« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

05 May

2007

ANKETLER… ANKETLER… ANKETLER

05 Mayıs 2007

Genel Seçim’ler yaklaştı ya, ortalık seçim anketi kaynıyor… Her gün bir yenisi, bazen de günde birkaç tanesi yayınlanıyor… İş anketlerle bitmiyor, öyle olsa yine iyi, buna razı geleceğim, fakat bir de anketleri yorumlayanlar var ki, işte bunlara dayanamıyorum. Daha doğrusu ifrit oluyorum… İsimlerinin önünde Prof. gibi bir sürü sıfatlar bulunan koca koca adamlar, -kadınlar da var ama, ben onları da adam sınıflamasının içinde mütalâa ediyorum. Çünkü adam, ilk yaratılmış insan olan Hz. Âdem’den gelir ve her iki cinsi de kapsar. Malûm Havva, Hz. Âdem’den yaratılmıştır- televizyon stüdyolarında saatlerce oturarak, önlerinde bulunan anket sonuçları üzerinde fikir tokuşturuyorlar… Bizim gibi ortalama televizyon seyircilerini ahmak, aptal ve hatta geri zekâlı sayarak, söz konusu anketlerde partilerin aldığı farz edilen rey nispetlerini anlamamızı sağlamaya çalışıyorlar. (!)

Aslında ben anketlere karşı değilim, aksine bu kocaman adamların çok önemli şeyler söyler gibi pozlar takınarak, çeşitli jest ve mimiklerle televizyon ekranlarında konuşmalarını, ilkokul müsameresi gibi seyretmeye bayıldığımı bile söyleyebilirim. Fakat anket sonuçları öyle değişik ve farklı çıkıyor ki, işte bunu hiç anlayamıyorum… Halbuki aynı istatistik ilmine ve aynı ilmî anket metoduna dayanarak yapılan bütün anketlerin sonuçlarının üç aşağı beş yukarı aynı çıkması lâzım gelir, değil mi? Nerde?

Anketlerde çıkan sonuçlar öyle farklı ve değişik ki, inanın biz sıradan Türk vatandaşları şaşıp kalıyoruz… Bir bakıyoruz, bir ankette bilmem kaç oy oranlarıyla dört parti seçim barajını aşmış görünüyor; aynı günlerde yapılmış ve yayınlanmış olan başka bir ankete bakıyoruz ki, seçim barajını sadece iki parti aşmış görünüyor… Bir başkasında ise, üç parti… Oysa, bana Bursa İktisadî ve Ticarî İlimler Akademisi’nde öğretilenlere göre bu böyle olmamalı. Yapılmış anket sonuçları arasında sadece eksi artı binde 1-2 fark olmalı.

Peki bu nasıl oluyor? Anket neticeleri neden böyle farklı çıkıyor? Bunun sebebi nedir?

Bunun bir tek sebebi var: Anketlerin sonuçları, anket şirketleri tarafından, anketi sipariş eden siyasî partinin yahut kurumun isteği doğrultusunda önceden ya da sonradan ayarlanıyor! Bunu yapmanın çeşitli yolları var; ya denekler istenen neticeyi verecek şekilde seçiliyorlar yahut anket sonunda çıkan rakamlar üzerinde rötuş yapılıyor.

Peki böyle bir anketin kime ne faydası var? Özellikle siyasî partiler, böyle yaparak kendilerini kandırmış olmuyorlar mı? Kazın ayağı öyle değil işte!

Böyle ayarlanmış anket sonuçları, siyasî partilere, biz sıradan vatandaşların tahmin bile edemeyeceği kadar çok faydalar sağlıyor… İzin verirseniz, dilimin döndüğü kadar arz etmeye çalışayım:

Rakamları şişirilmiş anketler; siyasî partilerin militanlarına, üyelerine ve taraftarlarına moral vererek, daha çok ve daha şevkle çalışmalarını sağlamaktadır… Çünkü hiç kimse belli bir sonucu elde edemeyeceği bir faaliyet için zaman, emek, enerji ve para harcamak istemez.

