« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

05 Haz

2007

MHP YÜZDE YİRMİ GİBİ BİR REY ALIR!

05 Haziran 2007

“YA MHP?” başlıklı yazımda; “MHP, önümüzdeki genel seçimlerde iki sonuç alabilir; Allah korusun ya barajın altında kalır veya üç aşağı beş yukarı yüzde yirmi civarında bir oy alır! Bunun arası yok… Ben vaziyeti böyle görüyorum…”

.........

“Netice olarak: Türk seçmeni AKP ile CHP’nin etrafında iki kutuplu bir cepheleşmeye gitmez ve gene kendi partilerine oy vermeyi tercih ederse; DYP ile ANAP hemen hemen tamamlanmış olan, birleşme/bütünleşmeyi sağlayamaz ve yahut en azından bir seçim ittifakı yapamazlarsa; BBP ve sayın Genel Başkanı MHP’ye karşı saldırgan bir ‘dil’ kullanmaya devam ederse; BBP ile SP’nin seçim ittifakı gerçekleşmezse; o zaman MHP seçim barajını rahatça aştığı gibi, yüzde yirmilere varan bir oy oranıyla ve ikinci parti olarak TBMM’ye girebilir.” Demiştim.

Peki şimdi, durum nasıl?

Milletvekili aday listelerinin açıklanmasından sonraki, siyasî fotoğrafa bakalım:

D(Y)P ile ANAP birleşip bütünleşemedi, hatta seçim ittifakı bile yapamadılar… Bu, kesin olarak ortaya çıktı… Ve bu iki partide de birleşememenin verdiği sıkıntıdan doğan istifalardan ötürü, siyasî bir deprem yaşanmaya başladı… Her iki parti de hızla kan kaybediyorlar, hatta bu depremin ‘artçı’ları da geleceğe benziyor… Bu durumda iki parti de; DP de ANAP da kesin olarak seçim barajına takılacaklar…

BBP ile SP seçim ittifakı yapamadılar, yapamıyorlar… Bu da belli oldu… BBP, seçime iştirak etmeme kararı aldı… Belli başlı BBP’liler seçimlere bağımsız adaylar olarak katılacaklar… Ayrıca BBP ve sayın Genel Başkanı MHP’ye karşı saldırgan bir ‘dil’ kullanmaya da devam ediyor… Görünen o ki, ne kadar oy alırlarsa alsınlar; BBP de SP de seçim barajını katiyen aşamayacaklar…

CHP, DSP ile seçim ittifakı yaptılar, ama, CHP kim bilir hangi saik ile klâsik sağın yarım asırlık siyasetçilerinden bir haylisini de seçilecek sıralardan aday gösterdiği için, sol/sosyal demokrat seçmen bu durumdan rahatsız, dolayısıyla bu seçim ittifakı beklenen sinerjiyi meydana getirmeyecektir… Kaldı ki, DSP de beklenenden daha fazla bir sıkıntı var… DSP’ye grup kurabilecek kadar sandalye düşmeyecek…

Keza AKP, devlet nezdinde ‘meşrûlaşabilmek umuduyla’ sol/sosyal demokrat hareketin belli başlı simalarını seçilebilecek yerlerden aday yapmak durumunda kaldı… Ve AKP’nin listelerine bakıldığında, ‘millî görüş’ün hemen hemen tamamen tasfiye edildiği görülüyor… Bu, “millî görüş”ten gelen AKP tabanında müthiş bir tepki doğmasına sebep olacaktır… En önemlisi de AKP kurmaylarının bütün ısrar ve çabalarına rağmen, AKP’nin en itibarlı kurucularından Abdüllatif Şener, milletvekili adayı olmadığını kamuoyuna açıklamıştır… Bu da AKP’li seçmenlerde “ne oluyoruz?”, endişesi meydana getirecektir…

Bütün bunların altına, hortlayan terörün siyasî ortamı yumuşatmasını da eklediğimizde, geçen yazımda belirttiğim, Türk seçmeninde AKP-CHP ‘cepheleşme’ durumunun olmayacağı ortaya çıkıyor… Bunları alt alta yazıp toplarsak; MHP’nin yüzde yirmilerde bir oy oranıyla TBMM’ye gireceği sonucu çıkar… Hem de aldığı rey nispetinden daha fazla milletvekilliği kazanarak…

Ancak bu analiz, MHP Genel Merkezi’nin de MHP teşkilâtlarının da rehâvete kapılmasına sebep olmamalıdır… Tahmin edilen bu neticeyi almak için, gene de plânlı ve çok çalışmak gerekecektir… Çünkü seçim barajını aşma şansları olmadığı için DP, ANAP, BBP ve SP’ye rey vermekten imtina edecek olan seçmenlerin, AKP veya CHP’yi tercih etme ihtimali de mevcuttur… MHP, ne yapabilecekse yapmalı ve DP, ANAP, BBP ve SP’ye oy vermeyi düşündüğü halde, vermeyecek olan seçmenlerin reylerini almanın bir yolunu bulmalıdır.

MHP, bunun için, ne yapmalıdır?

MHP seçim faaliyetleri stratejisini, halkın gerçek gündemi üzerine kurmalıdır… İşsizliği, gelir dağılımındaki adaletsizliği, millî eğitimi, sağlık meselesini, sosyal güvenlik problemlerini, ahlâksızlığı, yokluğu, yoksulluğu, köylünün, esnafın, dar gelirlinin, emekli ve memurun geçim sıkıntılarını, iç ve dış güvenlik meselelerini, Kıbrıs sorununu, ABD ve NATO ile ilişkilerdeki sapma ve kaymaları dile getirmeli… Bunları, ciddi ve kararlı bir şekilde gündemde tutmaya çalışmalıdır…

İkincisi; MHP, başka hiçbir partiyi asla muhatap almamalı, hatta AKP’den başka hiçbir parti yokmuş gibi davranmalı ve sadece AKP iktidarı ile uğraşmalıdır… Israrla, kararlılıkla ve sürekli olarak AKP’nin yaptığı yanlışlarla, AKP’nin yapması gerekirken yapmadığı şeyleri, Türk seçmenine anlatmalıdır.

Üçüncüsü; MHP ülkücülerin oylarını “çantada keklik” görmemeli, bu şuurla aslına/kaynağına yani Ülkücü Hareket’e yönelmeli ve Ülkücülerin reylerini mutlaka ve muhakkak alabilmeli… “Dimyata pirince giderken, evdeki bulgurdan olma” tehlikesini biran bile hatırından çıkarmamalıdır… Ülkücü, sandık başına giderse oyunu mutlaka MHP’ye verir ama, bilinen sebeplerden ötürü bazı Ülkücülerin sandığa gitmeme ihtimali hâlâ vardır.

MHP, bu basit ve fakat yerine getirilirse çok büyük faydalar sağlayacak tedbirleri alırsa, 22 Temmuz seçimlerinde, yüzde yirmilerde bir rey ve, çok sayıda parti seçim barajına takılacağı için, normal şartlarda bu oranın kazandıracağı milletvekili sayısından çok daha fazla milletvekiliyle TBMM’de temsil edilecektir.

Türk Milletine, İslâm âlemine ve insanlığa hayırlı ve uğurlu olsun!

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,34 M - Bugn : 69053

ulkucudunya@ulkucudunya.com