« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

15 May

2007

MHP NE YAPMALI?

15 Mayıs 2007

Nisan ayı başına kadar, -müspet/menfi hiçbir şey yapmadığı halde- konjonktürel olarak hızla büyüyen MHP, Nisan ayından özellikle de 27 Nisan’dan bu yana düşüşe geçti… Anketler, tam olarak gerçeği yansıtmasa da, bunu, açık olarak ortaya koyuyorlar.

MHP’deki düşüşün sebepleri nelerdir?

MHP’deki düşüşün sebeplerini, şüphesiz, en iyi sayın Devlet Bahçeli ve MHP Genel Merkezi bilirler… Ancak bu konuda benim de bir takım düşüncelerim var:

Bunun birinci sebebi; Cumhurbaşkanlığı seçimi süreci başlayana kadar, Türkiye’de Milliyetçilik ve anti tezleri konuşulurken, şimdi artık, Cumhurbaşkanlığı seçimi, e bildiri ve partiler arası birleşme ve ittifak gibi konuların tartışılmasıdır… Türk seçmeninin kafası karışmıştır, anket sonuçlarını doğru kabul edersek, anketlere seçmenin bu kafa karışıklığı yansımaktadır.

İkinci sebep; AKP ile CHP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimi esnasında izledikleri gerilim/kavga stratejisiyle Türk seçmenini kamplaşma/cepheleşmeye zorlamalarıdır… Türkiye’de öyle bir hava yaratıldı ki, seçmen AKP ile CHP’nin siyasî kayıkçı kavgasına kapılarak, bu iki parti arasında tercih yapmak durumunda kaldı… Demokrasiye inanan ve bağlı sağ tandanslı seçmen AKP’ye, gene demokrasiye inanan ve bağlı sol tandanslı ve laik ve laikçi seçmen ise CHP’ye yöneldiler.

Üçüncü sebebi; DYP ile ANAP, DP olarak birleşme/bütünleşmeye karar verince, daha evvel AKP’nin alternatifi olarak görünen MHP’ye yönelmiş olan sağ tandanslı bir kısım seçmen, DP’nin getirdiği sinerjinin etkisinde kalarak, MHP’den vazgeçerek DP’ye oy vermeyi ciddi ciddi düşünür oldular.

Dördüncü sebep ise; BBP, kendilerine MHP’de yer verilmeyen/bulamayan bir takım ‘ülkücü ağabeyleri’ bünyesine alarak, ülkücülere Ülkücü Hareketi tek başıma ve en iyi ben temsil ederim, havasını yaydı… MHP’nin iktidar ortağı olduğu dönemde hayal kırıklığı yaşayan MHP’ye küskün bir kısım ülkücüler, bu havaya kapıldılar… Bu hal, MHP’yi küçültürken BBP’yi bir miktar büyülttü.

Anketlerde MHP’nin rey oranının düşük çıkması bunlardandır… Bu, böyle mi devam eder? Bunu, şimdiden bilmek imkânsız… Bunu, Türk seçmeninin hissiyatı durulunca, yani ilerde yapılacak anketler açıklanınca göreceğiz. Ancak MHP, bu böyle devam edecek diye düşünerek, bu gidişatı kontrol altına alacak tedbirleri geliştirmek durumundadır.

MHP ne yapmalıdır?

Bunu, doğal olarak en iyi sayın Devlet Bahçeli ve MHP Genel Merkezi bilir, bilmeye mecburdur. Ancak MHP’nin alması gerekli tedbirler konusunda, bizim de söyleyecek sözlerimiz var… Burada bunları ifade etmek istiyorum.

Maddeler halinde sıralamak gerekirse, MHP önce, AKP ile CHP arasındaki siyasî kayıkçı kavgasına taraf olmamalıdır… Yoksa, korkarım ki arada ‘yumruğu yiyen’ parti MHP olacak.

Ve MHP seçim faaliyetleri stratejisini, halkın gerçek gündemi üzerine kurmalıdır… Gelir dağılımındaki adaletsizliği, millî eğitimi, sağlık meselesini, sosyal güvenlik problemlerini, ahlâksızlığı, yokluğu, yoksulluğu, köylünün, esnafın, dar gelirlinin, emekli ve memurun sıkıntılarını, iç ve dış güvenlik meselelerini dile getirmeli… Bunları, ciddi ve kararlı bir şekilde gündemde tutmaya çalışmalıdır… Bu suretle, belki, AKP/CHP cepheleşmesine engel olabilir… Seçimlerde, Türk milletinin gerçek gündemi tartışılırsa, AKP güneş görmüş kar gibi erir, CHP geriler... Halk kendi partilerine rey verir. MHP de gerçek gücüne ulaşır!

