu, bundan sonrasının bir önemi yok, çünkü yapılacak şeyler yalnızca prosedürü tamamlamak için olacak.
Bu konuda tartışılacak çok şey var; meselâ ‘gizli’ ve belki de ‘çok gizli’ olması gereken MGSB medyaya nasıl ve kim/kimler tarafından sızdırıldı? Niçin sızdırıldı? Böyle bir belgeyi medyaya sızdırmak suç değil midir? Suç ise sızdıranlar hakkında bir işlem yapılmakta mıdır? Yapılıyor ise ne yapılmaktadır? Yapılmıyor ise neden yapılmıyor? Yunanistan, Irak, İran ve Rusya’nın öncelikli tehdit olmaktan çıkarıldığı niçin sızdırıldı? Maksat nedir? Sorular, sorular ve daha nice sorular.
Ancak ben bu konularda yazacak değilim, bu konuları nasılsa birileri yazar, ben de bu sayede suallerimin cevaplarını alır ve aydınlanırım... Bugün daha özel, başka bir konuya yani Yunanistan’ın öncelikli tehdit olmaktan çıkarılması mevzuuna temas etmek istiyorum.
Yunanistan bundan önceki MGSB’de hangi sebeplerle öncelikli tehdit idi?
Yunanistan ile Türkiye arasında hayatî önemi haiz bazı ihtilaflar vardır; Kıbrıs, FIR Hattı, Ege Adaları’nın silâhlandırılması, Kıta sahanlığı. Bu meselelerde Türkiye ile Yunanistan’ın millî menfaatleri çatışıyor ve Yunanistan işte bu yüzden Eski MGSB’de öncelikli tehdit olarak tanımlanıyordu! Ve Türkiye, NATO kontrolü dışında sırf Yunanistan’a karşı bir ordu; Ege Ordu’yu kurmuştu!
Şimdi ne oldu da Yunanistan öncelikli tehdit olmaktan çıkarıldı?
Meselâ…
Kıbrıs’ta Türkiye’nin menfaatlerini karşılayan bir çözüme mi ulaşıldı?
FIR Hattı meselesinde Türkiye’nin istediği gibi bir düzenleme mi yapıldı?
Yunanistan Ege Adaları’nı silâhlandırdığı için pişman mı oldu? Bu yüzden Ege Adaları’na daha önce yerleştirdiği silâhları mı kaldıracak? Ya da bunun garantisini mi verdi?
Yunanistan Ege’de Kıta Sahanlığını 12 mile çıkarmak için aldığı kararı iptal mi etti?
Bizim bildiğimize göre, bugüne kadar bunların hiç biri olmadı! (Aksine Yunan medyası Karasularını 12 mile çıkarma kararını Türkiye’nin kabul ettiğini duyurdu.)
Demek ki Yunanistan ile Türkiye arasındaki bu ihtilaflar hâlâ sürüyor!
O halde Yunanistan Türkiye için öncelikli tehdit olmaktan neden/niçin çıkarıldı?
Ve önemli başka bir sual; Yunanistan öncelikli tehdit olmaktan çıkarıldığına göre Ege Ordu dağıtılacak mı? Dağıtılmayacak ise Ege Ordu ne olacak? NATO kontrolüne mi verilecek?
Hangi sebep ya da sebeplerden ötürü olursa olsun Yunanistan öncelikli tehdit olmaktan çıkarıldığına göre; Türkiye Kıbrıs, FIR Hattı, Ege Adaları’nın silâhlandırılması ve Kıta Sahanlığı konularındaki millî hak ve menfaatlerinden vazgeçmiş mi olmaktadır?
Bir Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tek başına iktidar olmuş olsa dahi bu millî hak ve menfaatlerden vazgeçme hakkına sahip midir? Bir iktidar, millî hak ve menfaatlerden vazgeçer ise bunu vatana ihanet saymak mümkün değil midir? Sayılırsa iktidar için nasıl bir işlem yapılacaktır? Bu işlemi kim yapacaktır?
Biri bana Allah aşkına söylesin: Bu nasıl bir dış politikadır? Bu nasıl bir Dışişleri Bakanlığı’dır? Bu nasıl bir Millî Savunma Bakanlığı’dır? Bu nasıl bir Milli Güvenlik Kurulu’dur? Bu nasıl bir MGSB’dir?
Ki millî menfaat ve haklardan vazgeçmek suretiyle vatana ihanet suçunun işlenmesine fırsat ve imkân vermektedir?
Bu suallere kim, nasıl bir cevap verecek? Büyük bir merakla bekliyorum!
M. Metin KAPLAN
Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.
