« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

01 Haz

2010

27 MAYIS'TA ASLINDA NE OLDU?

01 Haziran 2010

Dört gün önce 27 Mayıs Askerî Darbesi’nin ellinci (50) yılı idrak edildi.



Televizyonlar programlar yaptı, gazeteler yazı dizileri yayınladı. Bilen bilmeyen herkes 27 Mayıs hakkında düşündüklerini söyledi, yazdı. Söylenen ve yazılanların çoğu ne yazık ki bilinenlerin yahut klişelerin tekrarından ibaretti. Aradan elli yıl geçmiş olmasına rağmen 27 Mayıs hakkında fikrî bir mutabakat sağlanabilmiş değil. Oysa bu, öyle ya da böyle mutlaka sağlanabilmeliydi. Türkiye’nin birçok sosyal bilimcisi var, çünkü. Ancak bu olmadı.



Olamıyor... Bunun çeşitli sebepleri var, ama konumuz bu değil. Geçiyorum.



Direkt olarak konuya gireyim: 27 Mayıs bir sosyal olay… Öyle ise birden çok sebebi var.



Ben hepsini yazmaya kalkacak değilim, çünkü bir yazıya sığmaz… O yüzden meseleye pek de temas edilmeyen bir açıdan yaklaşmaya çalışacağım.



Atatürk vefat edinceye kadar Türkiye, bağımsız, bağlantısız ve millî bir dış politika takip etti. İnönü dönemindeyse batıcı… Ve Türkiye, İnönü’nün bu politikasının bir sonucu olarak 1952 de NATO’ya dâhil oldu.



Bir devlette böyle stratejik bir değişiklik çok önemlidir. Tüm devlet yapısının yeniden tanzim edilmesini gerektirir. Aksi halde uyum problemleri ortaya çıkar… O sebeple NATO’ya giren Türkiye de yapısını NATO’ya uygun hale getirmek durumunda kaldı… Türkiye’de de çeşitli değişiklikler yapılma yoluna gidildi.



Siyasî yapı daha 1946’da değişmiş, tek partiden çok partili hayata geçilmişti… Ekonomideki değişiklik ise 1950’de devletçilikten vazgeçip, liberal politikaları yürürlüğe sokmak şeklinde tezahür etmişti... Bütün bunlara uygun olarak sosyal yapı da çok hızlı bir şekilde değişmeye başlamıştı.



Bunlara paralel olarak askerî yapının da değişmesi gerekiyordu: 18 Şubat 1952’de resmen NATO’ya üye olan Türkiye’nin Silâhlı Kuvvetleri, hem teşkilât yapısı bakımından hem de tarih ve dost/düşman algılaması bakımından NATO standartlarına uygun değildi... Kaldı ki Türkiye’nin NATO inisiyatifi dışına çıkmaması için, TSK’nın NATO konseptine bağlanması, Amerikan harp doktrinlerine göre biçimlendirilmesi gerekiyordu.



Ancak… Askerî yapı bu duruma bilerek ya da bilmeyerek direnç gösterdi. Değişmedi, ya da değişemedi. Doğru mu yanlış mı yaptı? Bu, ayrı konu… Buna girersek, özü kaybedebilirim. Geçiyorum.



TSK, milattan önce Mete Han zamanında kurulmuştur. Böyle bir kabul var ki bu doğrudur. Fakat son olarak 1920’de, Millî Mücadele sırasında/içinde yeniden kurulmuştu… Dolayısıyla millîydi, emperyalizme karşıydı, savaştığı güçler batılı oldukları için kısmen batı karşıtıydı... Ancak Türkiye, batının ve emperyalizmin ağa babası ABD’nin öncülüğünde kurulmuş ve ABD’nin kontrolünde olan NATO’ya, yakın tarihteki düşmanları İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan gibi üye olmuştu.



TSK, bu duruma uyum sağlamalıydı; yani millîlikten de emperyalizm ve batı karşıtlığından da vazgeçmeliydi. Hâlbuki komuta kademesinde hâlâ İngilizlerle, İtalyanlarla, Fransızlarla, Yunanlılarla ve (örtülü olarak) Amerikalılarla savaşmış olan komutanlar bulunuyordu. Bu yüzden bu değişikliği yapmak mümkün olmuyordu.



O halde yapılacak tek bir şey kalmıştı; bu komutanlar/subaylar tasfiye edilmeliydi! Bunu, hem NATO hem de Türkiye’den bazı güçler istiyorlardı… Mantık çok basitti; yeni duruma uygun komuta kademesi ihdas etmek!



İşte 27 Mayıs Askerî Darbesi’nin yapılmasının sebeplerinden biri de budur: TSK’yı NATO’ya uygun ve uyumlu bir NATO ordusu haline getirmek! Nitekim Milli Birlik Komitesi tarafından yayınlanan 2 Ağustos 1960 tarih ve 42 sayılı kanunla, TSK’dan 275 general ve 7.000 subay (Generallerin % 90’ı, Albayların % 55’i, Yarbayların % 40’ı, Binbaşıların da % 5’i) emekliye sevk edilmiştir. (Bu tasfiye operasyonun, tamamı ABD’den hibe olarak temin edilen 12 milyon dolar para ile gerçekleştirilmiş olması düşünen beyinler için manidar olmalıdır!)



TSK (Jandarma Genel Komutanlığı ve Ege Ordu hariç), bu suretle 27 Mayıs 1960’da gerçekleştirilmiş olan askerî darbe eliyle, NATO ordusu haline getirilmiştir!



Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,09 M - Bugn : 13474

ulkucudunya@ulkucudunya.com