İkincisi; MHP, DYP ile ANAP’ın DP adı ve amblemi altında birleşme/bütünleşme meselesini tamamen yok farz ederek, Türkiye’nin gerçek gündemi ile ilgili faaliyetlerine devam etmelidir.

Üçüncüsü; MHP, BBP’nin kışkırtmalarına asla kapılmamalı, BBP’yi asla muhatap almamalı, Osmanlı’nın stratejisine harfiyen sadık kalmalıdır… Osmanlı, diğer beyliklerle kavgadan ve çatışmadan uzak durarak, sadece Bizans’la savaşmış ve sonunda kazançlı çıkmıştı… MHP de, BBP yokmuş gibi davranmalı ve sadece AKP iktidarı ile uğraşmalıdır… Israrla ve kararlılıkla, AKP’nin yaptığı yanlışları ile yapması gerekirken yapmadığı şeyleri, Türk seçmenine anlatmalıdır.

Bunlar, MHP’yi, seçimlerde hayli rahatlatacak olan tavsiyelerdir… Ancak bunları yapmak dahi, MHP’nin seçim barajını aşmasına yetmeyebilir… MHP’nin asıl yapması gerekli daha başka şeyler de var… Esas, onları, mutlaka ve muhakkak yapmalıdır.

Bunları da kısa kısa ve maddeler halinde söylemek lâzım gelirse, bunlar, şunlardır:

Bir. MHP, aslına/kaynağına dönmeli ve ülkücülerin oylarını mutlaka ve muhakkak almalıdır! Ben bu fikre iştirak etmiyorum ama, farz edelim ki 2002 Genel Seçimleri sonrasında sayın Devlet Bahçeli’nin dediği gibi, ülkücüler MHP’ye rey vermemişlerdir. İşte sırf bu sebepten olsa bile, MHP aslına dönmeli ve ülkücülerin MHP’ye neden oy vermediklerini ilmî ve objektif bir araştırma ile belirlemeli ve bunun gereğini yapmalıdır… Bilimsel bir ölçü var: “Sebepleri ortadan kaldırmak, sonucu da ortadan kaldırır.” MHP, çağın imkânları ile araçlarını kullanarak, çağdaş insanın ihtiyaçlarını da dikkat nazarına alarak, yalnızca seçimler için olsa bile ülkücü bir söylem geliştirmelidir… Ülkücüler, bunu istiyor!

İki. MHP, Ülkücülerin oylarını ‘çantada keklik’ saymamalı, bunları alabilmek için özel bir program hazırlanmalı ve hızla tatbik edilmelidir… Çünkü MHP artık rakipsiz ve tek ülkücü parti değil, hesaba katılması gereken bir de BBP var!

MHP, bir taraftan genel Türk seçmeninin reyini alabilmek için klâsik seçim çalışmalarını yürütürken, diğer yandan da her şehrin her mahallesinde o şehrin ‘ülkücü ağabeyleri’nin önderliğinde sırf mahallenin ülkücüleriyle çaylı ev toplantıları yapmak suretiyle, Ülkücüleri MHP’ye oy vermeleri için ikna etmelidir… Ülkücüler ikna edilirlerse, bunlar sadece kendileri rey vermekle kalmayacaklar, çevrelerinden MHP’ye oy alınmasına da yardımcı olacaklardır… Nitekim 1999 seçimlerinde bunu yapmışlar ve MHP’nin yüzde 18’lere varan başarısında pay sahibi olmuşlardır.

Üç. Sayın Devlet Bahçeli’nin bütün muhalifleri MHP’den bir şekilde tasfiye edildiklerine göre, bunun, MHP Genel Merkezi’ne sağladığı rahatlıkla, MHP, milletvekili adaylarını tercihen hâkim nezaretinde önseçimle belirlemelidir!

Bu, yapılmaz yahut yapılamazsa da sayın Devlet Bahçeli ve MHP Genel Merkezi yapılacak olan temayül yoklamaları sonuçlarına mutlaka ve muhakkak riayet etmelidirler. Bu, şimdiden deklare edilirse çok daha iyi olur… Çünkü Ülkücüler, aksi durumu kendilerine güvensizlik olarak almaktadırlar.

Bu tavsiyelerim, sayın Devlet Bahçeli ile MHP Genel Merkezi tarafından nazarı itibara alınır mı? Doğrusu, çok büyük ihtimalle alınmaz diye düşünüyorum… Ancak o zaman Sayın Devlet Bahçeli ve MHP Genel Merkezi, seçim barajına takılmakla yüzde 20’lerde rey almak arasında bir kumar oynamış olurlar! MHP, belki gene de seçim barajını aşabilir ama, ‘gelecek seçimleri değil, gelecek nesilleri’ düşünmek durumunda olan MHP, korkarım ki gelecek nesilleri kaybetmek tehlikesiyle karşı karşıya kalır!

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,31 M - Bugn : 37038

ulkucudunya@ulkucudunya.com