Rakamları ayarlanmış anketler, bilhassa orta büyüklükteki partilerin mensuplarına ayrıca moral oluyor… Baraj meselemiz yok, öyle ise çok çalışarak daha iyi bir netice bile alabiliriz duygusunu aşılıyor… Çünkü Türk seçmeni, eğer bir partinin “militan” sınıfından değilse, oyunu kullanırken kullandığı reyin zayi olmamasına dikkat ediyor… Partisinin seçim barajına takılma tehlikesi varsa, oyunu, o zaman üyesi veya mensubu olduğu partiye değil, kendisine en yakın gördüğü barajı aşması kesin olan başka bir partiye veriyor… Bunlar, parti içine yani üye veya mensuplarına dönük faydası.

Bunun bir de, dışa dönük yani partili olmayan seçmenlere, özellikle kararsız seçmenlere dönük bir faydası daha var… Böyle anketler, kararsız seçmenin karar verebilmesine yardımcı oluyor… Çünkü Türk seçmeninin oyunu kullanırken dikkat ettiği bir husus da reyini şöyle ya da böyle tek başına veya koalisyon ortağı olmak suretiyle hükümet olması muhtemel partiye kullanmasıdır… Dolayısıyla abartılmış anket rakamları, siyasî partilerin kararsız seçmenlerin oylarını alması ihtimalini kolaylaştırmaktadır.

Rakamları rötuş edilmiş anketlerin mühim bir faydası daha var: Kamuoyunu yansıtmakla beraber, aynı zamanda oluşturma fonksiyonu da ifa eden; gazeteler, radyolar ve televizyonlar eğer bir siyasî partiye yahut dünya görüşüne angaje değillerse haber, yorum ve tartışma gibi köşe ve/veya programlarında mümkünse iktidar olma ihtimali olan siyasî partilere yer vermek isterler… Daha doğrusu, partilere alacakları oy oranlarına göre, yani yapılan seçimler sonunda hükümet olması ihtimali en yüksek siyasî partiye en çok, en düşük olana en az ve seçim barajına takılma ihtimali olana da sıfır yer vermek isterler… İşte bu anketler aynı zamanda gazete, radyo ve televizyonları, bu bakımdan etkileme amacına da hizmet ederler.

Sonuçları düzeltilmiş anketlerin bir faydası da siyasî partilerin çeşitli kurum veya kişilerden maddî destek almalarını kolaylaştırmasıdır… Siyaset pahalı bir uğraşıdır, az buz paralarla yapılamaz. Yapılsa bile sonuç alınamaz… Halbuki maddî yardımı yapacak olanlar da eğer bir siyasî partiye yahut dünya görüşüne angaje değillerse, hükümet olması muhtemel veya en azından seçim barajını aşarak meclise temsilci sokabilecek partilere yardım etmeyi tercih etmektedirler… Dolayısıyla bu anketler, siyasî partilerle siyasetçilere, maddî yardım yapması muhtemel kişi veya kurumların desteklerinin alınmasını kolaylaştırmaktadır.

Son olarak böyle anketler, siyasî partilerin daha kaliteli, daha popüler ve partiye daha çok oy getirebilecek şahısların aday olmalarında olumlu etki yapmaktadır… Seçimler, iyi bir dünya görüşü; felsefe, ideoloji ve doktrin ile, program ve proje ile, çok ve plânlı çalışma ile, doğru ve ikna edici propaganda ile ve son olarak da kaliteli, popüler ve iyi eğitim almış adaylarla kazanılır… Oysa böyle kişiler, eğer bir siyasî partiye yahut dünya görüşüne angaje değillerse, hükmet olması veya en azından seçim barajını aşarak meclise girmesi ihtimal dahilinde olan partileri tercih etmektedirler… Böyle anketler, siyasî partilerin kaliteli, popüler ve iyi yetişmiş kişilerin partilerinden aday olmalarını sağlama amacına da hizmet etmektedirler.

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,32 M - Bugn : 48005

ulkucudunya@ulkucudunya.com